Ecdadın hatırasını ne kadar sökseniz de kökü bizde!

Ne demiştim, bu saatten sonra oy sandıklarını değil, adam sandıklarımızı konuşalım.

Ne yalan söyleyeyim, İstanbul hüznüm henüz dibe çökmedi hala buruk bir tatla güncellenip duruyor içimde. Fatih’in İstanbul’unu zulüm 1453’de başladı diyen zihniyete teslim etme düşüncesi bile kalbime zulüm. Hani çok sevdiğini uğurladıktan sonra belki döner umuduyla kapıyı tam kapatmadığım gibi kalbimi de tam kapatmadım. Fethin dürüstü olacaksın, Bizansın yalancısı değil. Bunu bildim bunu söylerim.

Bu arada içimizdeki gargara şahsiyetli muhterisler için, içindeki çöp suyunu kendi camiasına bulayan “ Ne var canım kaybedildiyse” diyen odun parçalarına bir isim buldum. Hem onursuz hem de omurgasız deme yolu. Kelime ekonomisini bu gibi durumlarda kullanıyorum.  Onurgasızlar!

İçtiğimiz çayın ya da suyun bile tadı bozuksa tazeleme yolunu seçiyorsak medeniyetin onurlu şehrine nifak tadı değdiyse neden seçim tazelenmesin bunu da sormak gerek! . Hele ki bu şehir takım elbiseli kalaşnikofların dağ mimarlarının arasında pay edilmeye çalışılıyorsa..

Buyrun daha ilk günden Chp Bilecik Belediyesinin acizlik icraatlarını uygulama iştahı karşısında şaşkınlığımız çok sıska kaldı. Belediye binası duvarlarında Osmanlı gravürlerini ve minyatürlerini sökmeleri neyin hıncı olabilir. Bu heriflere “Ne kadar sökerseniz sökün kökü bizde” demekten başka bir sözüm de yok.

Ekrem İmamoğlu’nun ve Mansur Yavaş’ın o çok fotojenik şirine halleri nereye kaçtı. Kelimelerinin makyajı neden bu kadar erken döküldü. Foyayı boyadan daha erken görüşümüze şaşırmadım. Gelin daha ata binmeden Ya Nasip zikrine tutulmuş İmamoğlu’nun döke saça soyunduğu Halk adamı imajı, Chp’nin halk partisi olduğu (!) gerçeği kadar sakil.

Bu durumdan mülhem Bilecik Belediyesi Osmanlı gravürlerini sökerken aslında o pıtırcıklı çiçekli maskelerini de yırtıyor. Bilinç altına bir kazma vursak ecdadın hatırasına yaptıkları zulümler fışkıracak bir partiden ne beklenebilir Allah aşkına.

Hani kucaklayıcılık! Hani o ağız dolusu yalayıp vitrinde parlattıkları sevgi dili. Bunlar yapacaklarının değil yıkacaklarının hesabını yapmışlar. Kimse kusura bakmasın, ben omurgasını Chp’nin oklarına yay eylemiş aramızdaki naylon adamlardan değilim, gözlük camlarını oh olsunlarla buharlaştıran stepne muhafazakarlardan da hiç olmadım.

Bu davayı ne kadar baltalasınız da ne ecdadın hatırasını ne kadar sökseniz de kökü bizde!!!

Esra Elönü - Haber 7

elonue@gmail.com

Twitter:@elonue