Bakanlığın kene alarmı verdiği 20 il

Sağlık Bakanlığı, KKKA açısından riskli 20 ili belirledi ve harekete geçti.

Bakanlığın kene alarmı verdiği 20 il
Bakanlığın kene alarmı verdiği 20 il
GİRİŞ 24.05.2012 12:53 GÜNCELLEME 24.05.2012 17:23
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Sağlık Bakanlığı, havaların ısınmasıyla görülmeye başlanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı 20 riskli ilde ''seferberlik'' ilan etti.

Bu illerin sınırları içinde 2002'den bu yana vaka çıkan birinci derece riskli 3 bine yakın köyde 10 gün içinde 10 bin sağlık personeliyle KKKA ile ilgili çalışma yapılacak.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, bakanlığın bu yıl KKKA hastalığına karşı yürüttüğü çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

180 Vakada 18 Ölüm
KKKA vakalarının bu yıl daha erken görülmeye başlandığını, şimdiye kadar 180 vakadan 18'inin hayatını kaybettiğini bildiren Torunoğlu, “Sezon başında hafif vakalar sağlık kurumlarına başvurmuyor. Daha ağır vakalar başvuruyor, ölümler de zaten bunlar arasından görülüyor. Bu yüzden sayı yüksek gibi gözüküyor, ama zamanla her yıl gibi trendine giriyor'' diye konuştu.

İşte Riskli İller
Geçen yıl KKKA hastalığı görülen illerde yoğun bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını, bu yıl bu çalışmaların daha organize şekilde yürütüleceğini kaydeden Torunoğlu, şunları söyledi:

''2002'den bu yana vaka görülen 20 riskli il belirledik. KKKA riski açısından hiç değişmeyen Kelkit Vadisi üzerindeki bu iller Tokat, Sivas, Yozgat, Amasya, Kastamonu, Çankırı, Artvin, Erzurum, Erzincan, Ardahan, Samsun, Bolu, Karabük, Giresun, Bingöl, Tunceli, Ordu, Çorum, Gümüşhane ve Bayburt. Bu illerin sınırları içindeki köyleri de risk açısından üç bölgeye ayırdık. Birinci riskli bölgede bugüne kadar vaka çıkan 3 bine yakın köy var. İkinci riskli bölgede bunlara komşu köyler, üçüncü riskli bölgede ise diğerleri yer alıyor.
300 bin hanenin bulunduğu ve 1,5 milyon kişinin yaşadığı birinci riskli bölgedeki köylerde, yoğun bir eğitim programı başlatacağız. Bu köylerde 10 günde 10 bin sağlık personeliyle adeta seferberlik uygulayacağız.''

Kene Koruma ve Eğitim Setleri Dağıtılacak

Birinci derece riskli bölgedeki bu yerlerde 7 yaşından büyük herkese içinde bir çift eldiven, kene çıkarma kartı ve broşürün bulunduğu kene koruma ve eğitim setleri dağıtılacağını belirten Torunoğlu, ayrıca uzmanlar tarafından 15'er günlük aralarla 3'er kez eğitim de verileceğini bildirdi.

Torunoğlu, ikinci derece riskli bölgelerde yüz yüze, üçüncü derece riskli bölgelerde de okul, cami ve köy kahvesi gibi yerlerde toplu eğitimler verileceğini söyledi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile riskli illerdeki besi hayvanlarının ilaçlanması için de çalışma yürüttüklerini bildiren Torunoğlu, kene popülasyonunun azaltılmasına yönelik bu çalışma kapsamında söz konusu hayvanların üç haftada bir olmak üzere toplam dört kez aşılanacağını kaydetti.

“Kene Hemen Çıkarılmalı”
Hastalığın genellikle tarla ve bahçe gibi yerlerde çalışan 20-45 yaş arasındaki kişilerde görüldüğünü anlatan Torunoğlu, verilecek eğitimlerde alınması gereken önlemlere dikkat çekileceğini belirtti.
Alınması gereken tedbirlerin başında, kenelerin vücuda girmesini önleyecek giysi seçimi geldiğini bildiren Torunoğlu, bu parazitlerin vücuda daha çok girdiği paça ve kol ağzı gibi yerlerin kapatılmasının önem taşıdığını söyledi.

Riskli bölgelerdekiler için ''İş giysisi'' kavramının oturtulmasının da önlemlerden biri olduğunu ifade eden Torunoğlu, ''Tarladan eve dönen kişiler giysilerine yapışan kenelerin vücuda tutunmasını önlemek için giysilerini değiştirmeli ve vücutlarını kontrol etmelidir. Çünkü KKKA'ya yol açan keneler sıçrayamaz, ancak vücuda giysilerin açık bölümlerinden girerek tutunur. Vücut ve giysi kontrolü yapılırsa kenelerin tespiti kolay olur'' diye konuştu.

Vücuda tutunan kenenin hemen çıkarılması gerektiğini dile getiren Torunoğlu, ''Önemli olan bu keneyi çıplak elle çıkarmamaktır. Bir sağlık kuruluşuna gidip çıkarmak zaman alabileceği için kenenin vücuttan hemen uzaklaştırılmasında fayda vardır. Aksi halde kişiler geç kalıyor ve hastalık ortaya çıkıyor'' uyarısını dile getirdi.

Aşı Çalışmaları

KKKA hastalığını geçirenlerin aynı hastalığa ikinci kez yakalanmadığını, bunun aşı çalışmaları için umut verici olduğunu belirten Torunoğlu, ''Dünyada henüz KKKA'ya karşı bir aşı yok. Bakanlığımızın desteğiyle bir aşı geliştirilmesi üzerinde çalışılıyor, ama bir aşının geliştirilmesi yıllar alacağı için keneye karşı önlemlerin halka iyi anlatılması büyük önem taşıyor'' dedi.

Geçmiş yıllarda hastalığı geçiren kişilerin kanlarından elde edilen serumun bazı hastalarda denendiğini ve olumlu sonuçlar alındığını hatırlatan Torunoğlu, bununla ilgili yeni bir çalışma başlatılıp başlatılmaması konusunda henüz bilim kurulunun bir kararının bulunmadığına dikkati çekti.

“Pikniğe Açık Renk Örtüyle Gidin”

Kırsal kesimde riskli bölgelerde yeterli duyarlılık oluşmamasına rağmen, risk olmayan büyük şehirlerde aşırı bir duyarlılık yaşandığını işaret eden Torunoğlu, şöyle devam etti:

''KKKA'ya neden olan kene türü zaten belli. Bu da belirlediğimiz yerlerde görülüyor. Orta Anadolu'da, örneğin Ankara'nın bazı ilçelerindeki ormanlık bölgelerde de bu türe rastlanıyor, ama büyük şehir merkezlerinde KKKA'ya yol açan kene türüne rastlanmıyor. Bu nedenle gereksiz bir panik yaşanıyor. Yine de vatandaşlarımız pikniğe giderken açık renk giysi giysinler, hatta açık renk örtü götürsünler ki keneleri kolay fark edebilsinler. Bir de eve döndükten sonra vücut muayenelerini unutmasınlar.''

''Kene kovucuların korunmada etkili olup olmadığı'' sorusu üzerine Torunoğlu, bunların etkili olabilmesi için bütün giysiye yedirilmesi gerektiğini vurguladı.

Giysinin belirli bir bölgesine sürülen kovucuların keneleri daha da saldırgan hale getirebildiğini kaydeden Torunoğlu, ''Kene kovucular tüm giysiye yedirilirse keneleri etkisiz hale getirebiliyor. Aksi halde bir faydası olmuyor'' dedi.

AA

YORUMLAR 2
  • tolga ceyhan 11 yıl önce Şikayet Et
    dengeleri altüst eden bizler. doğal hayatın dengesini bozan insan bu tip olaylarla herzaman karşılaşacaktır avcılar dağlarda önüne gelen kuşu avlarsa kuş giribi diye bir nane çıkarıp tüm tavuk ve kümes hayvanları itlaf edersen keneleri hangi canlı yokedecek bi düşünün kene vakasının artışı kuş gribindfen sonra patladı bu arada keneyle beslenen canlılarda tarlalarda ot ilacı şu ilacı bu ilacı onlarıda bizler yok olma seviyesine indirgedik sonrada çıkıp kene vakası arttı kuşgribi arttı şu arttı bu arttı diyoruz sozde avcılar var eline tüfeği çeken ava gider oldu sonuç tabiattın dengesi bozulunca avcı olan bizler av olmaya başlıyoruz...
    Cevapla
  • mevhibe inal 11 yıl önce Şikayet Et
    kısır döngü.... tabiat kendi dengesini kuruyordu. kenelerin çoğalmasını önleyen ördek, hindi, tavuk, kuş, sülün gibi hayvanlar böcek ilaçları ve hayvan fabrikaları marifetiyle doğadan koparılınca..meydan kenelere kaldı. daha çok ilaçlama daha çok insan-hayvan-çevreye zarar.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Arabalarda dijital devrim! Tek tuşla motor gücü değişecek
Mirasta yeni uygulama: Yıllar sonra evinizden olabilirsiniz!