Ergenekon tanığı: O yıl birileri düğmeye bastı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, İstanbul eski Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı olarak çalışan Ahmet İhtiyaroğlu, tanık olarak dinlenildi.

Ergenekon tanığı: O yıl birileri düğmeye bastı
Ergenekon tanığı: O yıl birileri düğmeye bastı
GİRİŞ 28.09.2012 13:46 GÜNCELLEME 28.09.2012 13:51

''Ergenekon'' davasında tanık olarak dinlenilen eski emniyet amiri Ahmet İhtiyaroğlu, ''2000 yılının sonunda birileri düğmeye bastı. Sedat Peker hakkında iddialar anlatılmaya başlandı. Peker'in işlediği eylemlerin Veli Küçük tarafından korunduğu iddiası vardı. Ama bunu delillendiremiyorduk'' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, İstanbul eski Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı olarak çalışan Ahmet İhtiyaroğlu, tanık olarak dinlenildi.

İhtiyaroğlu, mahkeme heyetine başkanlık yapan hakim Hüsnü Çalmuk'un, bu dava kapsamında hakkında açılan bir dava olup olmadığı şeklindeki sorusu üzerine, ''Ergenekon'' kapsamında savcılık tarafından hakkında inceleme başlatıldığını, ancak takipsizlik kararı verildiğini söyledi.

Ahmet İhtiyaroğlu, 1982'de polis kolejine girdiğini, 1990'da mezun olduğunu, 1998'de de İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nü kuran ekip içinde yer aldığını anlattı.

Bu birimde 2003'e kadar çeşitli rütbelerde çalıştığını belirten İhtiyaroğlu, alanının Sedat Peker, çalışma grubunun da Sedat Peker olduğunu söyledi.

Organize şubede görev yaptığı dönemde kendilerine sayısız ihbarlar geldiğini belirten İhtiyaroğlu, ''Veli Küçük ile Sedat Peker arasındaki ilişki biliniyor ama ispatlanamıyordu'' dedi.

Hakim Çalmuk'un  ''Nasıl bir bağ, sevgi bağı mı?'' sorusu üzerine ''Örgütsel bir bağ'' diyen İhtiyaroğlu, ''2000 yılının sonun da birileri düğmeye bastı. Sedat Peker hakkında iddialar anlatılmaya başlandı. Peker'in Veli Küçük tarafından korunduğu yönünde çok çalışma yaptık. Peker, ilişkilerinin dostluktan olduğunu söylerdi. Ama yer altındaki, üçüncü şahısların telefon konuşmalarına yansıyanlara göre Peker'in korunduğu şeklindedir. Peker'in işlediği eylemlerin Veli Küçük tarafından korunduğu iddiası vardı. Ama bunu delillendiremiyorduk. Hatta o dönemde Peker'in kardeşi Atilla'nın kümesini bile kazdık. Onun kanatlı hayvan merakı vardı. Peker'in silahları olduğuna inanıyorduk. Silahlarını aradık'' diye konuştu.

İhtiyaroğlu, 5 yıla yakın örgütlü suçlar alanında çalıştığını belirterek, ''Modern polisliği biz getirdik. Bu şekildeki fezlekeleri, ilk biz kullandık'' dedi.

-''Haluk Kırcı, Çatlı'nın cesedini görmüş''-

Ahmet İhtiyaroğlu, sorgu ve tahkikatta iyi olduğunun söylendiğini ifade ederek, ''Hafızam çok iyidir. Allah vergisi bir sorgulama yeteneğim var'' diye konuştu. İhtiyaroğu, 2001 yılında Tuncay Güney'in çenç oto kapsamında gözaltına alınmasının ardından gelişen süreci şöyle anlattı:

''2001 yılında il dışında görevdeyken o dönemin şube müdürü Adil abi (Adil Serdar Saçan) beni arayarak merkeze çağırdı. Tuncay Güney Asayiş Şube'de, gözaltındaymış, Veli Küçük'ün adından söz etmiş. 'Siz beni gözaltına alamazsınız, o araba Veli Küçük'e gidecekti' diyordu. Ergenekon'dan söz etmiş, 'Ergenekon'un lideri Veli Küçük, beni buradan alır. O araba Veli Küçük'e gidecekti' şeklinde konuşuyormuş. O dönemde İstihbarat Şube'de bu konularla ilgili çalışıyormuş. İstihbaratın adamları asayişin nezaretinde Güney ile yatmışlar. Operasyon yanabilir mantığıyla Güney'i nezarette susturmuşlar. İstihbarattan Hakan Ünsal Yalçın, 1 yıldır Güney'i takip ettiklerini söyledi. Güney pasif gaydı. Onun ilişki görüntüleri dahi yapılan aramalarda ele geçirilmişti. İstihbaratın operasyon yetkisi yoktur. Bu nedenle dosya organize şubeye verildi. Saçan, Güney'in sorgusuna benim girmemi istedi. Güney'e, kafasında bir kurgu varsa, dağıtması, rahatlaması için önce hayat hikayesini anlattırdım. Güney 'Ergenekon'dan söz etti.

Soyadı Ergenekon olan bir albayın kurduğunu, kendi soyadını verdiğini, Veli Küçük'ün de buna bağlı olduğunu söyledi. Konteynerlarla Irak'a silah getirdiğini, Barzani'ye, Talabani'ye ve PKK'ya verdiğini, silahların 'Ergenekon'a ait olduğunu söyledi. Susurluk kazasını Veli Küçük'ün yaptırdığını, Sabancı cinayetini anlattı. Güney her şeyi ve kendisini de anlatıyordu. Bu suçlu psikolojisine aykırıydı. Sabancı cinayetiyle ilgili anlattıkları dikkatimi çekti. Doğru söylemediği anlaşıldı. Abdullah Çatlı'dan söz etmişti. Ben Haluk Kırcı'nın sorgusunu yaptım. Kırcı'ya açık bir şekilde 'Çatlı yaşıyor mu' diye sordum. 'Öldü ağabey' dedi. Cesedini gören kimse yok deyince, 'Ben gördüm' dedi. Çatlı'nın kafası arabanın tavanına çarpmış.''

İfadesinde istihbarat şubenin çalışma şeklini de anlatan İhtiyaroğlu, ''İstihbarat, telefon konuşmalarında duyduğu şeyleri olmuş kabul eder. Suç olmuş mu, olmamış mı bakmaz. Soruşturma yapma yetkileri yoktur'' dedi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Süper Lig'de haftanın VAR kayıtları açıklandı
Ebu Ubeyde: “Düşman Gazze'nin kumlarına saplanmış durumda”