Harekatın seyrini belirleyecek! Kritik devriye
ABD ve Rusya ile sağladığı mutabakatlar çerçevesinde Barış Pınarı Harekatı'na ara veren Türkiye, 30 km derinlikteki alanda YPG varlığının sona ermesi için çalışmalarını sürdürüyor. Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı tamamlanan iki devriye neticesinde teröristlerin bölgeden hala çekilmediğini açıkladı.
Bu kapsamda TSK ve Rus ordusunun, önümüzdeki günlerde Ayn El Arab'ın batısı ve Kamışlı'nın doğusundaki hatta devriye gerçekleştirmesi bekleniyor. Uzmanlara göre, bu iki hatta da YPG varlığının devam ettiği anlaşılırsa Barış Pınarı Harekatı kaldığı yerden devam edebilir.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki YPG/PKK varlığının sona ermesi için imzalanan Soçi Mutabakatı ile ilgili süreç devam ediyor.
Türkiye'nin sahada elini güçlendiren ve nihayetinde kurmak istediği 30 km derinlikte, 440 km genişlikte 'güvenli bölgeyi' fiilen kuran anlaşmanın uygulama kısmında bir takım sıkıntılar yaşanıyor.
TSK ve Rus ordusu, Fırat'ın doğusundaki iki devriye faaliyetini tamamladı ancak Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı bölgedeki YPG/PKK varlığının sona ermediğini ve verilen sözlerin henüz tutulmadığını ifade etti.
YPG unsurlarının çekilip çekilmediği konusunda bir teyit mekanizması olan devriye faaliyetinin gerçekleşmediği iki hat kaldı. Bunlardan biri Ayn El Arab'ın batı kısmı ve diğeri de Kamışlı ile Irak sınırı arasındaki bölge.
Uzmanlar "Devriyeler Barış Pınarı Harekatı'nın seyrini nasıl belirleyecek? YPG, bölgeden çekilmezse ne olacak?" sorularını yanıtladı.
ORSAM Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, Türkiye'nin güvenlik kaygılarının sona ermesinin bir süreç içerisinde olabileceğini belirterek, "Devriye faaliyetleri neticesinde YPG'nin halen bölgede kalmaya devam ettiği anlaşılırsa, Türkiye'nin Rusya ile olan mutabakatının seyri değişebilir. Bu açıdan Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'nın yeniden başlatılması ve YPG'nin güç yoluyla bölgeden çıkarılması konusunda yeni bir süreci tetikleme ihtimali var" dedi.
TÜRKİYE BASKI POLİTİKASINI SÜRDÜRECEK
Türkiye'nin yeni dönemde baskı araçlarını Rusya üzerinde kullanabileceğini vurgulayan Orhan, "Türkiye'nin bölgeye dönük kaygılarını tamamen ortadan kalkmasını sağlamayacak. Buna bir süreç olarak bakmak gerekiyor. Türkiye burada sürekli tetikte olarak, gerektiğinde Rusya üzerinde baskısını kullanarak, gerektiğinde sınırlı bazlı güç kullanımı güç kullanımı yoluyla YPG'nin bu 30 km'lik alandan gerçekten ve tamamen çekilmesi yönündeki politikasını sürdürecektir." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE-RUSYA İŞBİRLİĞİ SONA EREBİLİR
"Soçi Mutabakatı'nın uygulama aşamasında sıkıntılar yaşanırsa, neler yaşanır?" sorusuna da yanıt veren Orhan, "ABD'nin sınır hattından geri çekilmesiyle bazı bölgelere Rusya ve rejim güçleri girdi. Dolayısıyla bu alanlardaki YPG varlığıyla ilgili konuları Türkiye'nin Rusya ile müzakere etmesi gerekiyor. Bu konuda Türkiye'yi tatmin eden bir anlaşmaya varıldı ama eğer uygulamada sıkıntılar yaşanacak olursa, bu Türkiye ve Rusya ilişkilerini ve genel anlamda Suriye'deki işbirliğinin sonunu getirebilir" değerlendirmesinde bulundu.
RUSYA'NIN ÖNÜNDE İKİ TERCİH VAR
''Burada Rusya'nın önünde iki tercih var. Birincisi bugüne kadar olduğu üzere, Türkiye'nin Suriyedeki kırmızı çizgilerini bilen ve Türkiye'yi de dikkate alarak hareket etmeye çalışan bir Rusya... Bu konuda özellikle Türkiye-Amerika arasında yaşanan süreci de dikkate alarak, rasyonel hareket etmesi beklenir.
İkinci tercih ise ABD'nin çekilmesiyle kendine güveni daha da artan ve Türkiye'ye ihtiyacının azaldığını düşünen ve ABD'nin yerine YPG'yi koruma sağlamaya çalışan bir Rusya.. Rusya bu ikinci yola başvurursa, ABD ile yaşanan süreçte olduğu gibi Türkiye bütün diplomatik süreci tüketene kadar, baskılarını sürdürecektir ama en nihayetinde ABD ile yaşanan tecrübe olduğu üzere, sonuç alamaması durumunda gerekirse güç kullanımı yoluyla YPG'ye karşı önlem alacaktır. Ama benim beklentim Rusya'nın bugüne kadar olduğu üzere Türkiye ile koordine ve işbirliği halinde bu süreci götüreceği yönünde.''
