Kurtulmuş: FETÖ'cüler Türkçe'yi de mahvetti

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen Uluslararası Türkçe Yaz Okulu Kapanış Törenine katıldı.

GİRİŞ 15.08.2017 17:03 GÜNCELLEME 15.08.2017 17:22
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen Uluslararası Türkçe Yaz Okulu Kapanış Törenine katıldı.

Bakan Kurtulmuş, "Bugün dünyada İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, Türk düşmanlığı ve özellikle Erdoğan düşmanlığı belli siyasi çevreler tarafından körüklenen maksatlı bir propagandanın parçasıdır. Öyle kendiliğinden gelişmiyor, bu konuda ciddi şekilde hazırlıklar yapılıyor ve ciddi siyasi kültürel mekanizmalar devreye sokularak, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı ve Türkiye karşıtlığı yapılıyor." dedi. 

Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin  kapılarını Yunus Emre Enstitüsünün bu etkinliğine açan ve enstitüyü kurulduğu  günden itibaren cesaretlendirip, teşvik eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a  şükran ve saygılarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, 2009'da kurulan YEE  için Türkçenin yaygınlaşması konusunda önemli merkezlerden biri olacağına yönelik  tespitte bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, "Bugün geldiğimiz noktada dünyada  Afrika'dan Asya'ya, Amerika'ya, Latin Amerika'ya kadar yaklaşık 138 noktada  faaliyet gösteren, Türkçe dilini, Türk kültürünü her yönüyle kardeşlerimize,  dostlarımıza anlatmaya çalışan Yunus Emre Enstitüsü gerçekten büyük bir başarı  kazanmıştır." dedi.

 "DİL, AYNI ZAMANDA GÖNÜL ANLAMINDADIR"

Bakan Kurtulmuş, dilin insanların iletişiminde en önemli araçlardan  biri olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İnsanlar dille konuşurlar ama dil sadece ağzımızdaki bir et  parçasından ibaret değildir. Dil, harfleri yönlendiren, ağzımızdan harflerin  çıkmasını sağlayan, harflerin anlamlı kelimeler, kelimelerin de bütünlüklü cümle  haline gelmesini sağlayan bir araçtan ibaret değildir. Biliyorsunuz, Türkçede  'dil' aynı zamanda 'gönül' anlamındadır. Dil, dille konuşulur ama dile yön veren  gönüldür. İnsanlar kalpten konuşurlar."

Kurtulmuş, Türkçede hem lisan hem de kalp, gönül dili anlamında  kullanılan dil kelimesini YEE'nin etkinliği dolayısıyla bir aydır Türkiye'de  bulunan öğrencilerin aynı zamanda Türkçeyi bir 'gönül dili 'olarak da öğrendiğini  bildirdi.

"İNSANLARI NASIL GÖRÜRSENİZ, KURACAĞINIZ DÜZEN DE O ŞEKİLDE OLUR"

Öğrencilerin gelecekteki hayallerini, umutlarını kaleme aldığı  mektupları tek tek okuyacaklarını aktaran Kurtulmuş, konuşması başlamadan önce  kendisine mektubunu hediye eden Filistinli Muhammed Natsheh isimli öğrenciye de  teşekkürlerini iletti.

Muhammed'in Kudüs'ün özgürlüğüne kavuştuğu hayalini anlattığı  mektubunu hayatının sonuna kadar saklayacağını vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini  şöyle sürdürdü:

"Muhammed'in hayallerinin bir kısmı zannediyorum bu salonda bulunan  herkesin ve bu topraklarda yaşayan 80 milyon Türk insanının da ortak hayalidir.  Muhammed öğrendiğim kadarıyla Mescid-i Aksa'nın yanında küçük bir oyuncakçı  dükkanının sahibi olan bir ailenin çocuğu. Muhammed'in hayali, özgür bir Kudüs'ün  vatandaşı olmak, Mescid-i Aksa'nın Yahudiişgalciler tarafından, onların  çizmeleriyle kirletilmediği saf ve masum bir Mescid-i Aksa'ya sahip olmak.

Muhammed, hiç şüphen olmasın bizim de hayalimiz başkenti özgür Kudüs  olan tam manasıyla bağımsız bir Filistin devletinin kurulması. O devlette  Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin özgür olmasıdır. Bu hayali  gerçekleştirmek de ortak barış dilini geliştirmekle mümkündür. İnsanları nasıl  görürseniz, kuracağınız düzen de o şekilde olur."

"DÖRT ASIR BOYUNCA İNSANLAR BARIŞ İÇİNDE YAŞADI"

Bakan Kurtulmuş, Balkanlarda 6 asır, Filistin topraklarında da 4  asırdan fazla süren Osmanlı barış düzeninin nasıl bir Kudüs, dünya hayal  ettiklerini ortaya koyduğuna işaret ederek, bütün Balkan coğrafyasında farklı  ırkları, etnik, dini ve mezhebi yapıları bir arada yaşatmasını bilen bir  medeniyetin çocukları olduklarını dile getirdi.

Söz konusu dönemde en ufak bir etnik, mezhep çatışması, dini kavga  olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:

"Bunu sağlayan Osmanlı barış düzeni, insanları dillerinde, dinlerinde,  yaşayışlarında, kıyafetlerinde, ticaretlerinde ve kendilerini yönetmekte özgür  bırakmıştır. Onun için insanlar birbirlerinden hiçbir şekilde rahatsız olmadan ve  rahatsızlık vermeden birbirlerine komşuluk yapmışlardır. Aynı şekilde bugün  insanların camiye girmek için belli bir yaşın üstünde olmaları ve maalesef belli  izinlere tabi tutuldukları Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da, Biladü'ş-Şam denilen,  Şam'ın yüreğinden Masada'ya kadar inen o geniş coğrafyada dört asır boyunca  insanlar yine barış içinde yaşadı."

O dönem kiliselerin çan sesleriyle Allah-ü Ekber seslerinin, ağlama  duvarında dua eden Yahudilerin Tevrat'tan okuduğu ayetlerin seslerinin birbirine  karıştığını aktaran Kurtulmuş, kimsenin kimseye karışmadığını, baskı yapmadığını  ve herkesin özgürce kendi kültürünü geliştirdiğini bildirdi.

Kurtulmuş, geçmişteki bu örneklerin geleceğe de ışık tuttuğunu ve  Hazreti Ali'nin dediği gibi bütün insanları ya dinde kardeş ya yaratılışta eş  olarak gördüklerini belirterek, yeryüzünde bunu yeniden kurabilmek için Türkçeyi  bir gönül dili olarak kabul ettiklerini, bu gönül dili üzerinden kardeşlikler  pekiştirdiklerini ve dostluklar inşa ettiklerini söyledi.

"TÜRKÇEYİ DE MAALESEF KÖTÜ BİR ŞEKİLDE KULLANDILAR"

Bakan Kurtulmuş, konuşmasında bir ihanet şebekesi, terör çetesi olan  Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yıllarca Türkçeyi kendi gizli emelleri için  bir araç olarak kullandığına da değinerek, şunları ifade etti:

"15 Temmuz'da sizlerin ve ülkelerinizdeki milyonlarca dostumuzun da o  dualarını hep arkamızda hissettik. Ne yazık ki FETÖ denilen bu cinayet çetesi,  gönül dili olan güzel Türkçemizin o imkanlarını kullanarak, bir takım  olimpiyatlar adı altında on binlerce insanı bir araya getirdiler, o sahte  gülücüklerle dolu yüzleriyle dünyada Türkçeyi de maalesef kötü bir şekilde  kullandılar.

Şimdi Yunus Emre Enstitüsü ve diğer kültürel diplomasi  kuruluşlarımızın tamamı, yıllardır sürdürülen bu ihanetlerin bütün kalıntılarını  kazımak ve Türkçenin, Türk kültürünün gerçek yüzünü dünyaya en iyi şekilde  tanıtmakla mükelleftir. Bunun için o ihanet çetesinin, Türkçeyi kullanan  ihanetleri de aynen 15 Temmuz'daki ihanetlerinin bir parçasıdır, bundan farkı  yoktur."

Kurtulmuş, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nin çatısı altında  yeniden Türkçenin ve Türk kültürünün güzelliklerini paylaştıklarını ve yıllarca  paylaşmaya da devam edeceklerini vurguladı.

"TÜRKİYE KARŞITLIĞI YAPILIYOR"

Bakan Kurtulmuş, dünyada özellikle Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan  düşmanlığı üzerinden geliştirilmeye çalışılan bir akım olduğuna dikkati çekerek,  buna İslamofobi dendiğini aktardı. İslamofobi demenin doğru olmadığını çünkü  fobinin istem dışı bir şey olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Bugün dünyada İslam  karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, Türk düşmanlığı ve özellikle Erdoğan düşmanlığı  belli siyasi çevreler tarafından körüklenen maksatlı bir propagandanın  parçasıdır. Öyle kendiliğinden gelişmiyor,  bu konuda ciddi şekilde hazırlıklar  yapılıyor ve ciddi siyasi kültürel mekanizmalar devreye sokularak, yabancı  düşmanlığı, İslam düşmanlığı ve Türkiye karşıtlığı yapılıyor." dedi.

Buna en güzel cevabı salonda bulunan öğrencilerin verdiğini belirten  Kurtulmuş, "Türkiye karşıtlığının, İslam düşmanlığının son günlerde kullandığı  argümanlardan birisi de 'Aman ha Türkiye'ye gitmeyin, Türkiye güvenli bir ülke  değildir.' Çeşitli yayınlar yapıyorlar, haksız, anlamsız, yalan, yanlış bir takım  yayınlarla Türkiye'ye yabancı dostlarımızın gelmesine engel olacaklarını  sanıyorlar." diye konuştu.

Kurtulmuş, gerçeğin böyle olmadığını ve 22 ildeki 23 üniversitenin  çalışmaları altında bir aydır Türkiye'de olan gençlerin Türkiye karşıtı  propagandalara en güzel örneği oluşturduğunu ve en güzel cevabı verdiğini  belirterek, çok sayıda Türk vatandaşıyla karşılaşan, toplantılara katılan  gençlerin en ufak bir olumsuzluk yaşamadığını aksine dostluk, kardeşlik gördüğünü  bildirdi.

Bakan Kurtulmuş, konuşmasının sonunda, YEE tarafından düzenlenen yaz  kurslarının devam edeceğini ve Türkiye'nin kapılarının ve gönlünün her zaman bu  öğrencilere açık olacağını kaydetti.

 

YORUMLAR 1
  • Mechul 6 yıl önce Şikayet Et
    Hem dünya hem ahiretleri mahvolmuş, Türkçeyi ne etsinler.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
EYT düzenlemesinden en çok faydalananlar SSK’lı çalışanlar
Son dakika: MEB 81 il valiliğine yazı gönderdi! 1 Nisan'da okullar tatil olacak mı?