9 günlük kocasını öldürmüştü! Cezası belli oldu

Olay, 4 Eylül 2018 tarihinde Şirintepe Mahallesi'nde meydana geldi. Bıçakla ağır yaralanan Yunus Çolak, 112 ambulansıyla Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Çolak, polislere verdiği ilk ifadede kaza sonucu bıçağın üzerine düştüğünü söyledi. Durumdan şüphelenen Asayiş Şubesi ekipleri, Yunus Çolak'ın eşi Semra Çolak'ı sorguya aldı.

Semra Çolak polislere, evde eşiyle tartıştıklarını ve eline aldığı bıçağı salladığında eşinin yaralandığı itiraf etti. Çolak, yapılan sorgulamasının ardından sevk edildiği adliyede Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hastanede tedavi altına alınan Yunus Çolak ise olaydan 3 gün sonra yapılan tüm müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Sanayide bir elektrikçide işçi olarak çalışan Yunus Çolak, toprağa verildi.

CEZASINDA İNDİRİM YAPILDI

Sanık Semra Öztürk hakkında 1. Ağır Ceza Mahkemesine dava açılırken bugün karar duruşmasına çıktı. Duruşmada ölen Yunus Çolak’ın babası Yakup Çolak da yer aldı. Mahkeme savcısının hazırladığı esas hakkındaki mütalaasına karşı son savunmasını yapan Semra Öztürk Çolak, pişman olduğunu söyleyerek, "Evde mutfak ve koridorda kıskançlık nedeniyle tartıştık. Amacım öldürmek değildi, bıçağı salladım sadece öldürmek istemedim, pişmanım" dedi. Mahkeme heyeti, 'eşi ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak' suçundan Çolak'ı 13 yıl hapis cezasına çarptırdı. Heyet, 'haksız tahrik' ve 'iyi hal' indirimi uygulayarak, cezayı 7 yıl 13 ay 15 güne indirdi.

''ÖLDÜĞÜNE İNANAMIYORUM''

Semra Çolak ilk ifadesinde olayı şöyle anlatmıştı:

"Yunus ile 9 gün önce evlenmiştik. Olay günü akşam evde kardeşim ile kız arkadaşım vardı. Birlikte televizyon izliyorduk. Yunus, kıskanç birisiydi. Beni çok kıskanıyordu. Ailevi nedenlerden dolayı tartışmaya başladık. Ağır hakaretlerde bulundu. Su ve sigara içmek için mutfağa gittim, arkamdan geldi. Tartışma mutfakta da devam etti. Elimdeki sigarayı alıp anneme ve bana yönelik küfürler etmeye devam etti. Bıçağı alarak üzerime gelmemesini istedim. 'Ya kendimi ya da seni öldürürüm' dedim. Üzerime yürüdü. Korkutmak için bıçağı rastgele salladım, kalbine saplandı. Yere yatırıp, havlu ile tampon yaptım. Daha sonra oturma odasında bulunan arkadaşım ile kardeşim mutfağa geldi. Ambulansı çağırdık. Hastaneye kadar yanındaydım. Onu son kez yoğun bakımda gördüm. Öldüğüne inanamıyorum."