Halkbank gerçekleri

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de göz altına alınmasının perde arkasında neler var? İşte Halkbank gerçekleri.

Halkbank gerçekleri
Halkbank gerçekleri
GİRİŞ 30.03.2017 07:56 GÜNCELLEME 31.03.2017 06:31
Bu Habere 56 Yorum Yapılmış

Halkbank’a yönelik operasyonda faiz lobisiyle FETÖ’nün nasıl bir ittifakı var.? Haber 7 yazar Taha Dağlı, Halkbank'a yapılan operasyonun perde arkasını kaleme aldı.

HALKBANK AMBARGOYU DELİYOR MUYDU?
Türkiye, İran’dan doğalgaz alıyor, karşılığında ise altın veriyordu. Bu durum BM kuralları çerçevesindeydi. Yani ABD’nin 1979’dan bu yana İran’a uyguladığı sözde ambargoyu delme gibi bir durumu hukuki olarak asla söz konusu değildi.
Halkbank’ın bu alışverişteki rolü aracı olmasıydı. Ticaret Halkbank üzerinden yapılıyordu. Bu durum Amerika ve İsrail için ciddi bir sıkıntıydı. Çünkü Halkbank sadece Türkiye’nin İran’dan doğalgaz alımına aracılık etmiyordu aynı şekilde Pakistan ve Hindistan’ın da İran’la yaptıkları enerji anlaşmasının da aracısıydı.

ABD İLE İSRAİL’İN ORTAK DERTLERİ
Halkbank’ın tamamen yasal olan ve ambargo kuralları çerçevesinde olan aracılık statüsü, Amerikan ekonomisine eksi bakiye olarak yansıdı.

100 MİLYAR DOLAR CANLARINI YAKTI

Çünkü İran’la yapılan yasal alışveriş ve buna İran’ın Pakistan-Hindistan anlaşmasına aracılığı da eklenince ABD’nin uluslararası ticaret sisteminde 100 milyar dolarlık gedik açılmasına neden oluyordu.
Bu durum Yahudi lobisinin de canını sıkıyordu çünkü uluslararası para trafiğinin başında onlar vardı.

İSRAİL NÜKLEER GEREKÇEYLE DEVREYE GİRDİ

ABD ile Yahudi lobisi, kontrol edemedikleri para nedeniyle Halkbank üzerinden operasyon planladı. Bu açıklanabilir bir durum değildi. Türkiye ile İran arasındaki ticari alışverişi “onlar ticaret yapıyor, biz kaybediyoruz” diye izah edemezlerdi. İşte bu noktada İsrail devreye girdi. “Türkiye, İran’a altın veriyor, o altınlar nükleer silah için kullanılıyor” argümanı geliştirildi. İsrail, 2010’dan itibaren sık sık bu iddiayı uluslararası arenada gündeme taşıdı.

ABD HALKBANK’IN İŞTİRAKLERİNİ KARA LİSTEYE ALDI

Türkiye, İran’dan doğalgaz alıyor, Halkbank üzerinden de ödemeyi altınla yapıyordu. Ambargo delinmiyordu. Obama yönetiminin 2010’da aldığı yaptırım kararı ise tek taraflıydı ve BM tarafından tanınmış değildi.
17 Aralık operasyonu için kılıf aranıyordu. Bu kılıf benzetmesi de Kasım 2013’de CIA görevlisi Reuel Marc Gerecht tarafından gündeme getirildi. Gerecht, İsrail’in Halkbank’tan duyduğu rahatsızlığa karşı bir kılıf bularak, ticari casusları üzerinden operasyona destek verme ihtimalinden bahsediyordu.
Bu noktada Amerika Hazine Bakanlığı, Halbank’ın ABD’deki iştiraklerini kara listeye almakla işe başladı. Tam 10 şirket kara listeye girdi, Türkiye ile çalışmamaları konusunda uyarıldı.

17 ARALIK’IN KARARI TEMMUZ’DA VERİLDİ
17 Aralık operasyonunun en dikkat çekici gelişmesi, David Cohen’in operasyondan tam 48 saat sonra Türkiye’ye gelmiş olmasıydı.
Kimdi bu Cohen?
Piyasa çevrelerinde “para ajanı” olarak tanınan ABD Hazine Bakanlığı terörizm ve ekonomik istihbarat sekreteriydi.
Peki tam da 17 Aralık sürecinde, paralel yapının düğmeye bastığı an, neden Türkiye’deydi?

DAVİD COHEN’İN HALKBANK OPERASYONU SUNUMU
David Cohen, Temmuz 2013’te ABD Temsilciler Meclisine bir rapor sundu.
Rapor Halkbank’la ilgiliydi.
Cohen, raporunu okuduktan sonra Temsilciler Meclisine bir konuşma yaptı,  “sizi temin ederim, çok dikkatli bir şekilde dışarıdan İran'a kimlerin altın sattığına dair deliller buluyoruz" dedi.

ABD, 17 ARALIK’LA TÜRKİYE’Yİ DEVRE DIŞI BIRAKTI
17 Aralık operasyonu Türkiye-İran ilişkilerinde de dönüm noktasıydı. 2009’dan itibaren gelişen bir birliktelik vardı. 2011’de Suriye iç savaşıyla saflar ayrılsa da Türkiye-İran arasında bir kriz yaşanmadı.
Ta ki 2013’e kadar.
Haziran ayında İran’da Ahmedinecat’ın görev süresinin dolmasının ardından Hasan Ruhani Cumhurbaşkanı seçildi.
Batı ile arası çok iyi olan ve özellikle ABD’nin desteklediği bir isimdi.
80’lı yıllarda ABD, İran ambargosunu kendi eliyle delerken, o tarihlerde İran yönetiminde genç bir bürokrat olan Ruhani’yle ortaklık yapıyordu.

ABD KENDİ AMBARGOSUNU KENDİSİ DEFALARCA DELDİ
ABD, 1979’dan bu yana hem devlet eliyle hem de Goldman Sachs gibi sermayenin önde gelen şirketleri aracılığıyla İran’a yönelik ambargoyu defalarca deldi. Bunun en önemli delili 1986’da İran-Irak savaşı sırasında İran’a satılan silahlardı. Skandalın adı İrangate olarak kayıtlara geçmişti. Reagan döneminde Amerikalıların silah ticaretinde İran’daki muhatabı ise bugün Cumhurbaşkanı olan Hasan Ruhani’ydi.

RUHANİ’Lİ İRAN’I 17 ARALIK SÜRECİNİN DIŞINDA TUTTULAR
ABD, ambargo bahanesiyle 17 Aralık operasyonuna girişti. Halkbank hedef seçilirken İran’ın bu operasyonda ayrı tutulması gerekiyordu. Çünkü Ruhani ile birlikte Batı’daki İran algısı 180 derece değişmişti.
İşe Ahmedinecat döneminin Türkiye ile ticaret yapan isimlerinin tasfiyesiyle başlandı. Aynı süreçte yani 17 Aralık’tan 1 ay önce Kasım ayında İran’la nükleer müzakereler resmen başlatıldı.

DEVREYE FETÖ GİRDİ
17 Aralık operasyonunda FETÖ, kendisine verilen talimatla, yargı yoluyla darbe girişimi planladı.
Başaralı olamadı. Ancak Halkbank’a büyük zarar verildi. İş adamı Rıza Sarraf ile Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın birer yıl arayla Amerika’da tutuklanmasında da FETÖ’nun parmağı var.

HEM SAVCI HEM YARGIÇ FETÖ’CÜ
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, Sarraf davasından yargılanıyor. Davayı başlatan savcı FETÖ sempatizanı Preet Bharara’ydı. İşin ilginç yanı davaya bakan yargıç Richard Berman da FETÖ’cü çıktı.

FETÖ’NÜN ABD’DEKİ HAKİMİ
Richard Berman, Nisan 2014’te yani 17 Aralık sürecinde FETÖ tarafından Türkiye’de ağırlanan bir isim. O dönem FETÖ’ye bağlı hukuk şirketlerinden birinin finanse ettiği geziyle İstanbul’a gelen Richard Berman, yine FETÖ organizasyonundaki bir hukuk konferansında moderatörlük yaptı.

FETÖ’NÜN GAZETESİNDE ERDOĞAN’I HEDEF ALMIŞTI
FETÖ yayın organı olan Today’s Zaman’a röportaj veren Richard Berman, haddi olmadan Türkiye’nin içişlerine de karışmış ve “17 Aralık'ta yargının bağımsızlığına meydan okunduğu için Türkiye'de hukukun üstünlüğü saldırı altındadır. 17 Aralık soruşturmasına müdahale edildi, Erdoğan'ın verdiği mesajlar Türk toplumunu olumsuz etkiliyor" şeklinde açıklamalar yapmıştı.

YORUMLAR 56
  • Osmanlı 7 yıl önce Şikayet Et
    Türkiye artık dışarda temizlik yapmalı gönderin bir kaç ajan halletsinler yoksa ftö yü iade edemezler CIA nın 50 yıllık projesi
    Cevapla
  • ali 7 yıl önce Şikayet Et
    eeee artık abd nin ve yahudi lobisinin sonu yaklaştı. 2023 e az kaldıya bunlar tutuştu. bakın o zaman boğazları kapatalım yine dünya savaşı çıkarır bu yahudi lobisi hemde eline ateş değdirmeden. ama herkesin bir hesabı var ama Allah'ın da hesabı var. sabır
    Cevapla
  • HEVAL 7 yıl önce Şikayet Et
    savcı yargıç bunlar ajanların kuklaları.
    Cevapla
  • Ömer 7 yıl önce Şikayet Et
    butun dunyada boyle bu sadece bizim firmamlarimiza veya bankalarimiza degil , kim is yapmissa enseliyorlar valla aynen
    Cevapla
  • Ömer 7 yıl önce Şikayet Et
    Abd yle dolar ab avro kazmalar rus türk arap çin japon. Ayrı bilok kendi para birimi oluşturursa ekonomisi 2 çarpar
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İnanılmaz olay Türkiye'de yaşandı! Kelime-i Tevhid bayrağı taşıyan gence saldırı
Sırrı Sakık TBMM bahçesinde PKK terörünü kutsadı! Önder Aksakal'dan efsane yanıt