Kocasına 'kıro' diyen kadına tazminat yok!

Yargıtay, Bursa'daki bir boşanma davasında, eşine tokat atarak şiddet uyguladığı iddia edilen erkekle, ona 'kıro, şerefsiz' diyen kadını eşit kusurlu saydı. Yüksek mahkeme, eşit kusurlu taraf yararına maddi ve manevi tazminat ödenmeyeceğine vurgu yaptı.

 Kocasına 'kıro' diyen kadına tazminat yok!
Kocasına 'kıro' diyen kadına tazminat yok!
GİRİŞ 19.01.2020 10:25 GÜNCELLEME 19.01.2020 10:28
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

Bursa'da şiddetli geçimsizlik yaşayan çift tartışmaya başladı. Kısa sürede kavgaya dönüşen olayda iddiaya göre öfkeli adam, karısına tokat atarak boğazını sıktı. Kayınvalidesini evden kovmakla suçlanan kadın ise kocasına, 'Kıro, şerefsiz' diyerek hakaret etti. Çift, karşılıklı boşanma davası açtı.

YARGITAY'DAN EMSAL KARAR: EŞİT KUSURLU SAYILDI

Davalı - karşı davacı koca, maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu. Aile Mahkemesi, boşanma davasını kabul ederek, ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı-davalı kadının, erkeğe maddi ve manevi tazminat ödemesi gerektiğine hükmetti. Kararı kadın, temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Daire, eşine şiddet uyguladığı iddia edilen koca ile eşine hakaret eden kadını eşit kusurlu saydı.

Yargıtay kararında şöyle denildi:

"Davalı-karşı davacı erkeğin eşine iki ayrı olayda tokat atmak ve boğazını sıkmak suretiyle fiziki şiddet uyguladığı, eşine 'vicdansız, terbiyesiz, hayâsız' diyerek hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Buna karşılık davacı-karşı davalı kadının da, ortak çocukların doğumundan sonra müşterek konuta gelen kayınvalidesini evden kovduğu, abisine ait silahla eşini öldüreceğini söylediği, eşine 'şerefsiz, kıro' diyerek hakaret ettiği ve eşini aşağıladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunamaz. O halde, davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir."

YORUMLAR 11
  • Ali 4 yıl önce Şikayet Et
    Benim anlamadığım bu ülkede kadın erkek eşitse niye kadınlar süresiz nafaka alıyor?
    Cevapla
  • yalan dünya 4 yıl önce Şikayet Et
    İslam hukuku yaşanılmadan, daha çok İSTANBUL ANLAŞMALARI yaşayacağız... . Ya adam gibi dinimizi yaşayacağız, yada dinsiz kanunlara gülücük atarız cezasını da böyle çekeriz..
    Cevapla
  • Murat 4 yıl önce Şikayet Et
    Evlilik öncesi sözleşmeler mecburi olmalı
    Cevapla
  • keşmekeş 4 yıl önce Şikayet Et
    müslüman kimin kanunlarıyla yönetilmeli?hangi kanunla yönetilmeli?
    Cevapla
  • kisai 4 yıl önce Şikayet Et
    6284 aile koruma kanunu ve İstanbul sözleşmesi ile aileler yıkıldı, yuvalar dağıldı, evlere ateş düşürüldü. süresiz nafaka ile erkekleri çileden çıkardınız, insanlığından çıkardınız..! çocukları babasız bıraktınız..! Allah'tan korkmazlar!.. kuldan utanmazlar..! küçük devleti yıktınız.. 2 milyon evden uzaklaştırma kararlar, boşanma davaları çığ gibi.. fazla değil 20 sene sonra ne mutlu Türküm'ün yerini ne mutlu Avrupa'lıyım Alacak bu gidişle..!
    Cevapla
  • Akıncı Imam 4 yıl önce Şikayet Et
    ne mutlu Müslümanım demeye çalışın arada bir. Daha faydalı olacak bak garanti veriyorum...Istanbul sözleşmesi ayrı bir fiyasko...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İBB'nin metro beceriksizliği tam 72 saat sürdü: Seferler normale döndü!
Sırrı Sakık TBMM bahçesinde PKK terörünü kutsadı! Önder Aksakal'dan efsane yanıt