Akyüz'ün eşi Mavi Marmara davası yıllarca sürsün

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada mağdur sıfatıyla ifade veren Nour Ahmed Salah, saldırı sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunduğu ifade ederek, yaşadıklarını şöyle anlattı:

''Saldırı anında namazdaydık. Biz secdedeyken, saldırı sesini duyduk. Gemideki arkadaşlar, her türlü eziyete maruz kaldılar. Özgürlükleri elinden alındı, bağlandılar. Yaşlılara hiç saygı duyulmadı. Aramızda kadınlar da vardı, onlar da darbe ve hakarete maruz kaldı. En üzücü tarafı; şehit kardeşlerimizdir. Sivil insanlara, düşman ordu gibi aşırı güç kullanarak, saldırıda bulunuldu. Yoğun şekilde, plastik mermilere maruz kaldık. Yaralıları taşımaya çalışırken bile bize ateş ediliyordu. Bu apaçık bir cinayet, psikolojik bir baskı söz konusuydu.''

-''Köpekleri kışkırttılar''-

Mağdurlardan Muhammed Naser El Hazmi de Mavi Marmara gemisinde olduğunu belirterek, ''Uluslararası sularda kaçırıldım. Kanunlar da bunu yasaklıyor. Ailem büyük üzüntü yaşadı. Köpekleri bize karşı kışkırttılar. Şeker hastasıyım. İnsani ihtiyaçlardan men edildik. Türk arkadaşlarımla beraber dayağa maruz kaldık. Havaalanında oldu bunlar. En büyük acı da oturup kardeş olduğumuz arkadaşların cenazelerini görmekti. Bunu ömür boyu unutmayacağım. Sorumlulardan şikayetçiyim'' diye konuştu.

Duruşmada, saldırıda hayatını kaybeden Cengiz Akyüz'ün eşi Nimet Akyüz ise müşteki sıfatıyla ifade verdi.

Nimet Akyüz, olayı görmediğini belirterek, eşinin ölümünden dolayı mağdur olduğunu söyledi. Duruşmaya kızı ve oğlu ile geldiğini anlatan Akyüz, İsrail'in tüm tehditlerine karşı bu saldırının yaşanacağına ihtimal vermediklerini ifade etti.

Akyüz, eşinin vefatından dolayı kızının çok büyük rahatsızlıklar geçirdiğini ve eşinin sadece yardım amacıyla gemiye katıldığını belirterek, eşiyle en son 25 Mayıs'ta konuştuğunu kaydetti.

Geminin hareket saatinden önce yapılan uyarıların kendilerini çok korkuttuğunu bildiren Akyüz, gemiden haber almak için uğraştığını ancak eşine ulaşamadığını belirtti.

-''Babalarının öldüğüne inanmadılar''-

Sabah saldırıyı televizyondan öğrendiklerini kaydeden Akyüz, şunları belirtti:

''Gün boyunca eşim ile ilgili haber alamadık. Cesedi İstanbul'a getirilinceye kadar öldüğünden haberimiz olmadı. Gazze'deki tutuklular, İstanbul'a getirildiğinde görüntüler yayınlandı. Eşimin geri dönmediğini anladım. Büyük bir umutla eşimi bekledik. Vefat haberini, uçaktan inmeyince kendi kendimize öğrenmiş olduk.

Babalarının öldüğüne, çocuklarım inanmadı. Kendisinin cesedini gördükten sonra vurulduğunu anladık. Manevi anlamda yaşamış olduğumuz sıkıntılar nedeniyle, çocuklarım adına bu dava yıllarca sürse de devam etmesini istiyorum. Bu davanın, İsrailli yetkililerin ceza alınca, bitmesini istiyorum.''

Akyüz, sanıklardan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini sözlerine ekledi.

Duruşma, mağdur ve müştekilerin ifadesinin alınmasıyla devam ediyor.