İçişleri Bakanlığı'dan vatandaşa uyarı

İçişlerin'den konuyla ilgili yapılan açıklama şu şekilde; 

Bayram tatilleri, karayolu üzerindeki trafik hareketliliği ile birlikte trafik yoğunluğunun arttığı ve doğal olarak trafik kaza riskinin de oluştuğu dönemlerdir.
Kazaların yaklaşık %90’ının sürücü hatasından kaynaklandığı dikkate alındığında sürücülerimize;

1. Yasal limitlerdeki hızlarda araç kullanmalarını,

2. Takip mesafesine uymalarını,

3. Araçla seyir halindeyken cep telefonu kullanmamalarını,

4. Yolcu otobüslerinde ve bireysel seyahatlerde ön ve arka koltuklarda oturan herkesin, uzun/kısa mesafe ayrımı olmaksızın kesinlikle emniyet kemeri takmalarını,

5. Korumasız Yol Kullanıcıları olarak tabir edilen yayalara ve bisikletlilere öncelik vermelerini,

6. Yaya geçitlerinde daha dikkatli olarak yayalara geçiş önceliğini vermelerini,

7. Uykusuz/yorgun olarak ve yeterince dinlenmeden trafiğe çıkmamalarını,

8. Alışmış oldukları uyku düzeni ve araç kullanma süreleri dışına çıkmamalarını, eğer çıkıyorlarsa kısa aralıklarla mola (2 saatte 10 dakika) vermelerini,

9. Karayolu üzerindeki çalışma alanlarında daha dikkatli davranarak varsa işaret ve işaretçilerin yönlendirmelerine uymalarını,

10.Karayolu üzerindeki tesis ve yakıt istasyonları dışında bekleme ve duraklama yapmamalarını,

11. Trafik adabına uygun olarak sabırlı, saygılı ve sakin davranmalarını,

12. Trafik kurallarına istisnasız uymalarını ve bu kuralların hayat kurtardığını,

BİR KEZ DAHA HATIRLATMAK İSTİYORUZ “Hayatı Korumak için KEMERİN SES GETİRSİN”

Ayrıca, sürücülerimizin Bayram tatillerinin ve yapacakları seyahatlerin güven içerisinde geçmesi için bazı hatırlatmalar yapmak istiyoruz.

1- Sürücülerimiz seyahate başlamadan önce nerede dinleneceklerini, nerede mola verecekleriyle ilgili SEYAHATLERİNİ PLANLAMALIDIRLAR.

Seyahate dinlenmiş olarak çıkılmalıdır. Tatilin gidilen noktada değil o noktaya gitmek için araca bindiğimiz esnada başladığını düşünür ve seyahatimizi buna göre iyi planlayabilirsek kesinlikle o seyahat bizim için daha keyifli ve güvenli olacaktır. Bu sayede daha mantıklı kararlar verilebilecek, yorulduğumuzun farkına varılacak, hedefe bir an önce varmak için gereksiz bir telaş ve hız yapma eğilimi bu şekilde önlenmiş olacaktır.

2- Kazaların varış yerine yakın mesafelerde meydana geldiği hep akılda tutulmadır. Sürücüler yorulduklarını hissettikleri halde, “varış yerine yaklaşmanın verdiği heyecan ve acelecilikle” ve “çok az bir mesafe kalmışken mola verilmez” şeklindeki yanlış bir düşünceyle hareket etmemelidirler.

3- Özellikle genç ve uzun mesafe deneyimi olmayan sürücülerimiz, trafikte daha dikkatli ve duyarlı olmalıdırlar. Şehirlerarası yollardaki seyir hızları ve yol koşulları kent merkezlerinden daha faklı karakteristiğe sahiptir. Bu yol koşullarında yeterince deneyim sahibi olmamak, trafikteki bazı tehlikeli durumların geç algılanmasına sebep olabilmektedir.

4- Şehirlerarası yollar, işletme hızlarının yüksek olduğu kesimlerdir. Bu yollarda istediğimiz her yerde durmak/duraklamak yasak olduğu gibi çok tehlikelidir.

Sürme şeritleri ve banketler değil, dinlenme tesisleri veya akaryakıt istasyonlarının bizlerin kısa süreli dinlenebileceği ve ihtiyaçlarımızı giderebileceği güvenli alanlar olduğu unutulmamalıdır.

5- Araç yoğunluğu veya yol yapım/bakım çalışmaları nedeniyle, seyir hızının azaldığı veya durduğu kesimlerden hemen sonra kaybettikleri zamanı telafi etmek için sürat yapılmamalı, bu şekilde çok fazla kazanın meydana geldiği unutulmamalıdır.

“Hayatı Korumak için KEMERİN SES GETİRSİN”