Barzani referadum işini Ankara’ya sordu mu?

Haber7 yazarı Mehmet Acet, Barzani'nin referandum için Türkiye ziyaretinde nabız yokladığı iddialarını ve 'Bağımsızlık' referandumunun arka planını kaleme aldı.

Barzani referadum işini Ankara’ya sordu mu?
Barzani referadum işini Ankara’ya sordu mu?
GİRİŞ 21.09.2017 14:53 GÜNCELLEME 22.09.2017 00:39
Bu Habere 23 Yorum Yapılmış

Kuzey Irak’taki bağımsızlık referandumu meselesi, henüz ilan edilmeden önce Ankara’da zaman zaman kulağımıza küçük bir esinti gibi çalınıp sonrasında kaybolan bir mesele olmuştu.

Mesut Barzani, Türkiye’ye en son bu yılın Şubat sonunda gelmişti.

O vakit basında, “Barzani Ankara’da bağımsızlık için nabız yokladı” türünden haberler çıkınca, böyle bir şeyin olup olmadığını araştırmaya koyulduk.

BARZANİ ASLINDA NE İSTİYOR?

Ziyaretin bütün boyutlarına hakim durumdaki bir Başbakan Yardımcısı’na bu soruyu doğrudan sormuştum:

“Barzani bağımsızlık mı istiyor?” diye.

Aldığım cevap şu minvalde olmuştu:

“Hayır, petrol fiyatlarının düşüklüğü ve buna bağlı ekonomik krizlerden, Bağdat Merkezi Yönetim ile yaşanan bir dizi sorundan başka bir gündemleri yok. Böyle bir ortamda bağımsızlık gibi bir mesele ile ilgilenecek halleri yok.”

Gördüğünüz gibi, sorumuza gelen yanıt, gayet net idi.

Barzani Ankara’ya gelmişti ama “Bağımsızlık için referandum yapmak istiyorum. Ne dersiniz?” türü bir nabız yoklamasında bulunmamıştı.

Bir başka deyişle o vakit var idiyse bile, ‘O gizli ajandasının’ kapağını Ankara’da bulunduğu süre zarfında hep kapalı tutmuştu.

O ziyaretten sonra başka platformlarda, gizli/açık görüşmelerde Ankara’nın görüşü alındı mı bunu bilmiyoruz.

Peki o halde Barzani yönetimi bunu niye yaptı?

Bağımsızlık kapısını aralamakla Türkiye ile ilişkilerinin kötüleşeceğini bile bile, kendi gelecekleri adına büyük kazanımlar getiren yakın ilişkileri heba etme pahasına neden böyle bir yola koyuldu?

Bu, önemli bir soru.

İşin özünü kavrayabilmemiz için cevabını bulmamız gereken bir soru.

Soruya yanıt aramadan önce sözünü ettiğim kazanımların bir kısmını bir hatırlatalım mı?

4 yıl öncesini hatırlayarak başlayalım.

2013’ün sonbaharında, Diyarbakır’da türüne daha önce rastlanmayan bir buluşma gerçekleşti.

Mesut Barzani, Erbil’den karayoluyla Habur’u geçtikten sonra o buluşma için Diyarbakır’a geldi. Yanında, bir süre önce Avrupa’da konser verirken PKK’lıların saldırısına uğrayıp, sazı parçalanan Kürtlerin efsanevi sanatçısı Şivan Perver’i de getirmişti.

O dönem başbakan olan Tayyip Erdoğan ise, uğradığı silahlı saldırıdan sonra sesi deforme olduğu için epeyce bir süredir kalabalıkların karşısına çıkmamış olan İbrahim Tatlıses’le birlikte Diyarbakır’a gelmişti.

Daha program başlamadan önce bütün organizasyonu Ak Parti tarafından yapılan miting meydanında “Birazdan Genel Başkanımız, Başbakanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Sn. Mesut Barzani aramızda olacak”anonsunu duyunca bu anonsun bir haber değeri taşıdığını fark etmiştik.

Zira, Barzani’nin yönettiği bölge için ilk defa bir tabu yıkılıyor, temsil ettiği görev Irak anayasasında geçtiği haliyle anons ediliyordu.

Barzani, Türkiye’yi yönetenlerden daha fazla ne isteyebilirdi ki?

İsteğini almış, Diyarbakır’dan bayram ederek Erbil’in yolunu tutmuştu.

ARKA PLANDA ENERJİ VAR

Geçen yıllar içerisinde Türkiye ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında çok ciddi enerji anlaşmaları da yapıldı.

50 yıllık kontratlara imza atıldı.

Zaten, bugünkü fincancı katırlarından gelen ‘Kırılan cam gürültüsünü’ o anlaşmalardan bağımsız düşünemeyiz.

TARİHİ ANLAŞMA SONRASI SALDIRILAR ARTTI

Barzani, Türkiye ile yakın ilişkiler geliştirdiği için, Türkiye’yi yönetenlerle eş zamanlı hücumlara uğradı.

Türkiye’de gördüklerimizin başka formatta ama aynı hedef doğrultusunda oralarda da yürütüldüğüne tanıklık ettik.

Ak Parti hükümetiyle yakınlığı nedeniyle cezalandırılmak istendi.

Allah’ı var, Barzani bunların hepsine direndi.

Ama şimdi şu soruyu sormak gerekiyor.

Acaba, Barzani yönetimi Türkiye ile sağlanan işbirliğine daha fazla direnç göstermekten vaz mı geçti?

DAHA FAZLA VERİLİM TEKLİFİ Mİ GELDİ

PKK’ya “Biz size daha fazlasını verelim” diyerek çözüm süreci masasını devirten gizli akıl, Barzani’ye de daha fazlasını verme ve onu kendi cephesine çekme planıyla mı hareket etti?

Tel Aviv aklı, PKK’dan sonra Barzani’yi de mi kandırdı?

“Biz daha fazlasını verelim, Türkiye ile iş tutmaktan vazgeçin!”

Tabi yakın tarih, Kürt milliyetçilerin, Arap milliyetçilerine daha fazla ne verildiğinin trajik örnekleriyle dolu.

Bu coğrafyada hep böyle olmuyor mu bu işler?

Şerif Hüseyin’den başlayın, bugüne kadar getirin.

Hep aynı hikaye…

YORUMLAR 23
  • vatansever 6 yıl önce Şikayet Et
    yahudi doluymuş barzaninin yaşadığı yer
    Cevapla
  • Neoturk 6 yıl önce Şikayet Et
    Esgiya dünyaya hükümdar olamaz....
    Cevapla
  • kırmızı beyaz 6 yıl önce Şikayet Et
    senin dediğin dizi bilader.Abd eşkıya ama dünyaya hükümdar.
    Cevapla
  • terazi 6 yıl önce Şikayet Et
    hain iflah olmaz. ne bu dünyada nede ahirette.
    Cevapla
  • serder 6 yıl önce Şikayet Et
    Referandum Türkiye'nin turuva atı. bunların hepsi Türkiye cumhuriyetinin bir oyunu mesele Musul ve Kerkük'ü topraklarına katabilme meselesi.
    Cevapla
  • Mustafa 6 yıl önce Şikayet Et
    ne alakası var kendimizi kandırmayalım lütfen israilide satın aldıkta referanduma ondan mı destek veriyor... güldürmeyin insanı ne truva atı... adamlar türkiyenin ortadoğu ve islam dünyasıyla arasına set çekiyorlar uyanın lütfen....
    Cevapla
  • Misafir 6 yıl önce Şikayet Et
    zayiat verilmeden nokta vuruşlar yapılmalı.kerkük cerablus gibi kontrol altına alınmalı.yoksa bunlar bu kadar ısrarcı oluyorsa bunların abd ve İsrail’le bizi oraya çekmeye çalışmasınada dikkatli olmak lazım.zira pkk ve Peşmerge’ye çok araç ve mühimmat verildi.dünyaya rencide olmayacak şekilde askeri müdahale Irak ,Türkiye ve İran tarafından birlikte hareket edilerek yapılmalı
    Cevapla
  • muammer 6 yıl önce Şikayet Et
    tespit tam isabetli
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Kılıç, ABD'li heyeti kabul etti
Devlet Bahçeli: İran-İsrail gerilimi tiyatrodur