Ortaylı: Allah aziz vatanı bu hayâsız istiladan korusun
Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Karadeniz'deki eşssiz tabiatı tahrip eden yapılaşmayı kendi üslubuyla eleştirdi. ''Allah aziz vatanı bu hayâsız istiladan korusun'' diyen Ortaylı, çarpıcı örnekler vererek imar faciasını köşesine taşıdı.
İlber Ortaylı'nın Hürriyet Gazetesi'ndeki yazısından ilgili bölüm şu şekilde;
KARADENİZ’DE İLAHİ KOMEDYA
30 sene evvel dahi söyleseler “Akla gelmeyecek bir çılgınlık” derdim. Hele ilk gördüğüm Karadeniz kıyılarının yani 1966 yılı temmuzunun o unutulmaz pitoresk çarpıcılığında düşünülmeyecek bir kâbus olabilirdi. Dışişleri Bakanlığı bir Danimarkalı gazeteciyle profesör eşini davet etmiş. Arabalarıyla geldiler. O zamanki bakanlığın böyle geziler için mihmandar tutma imkânı yoktu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden rica etmişler. Dekanlık bana sordu. Gezi hattını Çorum’a kadar biliyordum ama ilk defa Samsun’u gördüm. Zengince bir Anadolu şehriydi ama birtakım derbederlikleri vardı. Çarşamba’yı geçene kadar doğrusu çok etkilendiğimi hatırlamıyorum ama Ünye, Fatsa, Ordu yeşilin ortasındaki güzelliklerle doluydu. Karadeniz’in eski ustalarının yapıları tabiata hâkimdi. Hava güzeldi. Masmavi deniz taş ve ahşap karışımı binalar, süratle seyahati tamamlamak için koşuşan karı-kocayla aramı ilk açan sebepti.
İMAR FACİASI
Galiba kuzeyli ırkların kendi monoton ülkeleri dışındaki yerlere karşı ilgileri ya çok az oluyor ya da abartılı derecelere ulaşabiliyor. Ordu’nun daha uzun yıllar, 1980’lere kadar yapısı pek bozulmadı. Belediye başkanlarının bunda rolü var ama 1990’lardan itibaren imar nizamında cıvıma ve çokkatlılık patladı. 2000’li yılardan sonra ortalık Dante’nin “İlahi Komedya”sındaki manzaralara dönüştü. Giresun ve Tirebolu ise daha hazin, bazıları eski konaklarını yıkamasalar bile önüne kendi bildikleri çirkin yapıları dikiyorlardı. O güzel Tirebolu ve sonradan birkaç kere daha gidip gezindiğim üniversitede konferansa gittiğim Giresun süratle değişmeye başladı. 2000’li yıllar bu imar faciasının zamanıdır.
Şimdi ise daha utanmazca bir girişim, gökdelen dikiliyor. Giresun’un, o güzel resmin ortasına bir garip gökdelen. Ordu’da ise 3 bloktan oluşan bir gökdelen sitesi. Hangi iktisadi talebe cevap verdiği meçhul bir yatırım. Ama tabiatı tahrip ettiği çok açık.
HAYASIZ İSTİLA
Binalar mavi gökle bağdaşmıyor. Yerle ne kadar barışık derseniz denizlerin doldurulmuş kısmına bina dikmek çok mu akıllıca? İstanbul’da yer tükendi. İzmir’e de el attılar. Şimdi de Karadeniz kıyılarına tırmanıyorlar. Allah aziz vatanı bu hayâsız istiladan korusun.
-
vatandaş 4 yıl önce Şikayet EtKışın ayazında sobalı eski evde siz oturun o zaman. Karadeniz halkı kaloriferli pimapenli yalıtımlı manzaralı yerde oturmasın izbe binalarda romatizmayla odunla kömürle isle pasla uğraşsın ama doğa bozulmasın. Şu yorumu yapanların hiçbiri orada hiç veya sürekli yaşamıyordur eminim.Beğen
-
NE OLUYOR 4 yıl önce Şikayet EtAdam dogru söylüyor.3 KURUS para icin tarihi atmosferi beton yığınına döndürdüler.Sagolsun arazisi viraz parasi olan agzi laf yapan muteahhitlige soyundu.Bunla ilgili hadis var sigir cobanlarinin bina yapmakta yarismasi gibi.Beğen
-
FındıkArayanSincap 4 yıl önce Şikayet EtAmin..!!Beğen
-
Trabzon 4 yıl önce Şikayet EtYomraya gidin sahilde gökdelenler görürsünüzBeğen
-
vatandaş 4 yıl önce Şikayet Et2 kuruş menfaati için ülkemizin çocuklarımızın geleceği ile oynayanların Allah belasını versinBeğen