'Türkiye'nin garantör olmasını istiyoruz'

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa, Florya'da bulunan SMDK Genel Merkezi'inde basın toplantısı düzenledi. Mustafa, İdlib'te tek çözümün Türkiye'nin garantör görevini üstlenmesi olduğunu söyledi.

'Türkiye'nin garantör olmasını istiyoruz'
'Türkiye'nin garantör olmasını istiyoruz'
GİRİŞ 27.07.2018 17:31 GÜNCELLEME 27.07.2018 17:34
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

Suriye'deki son gelişmeleri değerlendiren Mustafa, bölgede garantör olarak bulunan ABD'nin çekilerek bölgeyi kaderine terk ettiğini söyledi. 

''TEK ÇÖZÜM TÜRKİYE'NİN GARANTÖR OLMASI''

 

 

İran desteği ile Esed rejimi tarafından Dera'da gerçekleştirilen tehcir olayının demografik yapıyı değiştirmeye yönelik olduğunu savunan Mustafa, şöyle konuştu:      

"'ABD'nin garantör olarak bulunduğu bölgeleri terk etmesi ile bölge yüz üstü bırakıldı. Esed rejimi İran'ın da desteğini alarak Dera’da tehcir olayına başladı. Daha önce Doğu Guta’da, Humus’ta buna benzer olaylar yaşandı. Dera'dan tehcir edilen insanlar, İdlib'e doğru ve Fırat Kalkanı bölgesine zorunlu göç ettiler. Bu tehcir politikası nedeniyle İdlib'de şu anda büyük bir nüfus yoğunluğu yaşanmaktadır. İnşallah, İdlib'de de Dera'ya benzer bir olay tekrarlanmaz. Rusya ve İran'ın İdlib'e yönelik tehditlerinden dolayı endişeliyiz. Bunun tek çözümü Türkiye'nin İdlib'de garantör olarak bulunması ki Türkiye fiilen Suriye topraklarında güvenliği sağlamak amacıyla zaten bulunuyor. Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının yanında durmuştur ve bütün sorumluluklarını, uluslararası anlaşmalara uygun bir şekilde yerine getirmiştir.

Eğer Türkiye İdlib'de garantör olarak kalırsa Dera ve benzeri bölgelerde yaşanan tehcir olayları burada gerçekleşmez.Türkiye'ye baskı uygulamaya kalkacaklardır ama Türkiye bunun önüne geçer. ''      

Son tehcir olayı ile İdlib'in nüfusunun 2 milyonun üzerine çıktığı bilgisini paylaşan Mustafa, ''İdlib'de Dera benzeri bir olay yaşanırsa bu insanları nereye göç ettirecekler? Gidecek yerleri kalmadı ve bu büyük bir insani drama neden olur.'' uyarısında bulundu.

Mustafa, şöyle devam etti: İdlib'de yaşanacak olası olumsuz gelişmelere karşı Türkiye'nin olaya ciddi baktığını düşünüyorum. Türkiye, 30-31 Temmuz'da Astana'da gerçekleşecek görüşmelerde de bu konuyu gündeme taşıyacaktır. Aynı şekilde Soçi görüşmelerinde de İdlib'in gündeme taşınacağını düşünüyorum. Tahminim bu iki zirvede de İdlib gündemde olacak. Çatışmasızlık bölgelerinin tekrar denetlenmesi ve tutuklular konusu gündeme gelecektir. Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Staffan de Mistura da katılacaktır.''               

''MEZHEPSEL FİTNE PEŞİNDELER''

SMDK Başkanı Abdurrahman Mustafa, şunları kaydetti:  ''DEAŞ iki gün önce Suriye'de katliam yaptı. 300'e yakın insan hayatını kaybetti. Bunların birçoğu Irak'tan. Dolayısıyla rejimin mezhepsel fitne peşinde olduğunu görüyoruz. Çünkü aldığımız bilgilere göre, olayların meydana geldiği bölgelerde rejim iki ay öncesinden kendi birliklerini çekmiş. Kalan insanlar ise silahsızlandırılarak savunmasız hale getirilmiş, akabinde bu saldırı gerçekleştirilmiş. Olayın arkasında Dürzi milisler olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla kartları tekrar tekrar karıştırıyorlar çünkü fitne peşindeler. Ama biz şuna inanıyoruz; Suriye'de çözüm sadece siyasi çözüm olabilir. Rejim belki yer, toprak kazanıyor ama asla Suriye halkını kazanamayacaktır. Çünkü, özgürlük ve demokrasi için devrim için yola çıkan Suriye halkı ve muhalefetini bu yoldan ayıramayacaklar. Suriye halkı istekleri kabul edilene kadar mücadelesine devam edecek. 2014'ten 2018'e geldiğimizde Suriye'de askeri dengelerin çok değiştiğini görüyoruz. Bu, rejimin kazandığı anlamına gelmez. Sadece Suriye rejimi İran ve Rusya'nın desteğiyle işgal ettiği toprakları genişletti.''      

''TÜRKİYE KONTROLE ALDIĞI BÖLGELERE İSTİKRAR GETİRDİ''

Mustafa, PYD/PKK'dan temizlenen, Rakka'dan, Guta'dan ve Humus'tan gelen insanların yerleştiği Fırat Kalkanı ve Afrin bölgesini ziyaret ettiklerini, Türkiye'nin kontrolünde olan bu bölgelerde durumun çok değiştiğini gözlemlediklerini vurguladı.      

Türkiye'nin kontrol altına aldığı bölgelerde huzur ve istikrarı sağladığını ifade eden Mustafa, ''Sağlık, eğitim hizmetleri veriliyor. Asayiş ve huzur tam anlamıyla sağlanmış durumda. Mesela Çobanbey'de büyük bir Adliye Sarayı yapılmış ama tam faaliyete geçmemiş. Türk Kızılayı, AFAD çalışmalarına devam ediyor. Ticari faaliyetler devam ediyor, şehirdeki dükkan ve mağazalar açılmış durumda. Yerel meclisler hizmet vermeye başlamış. Biliyorsunuz, son iki gün içerisinde Suriye'de Fırat Kalkanı bölgesinde bombalı araç saldırısı düzenlendi.

Türkiye'nin bu bölgede sağladığı istikrarı  baltalamaya yönelik bir saldırı bu. Türkiye'nin buradaki varlığından rahatsızlar. Ama asla amaçlarına ulaşamayacaklardır." diye konuştu.      
               
''SURİYE'NİN TEK DOSTU KALDI O DA TÜRKİYE''

SMDK Başkanı Abdurrahman Mustafa, ABD ve BM üyesi ülkelerin Suriye'yi tek başına bıraktıklarını, Türkiye'nin ise başından beri Suriye'nin toprak bütünlüğü için çaba gösterdiğini söyledi.      

Türkiye'nin uluslararası tüm gerekçeleri kullanarak Suriye'nin yanında durmaya çalıştığını ifade eden Mustafa, sözlerini şöyle sürdürdü:      

''Bugün Suriye’nin dostları dediğimiz ülkeler maalesef artık düşman değiller ama dost da değiller. Şu anda Suriye muhalefetinin yanında olan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatıyla Türkiye hem kendi sınır güvenliğini sağladı hem de Suriye'de halka güvenli bir bölge  oluşturdu. Bunlar müşterek çıkarlardı. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması için bize destek olmuştur. Biz de Türkiye koordineli bir şekilde çalıştık. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu olarak şu aşamada da Özgür Suriye Ordusu ile planlar, politikalar üretmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz Afrin kurtarıldıktan sonra Afrin’de oluşturulan 7 yerel meclislerin Suriye Ulusal Koalisyonu ile Suriye geçici hükümetinin denetiminde oluşturuldu.

Aynı şeyi biz inşallah Münbiç’te de yapacağız. Eğer Münbiç konusunda Türkiye ile ABD arasında varılan anlaşma hayata geçirilirse aynı şekilde Suriye Ulusal Koalisyonu Türkiye ile birlikte hareket edecektir. Bölgede, yerel yönetimler oluşturulmasına da destek olacaktır. Aynen Afrin'de olduğu gibi.''      

YORUMLAR 7
  • Asım 5 yıl önce Şikayet Et
    iyi de şimdiye kadar aklın nerede idi?
    Cevapla
  • ben buradayım 5 yıl önce Şikayet Et
    Başımıza gelen gelmiştir. Yardım isteyene yetişmek bizim en büyük geleneklerimizden birisidir. Yardım isteyene yardım edelim diyorum. Allah bizim yardımcımızdır.
    Cevapla
  • ..... 5 yıl önce Şikayet Et
    Bizde sizden hainlik yapmayacaginiza dair güvence istiyoruz. Çünkü bu millet ne zaman birisine güvenip sırtını dönse ilk hançeri onlardan yiyor
    Cevapla
  • Sena 5 yıl önce Şikayet Et
    Müslüman müslümani.katlediyor kafirler piyon gibi kullanıyorlar onlardan őlen varmı hepsi müslüman
    Cevapla
  • ümmetçi 5 yıl önce Şikayet Et
    Evet var. Kafir Esad ve onun kafir askerleri. Daha da Esad'a müslüman diyorsa, sen önce git imanını tazele.
    Cevapla
  • KaFKaS CePHeSi 5 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim bütün kafirleri birbirine düşürsün de ellerini müslümanların üzerinden çeksinler artık.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Çaldıkları motor başka hırsızlar tarafından çalındı!
Alman liderin ziyareti sonrası Cumhurbaşkanlığı'ndan dikkat çeken 'İsrail' çıkışı!