İYİ Parti'nin skandal reklam filmine büyük tepki!

HABER7.COM / TARIK DAĞLI

31 Mart Yerel Seçimleri öncesi İyi Parti’nin yeni reklam filmi gerek konusu gerek verdiği mesajlarla akıllarda soru işaretleri bıraktı. Meral Akşener’in seçim meydanlarında "Bir yerel seçime gidiyoruz ama sanırsınız ki savaşa gidiyoruz. Sonuçta bir karar vereceksiniz, bir belediye başkanı seçeceksiniz" derken ne belediyelerle ne de seçimle pek ilgisi olmayan bu reklam filmini, işin uzmanı olarak Bersay İletişim Grubu Onursal Başkanı, Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Saydam, Haber7 için yorumladı.

İYİ Parti'den FETÖ mesajlı rezillik! Çektikleri reklam filmi olay oldu

İşte Ali Saydam'ın görüşleri;

Bu reklam filmine Birkaç açıdan bakmak lazım. Etkili bir iletişim yapmak için kreatif yön ve tutarlılık açısından bakmak şart. Farklılıkları yönetirken tutarlılıktan da taviz vermemek gerekiyor.

Çünkü sizin tabanınız, hedef kitleniz ve bu kitlenin ortak ruhi şekillenmesini oluşturan değerler ve kültür yapısı çok önemlidir. İyi Parti’nin tabanı eski ülkülerden oluşuyor. Diyelim ki biraz daha merkeze doğru kaydı ve o taban bir parça değişti ve protesto oylarını aldı. Yine de çoğunluk milliyetçi tabandan geliyor.

HDP ÇEKMİŞ GİBİ

Filme baktığımızda ise subliminal olarak arka planda çok dikkat etmezseniz görülmeyecek olan güneş sembolleri koymadığınızda bu reklamı birisine gösterseniz ve “kimin reklam filmi bu” diye sorsanız alacağınız cevap İyi Parti olmaz. HDP’nin, gezicilerini Yeşiller’in, solcuların reklam filmi gibi…

BOŞA PARA HARCANMIŞ

İstihbaratçıların göstericileri sorgulaması, sorgu sırasında duvarın yıkılması, duvarı yıkanların sorgudaki kızı kurtarması, istihbaratçıların da bu göstericilere katılması İyi Parti’nin tabanına hitap eden bir kompozisyon değil. Reklamda oynayan kız zaten hiç Türk tiplemesi değil, ayaklarını masaya koyan otoriteye isyan eden bir model… İyi Parti açısından bu film tamamen zaman, para ve emeğin boşa harcanması olmuş.

İYİ PARTİ SOL DEVRİMCİ FİLM ÇEKMİŞ

Bunu HDP yapmış olsaydı veya Yeşiller ya da solcular hazırlasaydı “Ne kadar iyi yapmış” diyebilirdi bazıları. İyi Parti devrimci, sol devrimci filmler yapmış.

Meral Akşener’in söyledikleri veya partinin tabanı ve ideolojisiyle bu film arasında hiçbir bağlantı yok. Böyle olunca tutarsızlık yaşanıyor. Tutarsızlık olunca iletişim yürümez. Ters teper. Tutarlılıktan kastımız hedef kitlenin duygu, düşünce ve değerlerine uygun olup olmaması… Bu gerçekleşmezse yapılan iş boşa gitmiş olur. Karanlığa sıkılan kurşun gibi olur.

Kaldı ki reklamda bir yerel seçim vurgusu da yok. Devrimci, göstericilerden yana olan bir çalışma. Oynayanlara sarı yelek de giydirselermiş tam olurmuş…

Ekrem İmamoğlu’nun Yasin okuması da bir tuhaf. Ya da eşini bu kadar çok ön plana çıkarması, Youtube’da eşi üzerinden iletişim yapması bizim örf, adet ve geleneklerimizde pek hoş karşılanmaz.

6 YAŞINDAKİ ÇOCUK ANLAMALI

İletişimde şöyle bir hataya düşüyor insanlar. “Heyecan verici, şık film, güzel kız, harika şarkı…” Bunun heyecanına kapılıyorlar ve tutarlılık noktasından uzaklaşıyorlar. Siyasi iletişimin özü, verilen mesajın 6 yaşında yeni okuma-yazma öğrenmiş bir çocuğun anlayabilmesidir. İyi Parti’nin filmi bundan uzak olmuş.

CHP tabanından oy alma çalışması gibi olmuş biraz ama CHP tabanı da yemez bu numarayı…