Türkiye'den ABD'ye rest! 'Eğer anlaşılmazsa...'

Sözcü Aksoy, Dışişleri Bakanlığında, mutat basını bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Aksoy, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin Türkiye ziyaretinde çeşitli toplantıların yapıldığını belirterek, güvenli bölge ve Suriye ihtilafının tüm yönlerinin ayrıntılı ele alındığını kaydetti. 

'TEK BAŞIMIZA OLUŞTURMAK ZORUNDA KALACAĞIZ'

Söz konusu toplantılarda, Türkiye'nin ABD tarafına temel beklentilerini yeniden aktardığını ifade eden Aksoy, bu beklentilerin, bölgenin derinliğinin 32 kilometre olması, bölgenin kontrolünün Türkiye'de bulunması ve terör örgütü PYD/YPG'nin bu bölgeden çıkarılması olduğunu kaydetti.

Aksoy, "ABD ile ortak bir noktada buluşulamaması halinde (Suriye sınırında) güvenli bölgeyi tek başımıza oluşturmak zorunda kalacağız. Bunu her düzeyde ABD'li muhataplarımıza iletiyoruz." diye konuştu.

'BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ'

Suriye'de güvenli bölge oluşturulmasına ilişkin ise Aksoy, "Bu sürecin oyalamaya dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Beklentilerimizin karşılanmaması halinde, ulusal güvenliğimizi sağlamak üzere her türlü önlemi alabilecek kabiliyete ve yeteneğe sahibiz." ifadesini kullandı.

Aksoy, bölgenin tüm terör unsurlarından temizlenmesini ve barış koridoru kurulmasını arzu ettiklerini vurgulayarak, "5 Ağustos haftası ülkemize gelecek olan ABD askeri heyetiyle görüşmeler devam edecek." dedi. 

'F-35 PROGRAMI DIŞINA İTİLİRSEK BAŞKA YOLLARI DENEYECEĞİZ'

Türkiye ile ABD arasındaki S-400 ve F-35 konularına ilişkin, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Türkiye'nin, S-400'ü neden aldığını anladığını ve bu anlayışı her fırsatta açıkça dile getirdiğini ifade eden Aksoy, "Fakat Başkan Trump'ın bu anlayışının kongre üyeleri ve ABD bürokrasisi tarafından paylaşılmadığını görüyoruz." diye konuştu.

Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim bu projeye (F-35 programı) ilave 1-1,5 milyar dolar taahhüdümüz var. Biz bunu ödeyemeyeceğimiz için projenin üretim maliyeti oldukça artacak. Türkiye'de üretim olmayacağı için yeni üretim yerlerinin bulunması lazım. Tabii gecikmeler olacak. Bizim hesaplarımıza göre üretim sürecinden dışlanmamız nedeniyle uçak başına 7-8 milyon dolara varan ilave bir maliyet ortaya çıkıyor. Bu da programın bütün ortaklarının aleyhine bir durum."

Aksoy, Türkiye'nin F-35 programının bir parçası olduğuna, başından beri dahil ve ortak üyesi olduğu programa yönelik yükümlülüklerini yerine getirdiğine işaret ederek, şunları söyledi:

Bir (F-35 programının) müşterisi değiliz. Sahibiyiz biz bunun fakat daha sonra ortada hiçbir haklı gerekçe yokken, hukuki zemin bulunmazken bunun dışına itilmeye çalışılıyoruz. Bu kabul edilebilecek bir durum değil. Buna karşı biz de bu sürecin dışına itilirsek, başka yolları denemek zorunda kalacağız.

'SUUDİ ARABİSTAN' AÇIKLAMASI

Bir gazetecinin, Suudi Arabistan'da Türk tırlarının bekletilmesiyle ilgili sorusuna Aksoy, Suudi Arabistan'a son dönemde giden tırlarda ve konteynırlarda artan şekilde bazı problemler yaşandığını belirterek, konuya ilişkin gerekli girişimlerde bulunduklarını ifade etti.

Aksoy, şunları kaydetti:

"Gümrükte bekleyen 300 tırın 100 tanesi yaş sebze, meyve taşıyanlar, bunlar kademeli şekilde serbest bırakıldı. Konuyu takip etmeye devam ediyoruz. Vatandaşlarımızın, ihracatçılarımızın mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz. Bir de tabii bu uygulamanın sadece Türkiye'ye yönelik olmadığı ümidini de taşıyoruz." dedi.