Erdoğan'dan son dakika açıklaması: Libya askeri destek isterse...

SON DAKİKA: Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı canlı yayında çok önemli açıklamalar yaptı. Başkan Erdoğan, 'Libya askeri destek isterse Türkiye'nin tutumu ne olur?' sorusuna Erdoğan, ''Türkiye dışına asker gönderilmesi koşullar bakımından atılması gereken adımlarımız var. Libya'ya her türlü desteği vermeye hazırız. kimseden izin almayız'' açıklamasını yaptı.

GİRİŞ 09.12.2019 22:10 GÜNCELLEME 09.12.2019 23:55
Bu Habere 43 Yorum Yapılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT Özel Yayını'nda gündeme dair soruları yanıtladı. Başkan Erdoğan, Libya anlaşmasına dair çok önemli açıklamalar yaptı.

'TÜRK ASKERİ LİBYA'YA GİDER Mİ?'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türk askeri Libya'ya gider mi?" şeklindeki soruya, "Libya isterse Türkiye bunun kararını kendisi verir, kimseden izin almayız. Türkiye dışına asker gönderilmesi bakımından atılması gereken adımlarımız var. Libya'ya her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.

'LİBYA DESTEK İSTERSE KİMSEDEN İZİN ALMAYIZ'

Libya isterse Türkiye bunun kararını kendisi verir, kimseden izin almayız. Türkiye dışına asker gönderilmesi koşullar bakımından atılması gereken adımlarımız var. Libya'ya her türlü desteği vermeye hazırız.



'PUTİN İLE GÖRÜŞECEĞİM'

Sayın Putin ile bir görüşme talebim var. Önümüzdeki ayın 8'inde Türkiye'de olacak. Ondan önce bu görüşmemizi yapalım. Çünkü Hafter konusu istiyorum ki Rusya ile münasebetlerde yeni bir Suriye doğurmasın. Ocaktaki görüşme ayrı, TürkAkım projesinin açılışını yapacağız. Putin ile Libya ve Hafter konusuyla ilgili telefonda görüşeceğim.



'HAKLARIMIZIN KORUNMASINA DEVAM EDECEĞİZ'

"Bu anlaşma Türkiye-Libya arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlarını belirlemiş oldu" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ortak arama tarama faaliyeti yapabilir. Kıta sahanlığı haklarımızın korunmasına devam edeceğiz. Hem kendi haklarımızı hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) haklarını korumaya devam edeceğiz. Eskiden biz böyle sondaj için bir gemi alalım, bırakın kiralamaya muktedir değildik. Şimdi bizim kendimize ait gemilerimiz var. Tüm kıydaş ülkelerle müzakerelere hazırız. Bizim barışçıl biz çözüme destek veren tutumumuz değişmedi, aynı yerdeyiz. Beraber bu çalışmaları yürütebiliriz. Bizim derdimiz düşman kazanmak değil. Muhtıra Rum-Yunan ikilisinin Türkiye'yi Akdeniz'de çevreleme, yalnızlaştırma girişimlerine güçlü bir cevap niteliğindedir" ifadelerini kullandı.


 

TARİHİ ANLAŞMANIN HUHUKİ VE STRATEJİK BOYUTLARI

Son çeyrek yüzyılda sondaj teknolojilerindeki ilerlemeye bağlı olarak Doğu Akdeniz’de hidrokarbon enerji kaynaklarının keşif ve üretim faaliyetlerin artması, uluslararası hukuk açısından kıyıdaş devletler arasında deniz yetki alanlarının tespiti ve sınırlandırılması sorunlarının ortaya çıkmasına sebep oldu. Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları geniş anlamda ele alındığında, karasuları bağlamında dikkat çekici bir anlaşmazlık olmamasına karşın, esas meselenin kıta sahanlıklarının ve münhasır ekonomik bölge (MEB) alanlarının tespitinde cereyan ettiği görülüyor.

Hukuk tekniği bağlamından “deniz yetki alanı ilanı”, bir diğer komşu devletle bağlantısı olmayan bir deniz alanında, kıyı devletinin karasuları, bitişik bölge veya MEB’inin dış sınırının tek taraflı olarak ilanıdır. Buna mukabil “deniz yetki alanı sınırlandırılması” ise iki veya daha fazla devletin, sahip oldukları ya da ilan ettikleri deniz yetki alanlarının, diğer sahildar devletin deniz yetki alanları ile çakıştığı bölgedeki deniz alanının bir anlaşma ile sınırlandırılmasıdır.

HUKUKSUZ SİYASAL GİRİŞİMLERİN ÇÖKMESİNE NEDEN OLDU

Bölgedeki doğal gaz rezervlerinin 122 trilyon metreküp olduğu tahmin ediliyor. İsrail ve Mısır’ın gaz üretimlerine ilaveten GKRY’nin sondaj faaliyetleri, bölgede stratejik güvenlik kavramını ön plana çıkarırken, Kıbrıs adası bölge dışı ülkeler için cezbedici bir statüye yükselmiştir. Tam bu noktada, Türkiye-Libya anlaşması bölgede kurgulanan uluslararası hukuka aykırı siyasal içerikli girişimlerin çökmesine neden olmuştur.



TRABLUS'A SALDIRI SON ANDA ENGELLENMİŞTİ

UMH'ya bağlı birliklerin sözcüsü Muhammed Kanunu, yaptığı yazılı açıklamada, General Halife Hafter'i destekleyen yabancı güçlere işaret ederek birkaç gün önce çok uluslu güçlerin cuma günü Trablus'a girmeyi planladığını ve planlarını "Cuma Zaferi" olarak adlandırdıkları yönünde bilgi aldıklarını ifade etti.

 

'BAŞARISIZILIĞA UĞRATTIK'

Bu bilgileri ciddiyetle ele aldıklarını, profesyonel ve asgari askeri çaba ile saldırıyı başarısızlığa uğrattıklarını belirten Kanunu, silahlı saldırganları dar bir alanda kıstırdıklarını ve bu "hayalperestler" atağa geçmeden planlarını boşa çıkardıklarını vurguladı.

Kanunu, birliklerinin, dün ve bugün mevzilerin çoğunda taktiksel görevlerini yerine getirdiği, kendilerine verilen tüm görevleri profesyonelce ifa ettiği ve herhangi bir can kaybının yaşanmadığını kaydetti.

YORUMLAR 43
  • cengiz 4 yıl önce Şikayet Et
    allah yolunu açık etsin reis
    Cevapla
  • BİZce 4 yıl önce Şikayet Et
    Türkiye Libya'ya da S400 yerleştirilmesi için aracı olsun. Böylece ABD’nin, Fransa'nın ve terörist Hafter'in hava saldırılarından korunur. Suriye hükumetinin Rusya’yı çağırdığı gibi, Libya hükumeti de Türkiye’yi resmen yardıma çağırsın. Gerisi kolay.
    Cevapla
  • ismail hakki efendi 4 yıl önce Şikayet Et
    libya deniz sahasi uzeri nekadar bize önemli bir candir eger anlasmasaydik turkiyenin eli kolu bagli olcakti yunan israil misir gaz borusunu dösemek icin turkiyeden izin almadan yapamaz simdi tabiki asker göderriz turkiye gucludur ilerisi super olacaktir insaallah
    Cevapla
  • Memo can 4 yıl önce Şikayet Et
    Kime ne davet uzere herhangi ulke herhangi askeri kabul edebilir
    Cevapla
  • birol 4 yıl önce Şikayet Et
    Bi o eksikti zaten
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Emekliye temmuz müjdesi: 2 ayrı düzenlemeye gidilecek
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı! İşte masadaki 4 kritik başlık! Gözler Erdoğan'da