Trump'tan Erdoğan'a: Aman başlarına bir şey gelmesin

Türkiye ABD ile anlaştı, Münbiç PKK’nın Suriye uzantısı YPG’den temizleniyor. Anlaşmayı, iki ülke de teyit etti, hatta örgütün sahadan bazı adamlarını şimdiden çekmeye başladığı bilgileri geliyor. İşte ABD ile varılan kritik anlaşmanın bilinmeyenleri

Trump'tan Erdoğan'a: Aman başlarına bir şey gelmesin
Trump'tan Erdoğan'a: Aman başlarına bir şey gelmesin
GİRİŞ 08.06.2018 05:43 GÜNCELLEME 08.06.2018 11:17
Bu Habere 34 Yorum Yapılmış

Münbiç anlaşmasının arka planına dair enteresan bilgiler var.

Müzakereler sürerken YPG’nin çekilişi konusunda ABD tarafı takvimi 6 aya kadar uzatmak istiyor. Ancak Türk Dışişleri heyeti, bunun uzun bir süre olduğunu dile getirip bastırınca, süre yarı yarıya düşürülüyor.

ABD tarafı, mutabakat metnine parantez içinde “Kurumlara ve iç hukuka uygunluk” anlamına gelen bir ifade yerleştirmeye çalışılıyor. Bu ibare, Ankara’nın zihninde Kongre onayı çağrışımı yaptığı için buna da itiraz ediliyor, bu ifade metinden çıkarılıyor.

ABD MÜNBİÇ KONUSUNDA NEDEN ANKARA’NIN İSTEDİĞİ ÇİZGİYE GELDİ?

Bunların hepsi tamam ama önümüzde, yanıtlanmayı gerektiren başkaca önemli sorular da var.

 

 

Bu sorulardan bir tanesi şu:

İki yılı aşkın süredir milim kıpırdamayan ABD, nasıl oldu da Münbiç konusunda Türkiye’nin istediği noktaya geldi?

Soruya, sürecin bütün detaylarına hâkim olduğunu söylediğim kaynaktan aldığımız bilgiler ve o bilgilerden edindiğimiz izlenimler üzerinden yanıtlar verelim.

İKİ TEMEL GEREKÇE

* Türkiye’yi kaybetme riski. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, muhataplarıyla yaptığı görüşmelerde çok açık konuşuyor, “Halkımız çok öfkeli. Gerekirse Kürecik’i de, İncirlik’i de kapatın, diye düşünüyor” gibi ifadeler kullanıyor.

İlişkilerin tamamen kopması/koparılması tabirleri, açık açık kullanılıyor. Nihayetinde ABD tarafı, Türkiye’yi kaybetme ihtimalinin ciddi bir ihtimal olduğunu görüyor.

TRUMP'TAN ERDOĞAN'A: AMAN BİZİM ASKERLERİN BAŞINA BİR ŞEY GELMESİN

* Kuzey Suriye’de TSK mensupları ile bölgede konuşlu ABD askerleri arasında bir çatışma çıkma ihtimali.

Bu ihtimal Washington’da ciddi anlamda kaygı üretti.

Hatta Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde birkaç defa “Aman bizim oralardaki askerlerimizin başına bir şey gelmesin” dedi.

Münbiç anlaşmasının önünü açan faktörlerden bir tanesinin de Trump’ın Türkiye ile ilişkilere verdiği önem olduğunu söyleyebilirim.

Washington’da Ankara ile anlaşmak şöyle dursun, Tayyip Erdoğan yönetimini cezalandırmak için her türlü enstrümanı kullanmaktan çekinmeyen bir güruh olduğunu herkes biliyor.

Dolayısıyla gelinen noktada ortaya bir anlaşma çıktıysa eğer, bu güruha karşı oralarda güç sahibi olan birilerinin inisiyatif kullanmış olmaları beklenir.

Geçen hafta Almanya dönüşü Bakan Çavuşoğlu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile arası nasıl diye bir soru sormuştum.

O da şöyle demişti:

“Trump, Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını istemiyor. Bu ilişkiler niye böyle diye yer yer sesini yükselttiğini biliyoruz. Telefon görüşmelerinde de görülüyor, kendisinin Cumhurbaşkanımıza büyük saygısı var.”

Bu ifadelerden yola çıkarsak, ABD adına Münbiç anlaşmasının önünü Trump’ın açtığını, ya da kendisinin Türkiye ile ilişkilerin kötü olması nedeniyle dertlenmesinin bu sürece ciddi katkı sağladığını düşünmekte bir beis bulunmuyor diyebiliriz.

Ama şu notu buraya eklememiz gerekiyor:

ABD, PKK/YPG’yi, Münbiç’e, yani Fırat’ın batısına Türkiye’nin güney sınırını boylu boyunca bir PKK devleti ile kapatma projesinin bir adımı olarak geçirmişti. Münbiç’in boşaltılması demek, bu hayalin Fırat’ın batısında hayata geçirilme ihtimalinin tükendiği anlamına gelebilir. Ama Fırat’ın doğusundaki tehdit öylece duruyor ve Münbiç işi çözülse bile, bu bölgeden yönelen tehditler var olduğu sürece, Türk/ABD ilişkilerinin normalleşmesini beklemek mümkün olmayacak gibi görünüyor. 

İRAN FAKTÖRÜ

Bu bağlamda Menbiç'teki anlaşmaya en çok sevinen tarafın ABD olduğunu görüyoruz.
Anlaşmadan sonra konuşan ABD'nin Dışişleri Bakan yardımcılarından Wess Mitchell, Türkiye'nin önemini anlamak için haritaya bakmanın yeterli olacağının altını çizerek, nihai hedeflerini de "Türkiye'yi Batı'nın stratejik rotasında tutmak" diye özetledi.
Aksi halde Türkiye ile ilişkilerde yaşanabilecek daimi bir kopuşun Amerikan ulusal güvenliğine birkaç nesillik zarar verebileceği uyarısında bulunmazdı.
Mitchell'in açıklamalarından anlıyoruz ki ABD'nin Suriye ve Irak'ta PKK/ YPG'den bu kadar kolay vazgeçişinin bir nedeni de İran faktörü.

ABD'NİN HESAPLARI

Nitekim uzun vadede bölgede İran'ı dengeleyecek ağırlığa sahip tek ülkenin Türkiye olduğunu itiraf eden Amerikan yönetimi, yeni dönemde PKK/ YPG ve FETÖ tavizleriyle Ankara'yı Tahran'a karşı sahaya sürmenin hesaplarını yapıyor.
Ne var ki Türkiye artık kolayca manipüle edilecek o eski Türkiye değil.
2013'ten beri bütün emperyal tezgâhları bozan Türkiye, Menbiç'te istediğini
elde eden ülke olarak bölgesinde oyun kurucu etkinliğini bundan sonra daha da artıracaktır.

Bilgiler Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet ve Sabah yazarı Bercan Tutar'ın köşe yazılarından derlenmitir.

 

YORUMLAR 34
  • Dertli 5 yıl önce Şikayet Et
    Başlarına bişey gelmez pazarlığını yapmışsınızdır yemeyin bizi ikinizde
    Cevapla
  • Ahmet 5 yıl önce Şikayet Et
    F35leri de paşa paşa vereceksiniz. Biz de geri vites yoktur.
    Cevapla
  • misafir 5 yıl önce Şikayet Et
    bu anlasmaninda fos cikacagini tahmin ediyorum,onlari oradan ancak silah gücuyle cikarilirlar.
    Cevapla
  • Muttaki 5 yıl önce Şikayet Et
    İnşaallah ABD'nin Münbiç'ten çekilmesi karşılığında kapalı kapılar ardında S-400'lerden vazgeçilmemiştir.
    Cevapla
  • Toretto 5 yıl önce Şikayet Et
    Benim bildiğim abd bişey almadan kılını kıpırdatmaz s400 e razıyım !
    Cevapla
  • eren 5 yıl önce Şikayet Et
    doğru durmassa askerleriniz ağaç bile çakarız
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Patnos'ta belediye araçlarının parçaları hurdacılarda aranıyor
Togg CEO'su Karakaş yeni model T8X için tarih verdi