28 Şubat’ın en büyük destekçisi FETÖ’dür!

TÜGEM Platformu Müzakere Toplantıları'nın bu ay ki konuğu Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak oldu. 28 Şubat temelinde darbelerin ve darbelere karşı yapılması gerekenlerin müzakere edildiği ve Türk-Çin Kültür Derneği'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda Albayrak 28 Şubat’ın en önemli aktörlerinden birinin FETÖ yapılanması olduğunu söyledi.

28 Şubat’ın en büyük destekçisi FETÖ’dür!
28 Şubat’ın en büyük destekçisi FETÖ’dür!
GİRİŞ 14.03.2019 09:11 GÜNCELLEME 14.03.2019 09:11

Albayrak konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

28 Şubat 1997’de Cunta tarafından gerçekleştirilen darbe yalnızca siyasi iktidarı devirmek için yapılmadı. Darbenin asıl hedefi İslam’ın Türkiye’de gelişmesiydi. Buna dur demek gerekiyordu ve darbe bu amaçla gerçekleştirildi. Tabi darbeyi askeriyenin tek başına yaptığını söylemek te yanlış olur. Çünkü zaten o zamanın cuntasının da emir aldığı başka yerler vardı. Bu darbe Haçlı Savaşlarının bir ürünüdür. Her ne kadar meydanda değil medyada da gerçekleşse bu darbe Haçlı – Siyonist ittifakının İslam’ın gelişmesini engellemek için birlikte yürüttükleri ve içeride de cuntayı kullandıkları bir darbedir. Darbede en büyük desteği de FETÖ’den almışlardır. Türkiye’deki cemaat ve tarikatlerin yapılanmalarını deşifre eden FETÖ’dür. Taktir edersiniz ki o dönemde FETÖ yapılanması tamamıyle bu konulardan uzak durmuş ve 28 Şubat sonrası TSK başta olmak üzere her kurumda paralel yapılanmalarını hızlandırmışlardır.

Burada bir önemli konunun daha altını çizmek istiyorum, 28 Şubat’ın gerekçeli kararında bile ismi geçen ve alenen darbeyi gerçekleştiren tarafta yer aldığı tespit edilen kişiler bugün basında yazmaya ve normal hayatlarını sürdürmeye devam etmektedir. Hatta ve hatta bazı milletvekillerimiz gazetede onun köşesinde isimlerinin geçebilmesi için bu kişilere yakınlaşmaya bile çalışmaktadır. Yani bu kişiler itibar görmektedir. Bu inanılması güç bir hadisedir. Ayrıca 28 Şubat ta mağdur olanlardan hala içeride olanlar bile vardır. Asıl sorulması gereken sorular şunlardır; 28 Şubatı gerçekleştirenler neden hakettiği cezaları çekmezler, 28 Şubat mağdurları neden davalara yeteri kadar ilgi göstermez, 28 Şubat 15 Temmuz’un da meydana gelmesinin ve bugün dile getirilen BEKA meselesinin en büyük sebeplerinden olmasına rağmen 28 Şubat’ı neden yalnızca günü geldiğinde hatırlarız? Bu sorular gerçekten çok mühim.

Hülasa bizler 28 Şubatı doğru okumak, doğru anlatmak mecburiyetindeyiz. Haçlı Seferleri devam ediyorsa bunun en büyük nedeni Hilafet makamının durdurulmuş olmasıdır. İslam dünyasının en büyük eksikliği budur. Ayrıca İslamafobi, Ilımlı İslam ve Dinlerarası Diyalog gibi projeleri hazırlayan ABD ve İngiliz menşe’li Düşünce Kuruluşları gibi aktif çalışan ve üreten düşünce kuruluşlarımız nerededir? Neden müdafayı bu nedenle hep içeride yapmak zorunda kalırız? Herkesin şapkasını önüne koyup bunları iyice düşünmesi gerekmektedir. Bugün dünden daha zor bir süreçle karşı karşıyayız. Çünkü bugün Allah göstermesin Hükümet düşse herşey değişir. Bu nedenle Hükümet düşmesin diye uğraşmaktansa ve AK Partiyi yapılan yanlışlar nedeni ile cezalandırmaya çalışmaktansa, düzeltmeye, düzenlemeye ve kalıcı sistemler üretmeye çalışmalıyız. Sadece darbe olduğunda tepki verip sonrasında rehavete düşmek bizim en sancılı yanımız. Böyle yapmamalıyız.

Toplantının açılışında konuşan TÜGEM Platformu Başkanı Raşit Yemişen’de yaptığı konuşmada; savunma hattının sınırların dışında kurulması gerektiğini ve bunun içinde tüm tarafların dahil edildiği sürdürülebilir stratejik projeler üretilmesi için ellerinden gelen tüm gayreti göstereceklerinin önemle altını çizdi.

Türk-Çin Kültür Derneği Başkan Yard. Sn. Mustafa Karslı'nın da selamlama konuşması yaptığı toplantı hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Yeni bir “Yakup’un keçisi damdan düştü” vakası
TikTok'a yasak! ABD Başkanı Biden imzayı attı