Çavuşoğlu, Alman mevkidaşı Maas'ın yüzüne karşı söyledi! Net mesaj

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'la bir araya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya'nın Barış Pınarı Harekatı'na gösterdiği ölçüsüz tepkilerden duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Çavuşoğlu, "Almanya'dan beklentimiz müttefik ruhuna uygun davranmaları" diye konuştu.

Çavuşoğlu, Alman mevkidaşı Maas'ın yüzüne karşı söyledi! Net mesaj
Çavuşoğlu, Alman mevkidaşı Maas'ın yüzüne karşı söyledi! Net mesaj
GİRİŞ 26.10.2019 14:30 GÜNCELLEME 26.10.2019 17:39
Bu Habere 40 Yorum Yapılmış

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları; 

 


"Almanya ile daima yakın işbirliği içinde olmak istiyoruz. Barış Pınarı Harekatı'mıza Almanya'dan gelen ölçüsüz tepkiler sebebiyle maalesef güvenimiz sarsıldı. Almanya'dan beklentimiz aramızdaki müttefiklik ruhuna uygun davranmaları ve terör karşı dayanışma içinde hareket etmeleridir. Almanya'da yaşayan Türkler kendilerini baskı altında hissediyorlar. Havaalanında uçağa binmek isteyen yolculara PKK yandaşlarının nasıl muamele ettiğini görüyoruz.

Esasen bugünkü görüşmelerimizde Suriye meselesini tüm boyutlarıyla ele alma fırsatı bulduğumuz için memnunum. ABD ve Rusya'nın varılan mutabakatlarla sahada oluşan yeni durumu tanıdıklarını da vurguladım. Bu harekatın birçok amacı var, Suriyeli mültecilerin geri dönmesi de bunlardan bir tanesi. Mülteciler gönüllü ve güven içinde dönmeleri gerekiyor, tüm toplantılarımızda bu durumun altını çizdik. Terör örgütünden temizlendikten sonra bölgeye mülteciler yerleştirilecek.

Türkiye-AB ilişkilerini de konuştuk. Almanya ile güçlü bağlarımız ve tarihi ilişkilerimiz var. Biraz önce bahsettiğim tüm konularda da Almanya ile yakın işbirliği içinde olma arzusundayız. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanımızın (İngiltere Başbakanı Boris) Johnson, (Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel) Macron ve (Almanya Başbakanı Angela) Merkel'le bir araya gelmesini de görüştük." 

'ÖNCE KENDİ İÇLERİNDE ANLAŞSINLAR'

Almanya'nın hafta içinde ortaya attığı Suriye'de güvenli bölge kurulması önerisine ilişkin de konuşan Çavuşoğlu, "Öncelikle Almanya kendi içinde anlaşsın. Farklı görüşler olduğunu görüyoruz. Güvenli bölge en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fikriydi. Bu saatten sonra çok gerçekçi bulmuyoruz. Samimi çaba sarf ettik. ABD'nin samimi olmadığını sahada gördük" dedi.

30 BİN KİŞİ GERİ DÖNDÜ

Barış Pınarı Harekatı'yla birlikte BM rakamlarına göre bölgeye 30 bin kişinin geri dönüdüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, Suriye Milli Ordusu'nun insan hakları ihlallerine karıştığı iddilarına ilişkin de, "Ordumuz insani konularda en hassas ordudur. Daha önce de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında bölgelerimizde sivilleri hedef aldığımıza dair iddialar geldi, sonradan dile bile getirilmedi. Bu harekat başladıktan sonra Türkler Kürtlere saldırıyor dendi. Tel Abyad ve Resulayn bölgesinin nüfusunun yüzde 90'ı Arap. Kimyasal silah kullandığımız iddia edildi. Trump bile ABC'nin yalan yayınını skandal olarak niteledi ve hatta Twitter hesabına sabitledi. Bu teröristlerin ne çok destekçisi varmış, bunu bu süreçte gördük. En küçük bir ihlal ve şikayet de olsa, bunu soruştururuz. Cumhurbaşkanımızın bu konuda çok net talimatı var. En küçük insan hakları ihlalini bile biz tolere etmeyiz. Bizim mücadelemiz terörle, teröristle. SMO'yu DEAŞ'çı ya da cihatçı olarak nitelemek doğru değildir. Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 3 binden fazla DEAŞ'lıyı onlarla etkisiz hale getirdik. PKK ile mücadele ederken birden DEAŞ'çı oluyorlar. Doğru bir yaklaşım değil" diye konuştu. 

F-35 TEPKİSİ

Çavuşoğlu, Rusya ile son ziyaretlerinde ağırlıklı olarak Suriye konusuna değindiklerini vurgularken, müştereek taarruz uçağı F-35 projesinden Ankara'nın dışlanması konusuna tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "Türkiye'nin bazı çalışmalara katılmaması haksızlıktır çünkü Türkiye F-35 projesinin ortaklarından biridir. ABD tek taraflı bazı adımlar attı. ABD tarafından düzeltilmesi için önemli adımlar var. Trump başından beri söylüyor; F-35'in bazı parçalarını Türkiye üretiyor. Diğer ortaklar da böyle düşünüyor ama mevcut ikili ilişkilerden dolayı böyle bir durumla karşı karşıya kaldık. Düzeleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

TERÖRİSTİN İADESİ TALEBİ

Çavuşoğlu, terör örgütü PKK'nın üstü düzey isimlerinden 'Mazlum Kobani' kod adlı Ferhat Abdi Şahin'in Ankara'ya iadesi talebiyle ilgili olarak da, "Bu kişi bir teröristtir. Bölücü başı ile birlikte fotoğrafları var. ABD'nin yakalanması için 3 milyon dolar ödül koyduğu kişiyle fotoğrafları var. Türkiye'deki birçok terör saldırısının da sorumlusudur ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan bir teröristtir. (ABD Dışişleri Bakanı Mike) Pompeo'ya da söyledim, bu bir teröristtir. Bunun terörist olduğu belli de ismi ne cismi ne her gün ismini değiştiriyor. Teröristler kod adı kullanır. Bir defa ismini netleştirmek lazım. General Mazlum'muş, bunlar kabul edilebilir şeyler değildir. Dün akşam bunu net bir şekilde Pompeo'ya telefonda anlattım, ciddiyetini anladı. Adalet Bakanlığımızın tüm bilgileri bir nota ile ABD'ye ilettik. Kırmızı bültenin de yine bir kopyasını ABD tarafına nota ile ilettik" dedi.

'HEPİMİZİN SORUMLULUĞU VAR'

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın açıklamalarından satır başları:

"Son olarak New York'ta Birleşmiş Milletler'de görüştük ve yoğun şekilde Suriye'yi ele aldık. Aramızda önemli görüş ayrılıkları var, ancak böyle bir durumda konuşmamız lazım. Birbirimiz hakkında değil. Ciddi diyaloğa ihtiyacımız var. Türkiye ile bu diyaloğu sürdürmek istiyoruz. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan ilişkileri bakımından ortak sorumluluklarımız var. Almanya için Türkiye çok önemli bir NATO müttefiki. Biz şu anda bu savaşın çok uzun sürdüğünü görüyoruz, önümüzde kış var. Tekrar korkunç bir savaşın yaşanmasını, kış olup insanların acı çekmesini istemiyoruz. Türkiye, Almanya ve AB olarak sorumluluğumuz var.

Soçi Mutabakatı'nın ardından yeni gerçeklerle karşı karşıyayız. Bu konuyu görüştük. Soçi'nin sonuçlarını ele almak durumundaydık. Sağduyu ile adım atmalı ve Suriye'deki durumun istikrar kavuşması için çaba harcamalıyız. DEAŞ'la mücadele sona ermiş değil. Soçi Mutabakatı kapsamında ateşkesin sürmesi ve uzatılması çok önemli.

Türkiye'nin belirli koşulların yerine getirilmesi durumunda bu hususu ilerleteceği yönünde mesaj aldık. Oradaki insanların ve oraya geri dönmek isteyen sivillerin çıkarlarının da bunu mümkün kılması açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Bir diğer konu ise Soçi'de yapılan mutabakat temelinde Türk güçlerinin Kuzey Suriye'de kalıcı varlığı olmaması, geçici bir statüko olarak değerlendirilmesi, bunu da konuştuk ve teyit ettik.

Uluslararası insan yardım kuruluşlarının buraya ulaşması önemli. Buraya gönüllü ve temelde güvenli şekilde dönmeleri konusunda teyidinizi aldım."

Maas, toplantıda İdlib konusunun da gündeme geldiğini belirterek "Rejimin askeri harekatı burada büyük bir insani felakete yol açabilir ve bunu önlemek gerekir. Burada bir çözüm bulunmalı ki sivil toplumu koruyan ve anayasa sürecinde başlayacak olan bu görüşmelerin paralelinde bu konuyu da ciddi bir şekilde ele almak çok önemli olacaktır" dedi.

'ÇOCUKLARI ALACAĞIZ'

Maas, Suriye'deki Alman kökenli DEAŞ'lı teröristlerin çocuklarını geri alacaklarını ifade derken, "(BU konuda) Fransa ve Hollanda ile beraber çalışacağız. DEAŞ'lı katillerin mahkeme önüne çıkarıp serbest bırakılmalarını önlemek istiyoruz. Bu Almanya için çok önemli bir kriter. Mahkeme nezdinde kullanılacak somut kanıtların olması gerekiyor" diye konuştu.

YORUMLAR 40
  • Hacivat 4 yıl önce Şikayet Et
    Almanya ne dost nede müttefik ülkedir türkiyeye karsi her yerde karsi tarafta yer alir almanya düsman tutumundan hic bir zaman vaz gecmez kendinizi kandirmayin
    Cevapla
  • Altaylar 4 yıl önce Şikayet Et
    Yüzsüz birinin nasıl olurda yüzüne söylenir sayın bakan. Onun kafa aşmaaaaz
    Cevapla
  • VUSLAT 4 yıl önce Şikayet Et
    Türkiyeden kaçan ne kadar Soysuz varsa Almanya onları nimetten görüyor.Bizim soysuzlarımıza bu kadar kıymat veren Almanya demekki Türkiyenin marabası olmaya adaydır.
    Cevapla
  • Hüseyin 4 yıl önce Şikayet Et
    Çok şükür sahaya indik şimdi sahayı dümdüz etme zamanı Yoksa kimse bizi dinlemez
    Cevapla
  • Çiçek 4 yıl önce Şikayet Et
    Çavuş oglu söylediklerinize tam destek veriyoruz bu ABD Avrupa bizi kandırmak için ne oyunlar çeviriyorlar biz biliyoruz en bir kürt olarak o lara şunu söyliyor um kürt demek Türk demek hiç 1 fark yok ay ı kapıyaçıkar dikkat ederseniz ne kadar bir birine benzer iki isim de ve iki isinde 4 harfli degişen hm iç bir şey yok yani yani biz biriz ama hdp pkk ABD yalanlarla sanki Türkiyede iiç savaş çıkışta ABD bizi savunuyormuş gibi adımıza konuşuyor hdp kürt degil bizi de temsil etmiyor ABD nin adamları yalancıları Allahın izniyle hepsini kovucaz
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İBB'nin metro beceriksizliği tam 72 saat sürdü: Seferler normale döndü!
Yeni bir “Yakup’un keçisi damdan düştü” vakası