'Hayata Dönüş' davasında iki isme çağrı

Bayrampaşa Cezaevindeki ''Hayata Dönüş Operasyonu'' sırasında görev sınırlarını aşarak 12 kişinin ölümüne sebep oldukları, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri öne sürülen dönemin 39 jandarma görevlisinin yargılanmasına devam edildi.

'Hayata Dönüş' davasında iki isme çağrı
'Hayata Dönüş' davasında iki isme çağrı
GİRİŞ 02.12.2011 19:04 GÜNCELLEME 02.12.2011 19:04

Mahkeme heyeti, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, Bayrampaşa Cezaevinden sorumlu savcı Fikret Ünalan ve ''Bayrampaşa Cezaevi Gerçeği'' kitabının yazarı Emekli Jandarma Binbaşı Zeki Bingöl'ün tanık olarak dinlenmesine karar verdi.

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tanıklar eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman ve eski Türk Tabipler Birliği Başkanı Metin Bakkalcı ile müşteki Emin Gökdurna, Türker Kazak, operasyonda hayatını kaybeden Mehmet Murat Ördekçi'nin kardeşi Mehmet ve annesi Fatma Ördekçi ile taraf avukatları katıldı. 39 tutuksuz sanık ise duruşmaya gelmedi.

Mahkemede tanık olarak dinlenilen eski İstanbul Baro Başkanı Yücel Sayman, o dönemde, askerlerin cezaevlerinde düzenli tatbikat yaptıklarını ifade ederek, şöyle dedi:

''Bize de içeridekilerin zorla çıkartılıp nakledilecekleri söyleniyordu. Bir gün önce dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk beni aradı ve son bir görüşme yapmamı söyledi. 18 Aralık sabahı 08.00'de cezaevine gittim. Saat 20.00'ye kadar aralıksız görüştüm. Anlaşma olanağı vardı. Bir mutabakat gündeme geldi, ama diğer komisyon üyelerinin de orada olması gerekiyordu. Adalet Bakanı 'Çok geç' dedi. Sabaha karşı da operasyon yapıldı. Operasyon olmasaydı o gün ölüm oruçları sona erebilirdi.''

Tanık eski Türk Tabipler Birliği Başkanı Metin Bakkalcı da ölüm oruçlarını görüşmeyle sonlandırma imkanının bulunduğunu savunarak, ''Operasyondan sonra, dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan bir yıldır maketler üzerinde hazırlık yaptıklarını söyledi'' dedi.

Bakkalcı, cezaevinde durum tespiti için tüm imkanlar tahrip edilse de 19 Ocak 2000 tarihli Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığının raporu ve 14 Şubat 2000 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, öldürücü dozda kimyasal silah kullanıldığının ve silah atışlarının idari bölümden koğuşlara doğru yapıldığının tespit edildiğini belirtti.

Operasyon sırasında C-11 koğuşunda hükümlü olarak bulunan Türker Kazak da tanık olarak yaşadıklarını anlattı. Çatılar delindikten sonra yukarıdan toz bir madde atıldığını anlatan Türker Kazak, ''Toz atıp üzerine su sıktılar. İkisi birleşince insanlar lime lime yanıyordu. Arkadaşlarım tanınmayacak duruma geldiler. Deri yanıyor, ama kıyafetler yanmıyordu'' dedi.

Hayata Dönüş davasındaki mağdur avukatları, operasyon esnasında çekilen video kayıtları ve fotoğrafların bulunduğunu ve ısrarla ilgili makamlar tarafından mahkemeye gönderilmediğini ileri sürerek, kayıtları göndermeyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını, yaralılar ve maktullerin giysileri üzerinde yapılan Adli Tıp raporlarının getirilmesini, ''Bayrampaşa Cezaevi Gerçeği'' adlı kitabın yazarı Zeki Bingöl, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ve dönemin Bayrampaşa Cezaevinden sorumlu savcısı Fikret Ünalan'ın tanık olarak dinlenilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti de Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, Bayrampaşa Cezaevinden sorumlu Savcı Fikret Ünalan ve ''Bayrampaşa Cezaevi Gerçeği'' kitabının yazarı Emekli Jandarma Binbaşı, Zeki Bingöl'ün tanık olarak dinlenmesine ve mağdurlarla tanıkların yüzleşmesine karar verdi. Duruşma daha sonra ileri bir tarihe erteledi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Guterres: Kanlı misilleme döngüsüne son verin
Türkiye için önemli fırsat! Gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretine çevrildi