Nedim Şener kirli tezgahı deşifre etti

Serkan Üstüner / Haber7.com

ABD'nin Pennsylvania eyaletinde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kampında bir örgüt tezgahı planlandı. Daha önce Türkiye'de de benzer operasyonları yapan örgütün bu planını FETÖ'yü en iyi bilen gazeteci Nedim Şener'e sorduk. 

ABD'nin Pennsylvania eyaletinde dün yaşanan komplo teorisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İŞİ NASIL TEZGAHLADILAR?

Bu bir FETÖ tezgahıdır. Bunun benzerlerini Türkiye’deyken yaptıklarını gördük. 2010 yılında Adem Yavuz Arslan’a kalaşnikof mermisi ve beyaz bere gönderildi. Ben Dink cinayetiyle ilgili kitaplar yazıp, bu cinayetin ardında FETÖ var diye yazınca, FETÖ’cü polislerle beraber oturup bir Ermeni var diye bir kitap kaleme aldılar. O kitabı değerli ve önemli kılmak, kendi üzerlerinden suçu atmak, aynı zamanda bir mağduriyet yaratmak için böyle bir tezgâh kurguladılar. Bakın burada tabanca mermisi değil kalaşnikof mermisi göndertiyorlar. Neden? Çünkü onların gözünde askeri ya da o dönem ‘Ergenekon’ diye söyledikleri yapıya gönderme yaptılar. Beyaz bere de Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı işaret ediyordu. Bunları göndererek bir algı oluşturuldu. Sonrasında dönemin içişleri bakanı ziyaret etti, korumalar verildi. Dink cinayeti konusu onun üzerinden değerlendirilmeye çalışıldı. Böyle bir mağduriyet hikayesi uyduruldu. Şimdi burada da buna benzer bir hikâye var. Daha ilk anda aslında her şeyin bir kurgu olduğu açıktı. Bu olayın ilk duyurulması yerel gazeteciler tarafından yapıldı. FETÖ gibi medya organları uluslararası çapta olan, algı konusunda eline su dökülmeyecek bir terör örgütü bu olayı yerel bir gazetecinin duyurmasına izin verecek bir terör örgütü değildir. Bunu çok basit bir asayiş olayı gibi başlatıp, yerel gazetecinin haberi üzerinden bir anda 1-2 saat içinde dünyanın en önemli ajansları Reuters, BCC, Amerika’nın Sesi gibi yayın organları olayı flaş diye geçtiler. Neredeyse dünya canlı yayına geçti. Çünkü neden? Bu terör örgütüne bir mağduriyet hikayesi lazım.

FBI'IN CİRİT ATTIĞI YERDE ŞÜPHELİ YOK

FETÖ bu olayı neden tezgahladı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ve Almanya’daki ziyaretlerinde yaptığı görüşmeler ve verdiği listeler sonrasında böyle bir algı oluşturmak istediler. Bu olay onların sıkıştığını gösteriyor. Daha doğrusu uluslararası ilişkiler bunların sıkışmasını sağlıyor. İlelebet bu örgütü koruyamayacaklarını onlar da biliyor. Bunların da bir mağduriyet hikayesi yaratması lazımdı. Onu çok basit bir şekilde kurguladılar. Siyah giyimli bir adam güvenliğin bulunduğu yere gelmiş, güvenlikçiler ateş etmiş, şahıs da kaçmış. Bir de güvenlik kameraları da çalışmıyormuş! FBI’ın etrafında cirit attığı bir mekânda güvenlik kameraları çalışmıyor! Saldıran hakkında en ufak bir bilgi yok. Bu mümkün mü? Bir de hemen sonrasında bu tür üçüncü sınıf komplo teorilerinin uzmanı Emrullah Uslu hemen tweet atmaya başladı. Çünkü Türkiye’de oldukları zaman bu örgüt mensubu yazar, onlar da uygulardı. Olayın ardından 1 saat geçmeden hemen başladı. Düşünün olayın faili yok, ne olduğu belli değil, olay polis soruşturmasında hemen hikayeyi yazdı. “ Tam da Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın “ MİT yurt dışı operasyonlarına devam edecek” dediği bir dönemde oldu” Ben hemen bunların bir tezgahı olduğunu anladım. Bir saat içinde her şey ortaya da çıktı. Bu sefer de terör örgütünün vakıflarından yine İbrahim Kalın’ın sözleri paylaşıldı. Ardından bu yapılanlara dünyanın tepki göstermesi lazım diye tweet atmaya başladılar. İşte FETÖ böyle çalışıyor. Hemen bir hikaye yazıyorlar.

BATI MEDYASI RÖPORTAJLARIMI YAYINLAMADILAR

Peki bunun yurt dışında bir karşılığı var mı?

Özellikle batı medyası 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’yü koruma altına aldı. Özellikle Türkiye aleyhinde haberler yapıyor. ABD ve Batı medyasında 15 Temmuz’la ilgili tek bir objektif haber görmedim. Ben darbeden sonra gazetecilere saatlerce anlattım. Röportajlar verdim ama tek bir satırını bile yayınlamadılar. Hep FETÖ’cülerin ağzıyla yayın yaptılar. Şimdi görüyoruz bu basit olayı nasıl uluslararası medya kuruluşlarına verdiklerini.

GERÇEK OLMAYAN BİR DURUMLA ALGI OPERASYONU

Bu medya 15 Temmuz’u görmek bile istemiyor. Neden? O şundan dolayı: Batı kendi ajanının sözünü dinliyor. Bu iş böyle. Biz bunu anlayacağız. Peki bu algının bir karşılığı var mı? Kamuoyunu o hale getirdiler. Batı kamuoyu inanılmaz bir şekilde Türkiye aleyhinde propaganda yapıyor. Bu darbe girişiminin tiyatro, kontrollü darbe nazarıyla bakmak istiyorlar. Bu olaya bizim siyasetçilerimizden bazıları da su taşıdı. Bu yalan olaya inanıyorlar. Bakın bunun gerçeklikle ilgisi yok. Gerçek ötesi bir durumdan bahsediyoruz. Gerçek olmayan bir durumla hareket ediyorlar.

"FETÖ İSTİHBARAT KURULUŞUDUR"

Türkiye 80 ülkeden FETÖ’cüleri Türkiye’ye getirdi. Bu böyle MİT operasyonlarıyla değil, tamamen hukuk çerçevesinde yapılan işlerdi. Bakın bu operasyonlarda bir tek mermi bile atılmadı. Düşünün ki, güya Pensilvanya’ya MİT elemanı gitmiş ve silah sıkmış. İşte batı medyası buna inanıyor. Biz elimizden geldiği kadar hukuk çerçevesinde bunlarla mücadele edeceğiz ve olguları anlatacağız. Sosyal medyada şunu görüyorum: Gerek Akın İpek meselesi, gerekse bu konularda hemen ‘İşte iade edecekler, ininize giriyoruz’ diye yapılan sakillikler de bu mücadeleye zarar veriyor.

FETÖ, Batı’nın ajanıdır. Bunu bir türlü anlatamadım. Türkiye’de uzantıları olan FETÖ, bir istihbarat kuruluşudur.  Hala TSK ve bürokraside adamları vardır. Yine saldırıya geçecekler. Bakın kaleler her zaman saldırıya açıktır. FETÖ kötüdür. Niye kötüdür? 120 ülkede Türkiye aleyhine propaganda yapıyor. FETÖ’nün arkasında dünyayı terörize eden ABD var. O yüzden FETÖ’yü asla vermezler. Ancak öldüğü zaman, öldü derler. Peki biz ne yapacağız?  Sürekli gerçekleri haykırarak geleceğe bakacağız.