Ceddinin kim olduğu Osmanlı Arşivi'nden çıktı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fahreddin Paşa’yı suçlayan BAE Bakanı’na “Senin ceddin neredeydi?” sorusunun cevabı, Osmanlı Arşivleri’nden çıktı.

Ceddinin kim olduğu Osmanlı Arşivi'nden çıktı!
Ceddinin kim olduğu Osmanlı Arşivi'nden çıktı!
GİRİŞ 24.12.2017 06:48 GÜNCELLEME 24.12.2017 06:48
Bu Habere 73 Yorum Yapılmış

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zaid’in Medine Müdafii Fahreddin Paşa’yı hedef alan suçlamalarına cevap verirken sorduğu “Senin ceddin neredeydi?” sorusunun cevabı Osmanlı Arşivleri’nden çıktı: Tarihî belgeler, Abdullah bin Zaid’in 19. asırda yaşamış olan büyük dedesi Şeyh Zaid’in İngilizler’in tahrikiyle Katar’a saldırdığını, cinayetler işleyip hırsızlık ettiğini gösteriyor.

Habertürk yazarı Murat Bardakçı Zeyd'in ceddinin kim olduğunu yazdı. İşte Bardakçı'nın yazısının ilgili kısmı:

...Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zaid’in hafta başında utanmadan ve de sıkılmadan Medine Müdafii Fahreddin Paşa’yı hırsızlıkla suçlamasının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir konuşma yapmış ve “Ey bize bühtanda bulunan zavallı, Fahreddin Paşa Medine Müdafaası’nı yaparken senin ceddin neredeydi?” diye sormuştu.

İŞİN GERİSİNDE İNGİLİZLER VAR

Cumhurbaşkanı’nın sorusunun cevabı arşivlerden çıktı: Osmanlı Arşivleri’nde bulunan çok sayıda belge, Abdullah bin Zaid’in 19. asırda yaşamış olan büyük dedesi Abu Dabi Aşireti Şeyhi Zaid’in hiç durmadan Katar’a saldırdığını, hırsızlık ettiğini, cinayetler işlediğini ve bütün bunları İngiltere’nin desteği ile yaptığını gösteriyor.

Arşivdeki bu belgelerden anlaşıldığına göre, Körfez’de 19. asrın sonlarından Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde yaşananlar şöyle:

İngiltere, Osmanlı idaresi altında bulunan ama bölge halkı üzerinde etkisi olan aşiret şeyhlerinin de sözlerinin geçtiği Körfez’deki şeyhleri kendi tarafına çekmek için her türlü işi çeviriyor, şeyhlerin İstanbul’a başkaldırmaları maksadıyla siyasî destek veriyor, para ve hattâ silâh dağıtıyor. Türk idaresine sadık kalan ve İngilizler’den uzak durmaya çalışan tek şeyhlik ise, Katar! Bugün Birleşik Arap Emirlikleri’ni teşkil eden şeyhler ve en başta Abu Dabi’nin şeyhleri İngilizler ile sürekli temas halinde bulunuyorlar, İngiltere’den sağladıkları destek ve aldıkları silâhlâr ile Katar’a saldırıyor, halkı öldürüp mallarını çalıyor, saldırıya uğrayanlar Bahreyn’e sığınıyor; önceleri tarafsız kalmaya çalışan Şarjah da sonradan onlara katılıyor. Bütün bu başkaldırmaları, saldırıları hırsızlıkları yakından takip eden İstanbul o bölgelerdeki valilerine, kaymakamlarına ve diğer idarecilere emirler gönderiyor ve gerektiğinde asker yollayarak şeyhlerin başkaldırıları engellemeye uğraşıyor.

İşte, şimdi Osmanlı Arşivleri’nde bulunan ve İstanbul’un İngiliz destekli bu saldırılar ile başkaldırıların öncülüğü yapan Abu Dabi Şeyhi Zaid’e karşı aldığı tedbirleri gösteren belgelerden bazıları ve katalog numaraları:

- DH.ŞFR. 137/1: Abu Dabi Şeyhi Zaid’in Necid Sancağı dahilindeki Katar kazası üzerine hücum ederek hırsızlık ve katliamda bulunduğu, bu sırada kazanın fahrî kaymakamı Casim es-Sani’nin oğlunun öldürüldüğü, Casim es-Sani’nin de intikam amacıyla Zaid üzerine hücum ettiği ve aralarında pek çok ölünün olduğunun haber verildiği.

- DH.MKT.1719/23: Katar kazasına İngilizler’in tahrikleriyle Umman’a bağlı Ebu Cinci Şeyhi Zaid vesairlerin hücum edeceği beyanıyla askerî kuvvet gönderilmesi ve at satın alınmasına müsaade edilmesi talebi üzerine bu gibi ahvalin men’i için tebliğde bulunulması ve icabının yapılması.

- DH.MKT.1623/133: Katar Kaymakamı Casim es-Sani ile Abu Dabi Şeyhi Zaid arasındaki mevcut düşmanlık nedeni ile ahalinin İran tarafına geçecekleri ve sözkonusu şeyhin önemli bir kuvvetle Katar üzerine hücum edeceği istihbar edildiğinden bölgeye asker sevkıyatı yapılması.

 

 

Dahiliye Nezareti’nden Abu Dabi Şeyhi’nin zararlı faaliyetleri konusunda Körfez’deki yöneticilere gönderdiği talimatlardan biri (DH.MKT.1719/23)

- DH.ŞFR.358/115: Muskat hâkimi Seyyid Faysal’ın yanında iki İngiliz harb sefinesi ve İngiliz konsolosuyla Umman Şeyhi Zaid bin Halife ile daha sonra da Abu Dabi Şeyhi Maktum ile görüştükleri, Şarca Şeyhi Abdurrahim ile görüşme teklifine Şeyh Abdurrahman’ın olumlu cevap vermediği, İngiliz konsolosuna burada bulunan şeyhlerin yardımcı olmadığı, İngiliz posta vapurları ile Basra ve havalisine gizlice silâh sokulmakta olduğu.

- DH.MKT.1609/33: Abu Dabi Şeyhi Zaid ile Katar Kaymakamı Casim’in aşiretleri arasında çıkan kanlı olaylar yayılmadan alınan tedbirlerle son verilmesi ve bu hadiselere karşı önceden tedbir alınması.

- DH.MKT.1605/115: Katar Kaymakamı Casim es-Sani ile Abu Dabi Şeyhi Zaid arasındaki düşmanlık sebebiyle ahalinin İran hududuna geçecekleri beyanıyla asker mevcudunun artırılması talebinde bulunulduğu.

- DH.MKT.1730/97: Katar kazasından ikiyüz kadar hane halkının Bahreyn adalarına naklettikleri ve Umman’a bağlı Abu Dabi Şeyhi Zaid’in İngilizler’in tahrikiyle Katar’a hücum edeceğinin mahallinden bildirilmesi üzerine Katif’ten Katar’a bir bölük asker gönderildiği ve Katar’a bir savaş gemisi yollanması hususunun Basra Bahriye Kumandanlığı’na bildirildiği.

Bu belgeler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zaid’in Medine Müdafii Fahreddin Paşa’yı hedef alan suçlamalarına karşı sorduğu, “Senin ceddin neredeydi?” sorusunun cevabını veren, yani Abdullah bin Zaid’in ceddinin İngiliz destekli başkaldırı, hırsızlık ve cinayet ile meşgul olduğunu gösteren evraktan sadece birkaçı ve Osmanlı Arşivleri’nde Abu Dabi Şeyhi Zaid’in ettiği işler hakkında daha dünya kadar evrak var...

Abu Dabi Şeyhi Zaid’in cinayetleri ve soygunları konusunda İstanbul’a gönderilen şifrelerden biri (DH.ŞFR.137/1)

 

 

YORUMLAR 73
  • Evlad-ı FATİHAN 6 yıl önce Şikayet Et
    israil kuklası,zavallı....Yaşasın sizler için Cehennem
    Cevapla
  • belde 6 yıl önce Şikayet Et
    bu ingilizlere de pek güven olmaz şu an Kudüs te yanımızda gibi görünüyorlar fakat en ufak bir açık bulduklarında bizi satarlar. bu sözde Arap emirleri ve şeyhleri de böyle. en ufak açık bulduklarında İslam ülkelerini satıyorlar. sözde müslümanlık özde birşey yok. adamlar ta Osmanlının son zamanlarından başlamak üzere ihanet içindeler, bunu da şu an hala devam ettiriyorlar. hem de dibine kadar sömürüldüklerini bile bile.
    Cevapla
  • dusunen 6 yıl önce Şikayet Et
    kisi aynaya bakar kendini gorur
    Cevapla
  • ali tuzcu 6 yıl önce Şikayet Et
    allah petrolu bitirdimi yalvar türkler diye o zaman
    Cevapla
  • kazım 6 yıl önce Şikayet Et
    dna bozulmuş ise yani bu adamdan başka bişey beklemek boş olur. kanında hainlik taşıyorsa er geç açık verir. misal fetöş ve aveneleri gibi. makam şu bu fark etmez. hainlik genetik bir fenomen.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Başkent'te kazanan çıkmadı! İlk finalist Dolmabahçe'de belli olacak
Tesla 500 beygirlik canavarı tanıttı: Tesla Model 3 Performance