Genelev yanında kilise değil, cami olsa?

Karaköy'deki genelevin pencereleri ile Surp Pırgiç Ermeni Kilisesi'nin pencereleri birbirine açılıyor. Takvim yazarı Akyüz azınlıklara bakış açımızı bu olay ve iki haberle değerlendirdi

Genelev yanında kilise değil, cami olsa?
Genelev yanında kilise değil, cami olsa?
GİRİŞ 23.06.2009 09:40 GÜNCELLEME 23.06.2009 09:40
Bu Habere 61 Yorum Yapılmış

Fikri AKYÜZ'ün köşe yazısı

Geçen hafta Abant’ta “Abant Platformu”nun tertip ettiği organizasyona katıldım.. Türk demokrasi tarihi yazıldığında Abant Platformu’na özel bir yer ayrılacağına olan inancım tam olduğu için bu toplantıya katıldım.

Toplantı sonrası istikbale olan güvenim daha da arttı. Fakat aynı toplantıda Türkiye’de yaşanan bazı çarpıklıklar aklıma geldi.. Aklıma getiren ise şu üç haber oldu..

İlkinden başlayalım: Başbakan Tayyip Erdoğan önümüzdeki eğitim döneminden itibaren, azınlık okullarında okuyan vatandaşlarımız için de bedava kitap uygulamasının başlayacağını duyurdu..

İkinci haber ise şuydu: Karaköy genelevinin hemen bitişiğinde meğer Surp Pırgiç Ermeni Kilisesi varmış..
Peki bu kilisenin varlığını nasıl öğrendim? Geneleve gittiğim için mi? Hayır..! Peki kiliseye gittiğim için mi? Yine hayır..
Bu kilisenin varlığını, anılan kilisenin bağlı olduğu vakfın başkanı olan Daniel Atsup’un basın açıklamasından öğrendim..

Atsup bakın ne demiş: “Eskiden cemaatimiz 300-500 kişi iken şimdi 7-8 kişi.. Zira genelevin pencereleri ile ibadethanemizin pencereleri birbirine bakıyor..”

Bu bilgiye “muttali” olunca düşündüm.. Düşündüm ki, bu genelev muhakkak surette kilisenin inşasından sonra açılmıştır..

Yine düşündüm ki, orada kilise değil de cami olsaydı yanına acaba genelev açılır mıydı?

“Laik” bir ülkeyiz ya!..
Diyelim ki cami yanında genelev açılmasına izin verildi, bu durumda “cami cemaati” mi çok olurdu yoksa genelevin “potansiyel müşterileri” mi?

Cami ile genelev “sözcüklerinin” yan yana gelmesini bile haklı olarak kabullenemiyoruz değil mi?
Orada ise iki sözcüğün yan yana gelmesini bırakınız, iki “binanın” yan yana konuşlandığı bir durum var..
İşte o genelevin oraya “kondurulmasına” izin veren dönemin yöneticilerinin bilinçaltında yatan olsa olsa şudur:
“Kardeşim, boş ver kiliseyi miliseyi.. Birkaç tane Ermeni kiliseye gitse ne olur? Genelevin pencereleri ile kilisenin pencereleri birbirine baksa ne olur? Hem onlar 'Ermeni dölü’ değil mi? Bizim devletimizi ilgilendiren, Ermeni kilisesinin müdavim sayısı değil; bitişiğindeki genelevin Ermeni patroniçesinin devletimize ödediği vergi matrahıdır.. Kaldı ki vergilendirilmiş kazanç kutsaldır..”!

Evet bu kilise bitişiğine genelev kondurulması meselesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin genetik kodunun tipik bir şifresidir..
Azınlıkları hala “yerli yabancı” olarak belirten ve gerekçeli kararının tepesine “Türk milleti adına hüküm vermeye yetkili” ibaresini konduran yargı kararlarıyla malul bir ülke burası..

İşte o yüzden nerede, “Kilisenin bitişiğine genelev kondurtan” eski faşist yönetimler..
Nerede, Başbakan Erdoğan’ın bedava kitap uygulamasını azınlık okullarına da şamil kılan demokrat yönetim mantalitesi..

Evet şimdi gelelim üçüncü habere.. Vakit gazetesinin haberine göre, Demokrat Parti İzmir İl Başkanlığına “Çankaya’da başörtüsü istemiyoruz..” şeklindeki deklarasyona imza atan biri gelmiş..
Bu atama, DP’nin yeni seçilen kadrosunun nasıl bir antidemokrat şablona hapsolunduğunu gösteren bariz bir örnek elbette… Bunda bir problem yok ve Vakit gazetesi haklı olarak bu atamaya isyan ediyor..
Fakat Vakit, haberin son cümlesinde diyor ki: “Açılımlarında bununla da yetinmeyen Demokrat Parti, İzmir il yönetiminde Musevilerin de görev alacağını deklare etti..”
Şimdi bu kadar doğru bir haberin son cümlesi böyle mi olmalıdır? “Bununla yetinmeyen..” demek ne demektir?
Museviler vatandaşımız değil mi? Museviler siyaset yapamaz mı? “Türbanlılar da Meclis’te olabilsin..” diye haklı olarak isyan ederken, bu engellemeleri yapanların ağzıyla konuşmak tutarlı bir tutum mudur?
Neticede bu ülke öyle bir ülke ki, genelevin pencereleri kilisenin pencerelerine bakar.. Çünkü kilise Ermenilerindir.. Eh Ermeniler de “gayrimilli”dir..
Ha, günahlarını almayalım, belki de bu izni veren geçmişteki yöneticiler “halisane” düşünüyordu ve belki de şöyle düşünüyordu:
“Ermeniler ‘gayri milli’dir.. Kilisenin yanına genelev yaparsak belki ibadetten sonra geneleve gelirler ve bir de bakmışsın ki adamlar genelevde ilk kez ‘milli’ olmuşlar.. Fena mı olur?”!
 
FİKRİ AKYÜZ-TAKVİM
fikri.akyuz@takvim.com.tr 

YORUMLAR 61
  • Hakan YASAK 14 yıl önce Şikayet Et
    Rezalet!. Bir müslüman her zaman doğru düşünmeli ve konuşmalı.Başkasına saygılı olursan saygı görürsün.Yapılan kesinlikle doğru değil.Bir müslüman olarak bu olayı kınıyorum.Sorumluları Allah'a havale ediyorum.
    Cevapla
  • Talip Topluoğlu 14 yıl önce Şikayet Et
    Cami yanında Genelev. Sayın Fikri Akyüz'ün Ankara'ya yolu düşmemiş herhalde. Bentderesinde Hacı Bayram caminin karşısında, adını hatırlayamadığım caminin 15-20 mt ilerisinde bulunan genelev ile ilgili de birşeyler yazmayı düşünürmü acaba
    Cevapla
  • alim mert 14 yıl önce Şikayet Et
    Mabedlere saygı. Başkasının mabedine saygısı olmayanlar, birgün kendi camilerinede üç beş ihtiyar için ne gerek vardır diyeceklerdir. Hocalarımızıda bu mabed için buraya desteğe çağırıyorum. Genelevi değilde, mabedi eleştirenleride şaştım.
    Cevapla
  • alper tunga 14 yıl önce Şikayet Et
    vaybee. hamza kardeş güzel demişsin en önce ayasofyayı cami yapıp ibadete açsınlar sonra ruhban okulu falan diye gelsinler genelev kilise yanında olsa ne olur rahipler zaten gay
    Cevapla
  • sadreddin akaydın 14 yıl önce Şikayet Et
    .... Hoşgörü güzel birşeydir. ama anlayana yapılırsa bir anlam ifade eder. Fatih istanbul'u fethettiğinde patrikhaneye müsaade etmişti. ve fakat gelin görün ki bugün hala bize karşı kin ve nefret duyup, güzel ülkemizin altını oymaya çalışıyorlar. u yönüyle patrikhane bir şer yuvası olmuştur. şimdi Fatih kalkıp gelse pişman olurdu bence bu iyi niyetinden dolayı. bu benim acizane fikrimdir. Allaha emanet olun.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İstanbul Valisi Davut Gül açıkladı: Taksim Meydanı 1 Mayıs kutlamalarına kapalı olacak
Şimşek: Yabancı ilgisi somut kaynak girişine dönmüş durumda