2019 Aşure günü ne zaman? Muharrem ayında Yapılacak ibadetler

Muharrem ayı ve Aşure günü gününe sayılı günler kaldı. Müslüman alemi için önemli günlerden biri sayılan ve Hicri takvime göre yıl başı yani yılın ilk ayı olarak kabul edilen Muharrem ayının hangi güne denk geldiği tüm vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Peki Muharrem ayı ne zaman başlıyor? Hangi güne denk geliyor? Aşure günü ne zaman? İşte Muharrem ayının başlangıç tarihi ve Aşure günü hakkındaki tüm detaylar...

2019 Aşure günü ne zaman? Muharrem ayında  Yapılacak ibadetler
2019 Aşure günü ne zaman? Muharrem ayında Yapılacak ibadetler
GİRİŞ 02.09.2019 15:52 GÜNCELLEME 02.09.2019 15:54

Hicri takvime göre yıl başı olarak kabul edilen Muharrem ayına sayılı günler kaldı. Müslüman alemi için önemli günlerden biri olan ve Hicri takvime göre 1441.sine varılacak olan Muharrem ayında oruçlar tutulacak ve 10. gününde Aşureler hazırlanıp dağıtılacak. 

 

 

MUHARREM AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı dini günler takvimine hicri 1441. yılının ilk ayı Muharrem ayı 31 Ağustos tarihine denk geliyor.  

 

 

2019 AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN!

2019 Aşure günü Muharrem ayının 10. günü olan 9 Eylül Pazartesi günü gününe denk geliyor. Arapça'da 10 manasına gelen ve  'aşara' kelimesinden türemiş olan Aşure gününde birçok önemli olayında gerçekleştiği belirtilir. Peki Aşure gününde neler oldu?

- Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişi hicri 61'de Muharrem'in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ'da Yezid'in ordusunca katledilmiştir,

- Hz. Âdem'in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi,

- Hz. İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi,

- Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması,

- Hz. İbrahim'in ateşte yanmaması,

- Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması,

- Hz. Eyyub'un hastalıklarının iyileşmesi,

- Hz. Musa'nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğulları'nı firavun'dan kurtarması,

- Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması,

- Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi.

MUHARREM AYININ FAZİLETLERİ

“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyam, 202; Ebu Davud, Savm 55; Tirmizi, Savm, 40). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahi feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir. Resulullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyam, 202-203; Ebu Davud, Savm, 55; Tirmizi, Savm, 40) Muharrem’in onuncu günü aşura günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı alimlere göre sünnettir (Serahsi, el-Mebsut, III, 92). Zira Resulullah (s.a.s.),aşura gününde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhari, Savm, 69). Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye gelince, yahudilerin aşura gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bu gün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Beni İsrail’i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Musa o gün oruç tuttu.” dediklerinde Resulullah da (s.a.s.) “Ben Musa’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti (Buhari, Savm, 69; Müslim, Sıyam, 127-128).

Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, “Aşura günü orucunun önceki yılın günahlarına keffaret olacağını zannederim.” (Tirmizi, Savm, 48) buyurmuştur. Başka bir hadiste de aşura orucuna işaret ederek “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Tirmizi, Savm, 40) buyurmuştur. Hz. Peygamberin (s.a.s.) yahudilere muhalefet için ertesi sene aşura orucunu Muharrem’in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebu Davud, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52; Abdürrezzak, el-Musannef, IV, 287). Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.),isteyenlerin aşura orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhari, Savm, 69; Müslim, Sıyam, 113-126).

MUHARREM AYINDA ORUÇ VE NAMAZ

Mübarek gün ve gecelerde farz, vacip hükmünde bağlayıcı özel bir ibadet şekli yoktur. Sahih kaynaklarda Muharrem ayına özel bir nafile namazın olduğuna dair herhangi bir rivayet mevcut değildir. Mübarek gün ve gecelerde kaza namazları olanların öncelikle kaza namazlarını kılmaları uygun olur. Ayrıca Kur’an okumak ve anlamak, dini eserlerden istifade etmek, zikir ve salavatla meşgul olmak da unutulmamalıdır. Muharrem ayı içerisinde oruç tutmak ise, müstehabtır. Bu ayın başında, sonunda veya ortasında yani 13, 14, 15’inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerinde oruç tutulabilir. Resul-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır:

“Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah’ın ayı Muharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyam, 202-203; Ebu Davud, Savm 55; Tirmizi, Salat, 212; Nesai, Kıyamü’l-leyl, 6) Muharrem ayının onuncu gününe de, aşura günü denmektedir. Resulullah (s.a.s.),“Aşura günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına keffaret olacağını umarım.” (Tirmizi, Savm, 48) buyurarak, ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir.

Aşura günü oruç tutmakla ilgili olarak İbn Abbas (r.a.) şöyle anlatıyor:

“Resulullah (s.a.s.) Medine’ye gelince, Yahudilerin aşure günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara, ‘Bu da ne (niçin oruç tutuyorsunuz)?’ diye sordu. ‘Bu, salih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde İsrailoğullarını düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Musa o gün oruç tuttu.’ dediler. Resulullah (s.a.s.) da, ‘Ben Musa’ya sizden daha yakınım’ buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti.” (Buhari, Savm, 69; Müslim, Sıyam 127; Ebu Davud, Savm, 65) Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde Yahudiler sadece Muharrem ayının 10. (aşura) gününde oruç tuttuklarından, onlarınkine benzememesi için öncesine veya sonuna bir gün ilave edilerek oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Bazı rivayetlerde ise bir öncesine ve bir sonrasına ilave ederek üç gün oruç tutulmasını tavsiye etmiştir (Mütteki, Kenzü’l-ummal, VIII, 570). Bu nedenle aşura günü oruç tutulurken önemli olan aşura gününü yalnız tutmamaktır. Bir önceki veya sonraki günü ilaveyle iki gün oruç tutulabileceği gibi her ikisini de ilave ederek üç gün de tutulabilir. 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Kulüpler Birliği geri adım atmıyor! Büyükekşi yönetimine büyük baskı
Türk askeri pratiğine Baykar damgası: Kısa sürede büyük etki