5 bin 500 kilometre yol yürüdü, Müslüman oldu

Manchester Üniversitesi'nde, sanat tarihi okuyan Terrance Micheal Patrick Duggan'a 1986 yılında, Fransa'da otomobil çarptı. Uzun süre hastanede yatan Duggan, 13 gün komada kaldı. Büyük İskender'in geçtiği yolları yürüyerek, görmek isteyen Duggan, iyileşince 1988 yılında yolculuğuna Yunanistan'dan başladı. Hiçbir taşıt kullanmadan Yunanistan'ın ardından Türkiye, Suriye, İsrail, Filistin ve Mısır'ı adımlayan Duggan, 1,5 yılda 5500 kilometre yol kat etti. Sanat tarihi okumasına rağmen eğitim hayatında hiç görmediği Selçuklu eserlerinden çok etkilenen Duggan, yaklaşık 1500 eseri de kara kalemle çizdi.

SELÇUKLU ESERLERİ HAYRANI

Yürüyüş sırasında geçtiği Antalya'dan çok etkilenen Duggan, buraya yerleşmeye karar verdi. 1990 yılından bu yana Antalya'da yaşayan Duggan, İngiltere'de okurken, hiçbir şekilde Selçuklu sanatını görmediklerini söyledi. Sadece Mimar Sinan'ı öğrendiklerini belirten Duggan, “Yürüyüş esnasında ilk, Yivli Minare'yi gördüm. 4 saatlik bir çizim yaptım. Daha sonra birçok Selçuklu eserini çizdim. Selçuklu eserlerinin süslemesi, çok dikkatimi çekti. Yürüyüş bitince, Selçuklu'da süslemenin niçin kullanıldığına yönelik bilgi aradım; ama bulamadım. Bu alanda araştırma yapmaya başladım, 27 senedir bu alanda araştırma yapmaya devam ediyorum" diye konuştu.

'ANTALYA AŞIĞIYIM'

Antalya'ya yerleşmesinin bir diğer nedeninin ise birbirinden farklı meyve, sebze ve çiçek olduğunu anlatan Duggan, bu çeşitliliğin resim sanatı için çok iyi malzeme sunduğunu belirtti. Antalya'da yaşarken, Akdeniz Üniversitesi'nden (AÜ) ders vermesi için kendisine teklif geldiğini kaydeden Duggan, “Şu anda, AÜ'de öğretim görevlisiyim. Antalya ve Selçuklu eserleri aşığıyım. Geçen yıl da üniversitede Sanat Tarihi Bölümü'nden Prof. Dr. Burcu Ceylan ile evlendim ve çok mutluyuz" dedi.

ADINI 'MİKAİL' OLARAK DEĞİŞTİRDİ

Antalya'da din olarak İslamiyet'i tercih eden Duggan, 'Michael' olan adını da 'Mikail' olarak değiştirdi. Duggan, İslamiyet'i tercih etme nedenini ise şöyle açıkladı:

''Yürüdüğüm yıllarda, Müslüman ülkelerde çok güzel örnekler gördüm. Kur'an-ı Kerim'i okudum ve Müslüman olmaya karar verdim. Sina Çölü'nde yürürken, gece yattım, bir diken su torbamı delmiş ve uyandığımda su bulamadım. Hiç kimse yoktu, 2 gün daha yürüdüm. Kumda düştüm, gerisini hatırlamıyorum. Bir bedevi gelip, beni kurtarmış. Bir de İslam eserlerini çok çizdim. O eserleri çizerken, çok etkilendim. Din değiştirmemin bir başka nedeni ise Londra'da çalışırken, insanlar, robot gibiydi. Müslüman ülkelerde insanlar, sizinle vakit geçiriyor.''