Mustafa İslamoğlu'ndan Kürt sorunu çözümü önerisi

Daha önce 'Kürt Sorununa İslami Çözüm' konulu tebliği nedeniyle 1,5 yıl hapse mahkum edilen İslâmoğlu, yine barışa vurgu yaptı.

Mustafa İslamoğlu'ndan Kürt sorunu çözümü önerisi
Mustafa İslamoğlu'ndan Kürt sorunu çözümü önerisi
GİRİŞ 28.01.2013 09:01 GÜNCELLEME 30.01.2013 00:23
Bu Habere 106 Yorum Yapılmış

Yıllar önce Kürt Sorununa İslami Çözüm konulu tebliği sebebiyle 1,5 yıl hapse mahkum edilen İslâmoğlu, Kürt sorununda çözümün kalıcı adresini yeniden gösterdi.

Akabe vakfında irat ettiği hutbede "Türkiye barış için belki hiç bu kadar umutlanmamıştı" diyen İslâmoğlu barışın nasıl büyük bir değer olduğunu örneklerle anlattı.

BU KAVGADAN KİMSENİN KÂRI YOK

İslâmoğlu hoca hutbesini şöyle sürdürdü: Bu kavgadan kimsenin kârı yok. Bu kavgadan bu millet zarar etti ve devam ettiği sürece de her gün zarar edecek. Bu kavga bitmeli. Şunu açık bir şekilde söylüyorum: Kendim için neyi istiyorsam Kürt kardeşlerim için de aynı şeyi istiyorum. Türkler Kürtlerin abisi değil, eşit kardeşleridir.

Şunu da ilave etmek isterim: Düne kadar Türk ırkçılığı ile mücadele ettik, bugün de karşımıza Kürt ırkçılığı çıktı. Biz her türlü ırkçılığın karşısındayız, isterse bu ırkçılığı yapan kendine Müslüman desin…



PARÇALANANI YEMEK KOLAY OLUR

Türk-Kürt kavgasının kimseye fayda sağlamayacağını söyleyen Mustafa İslâmoğlu Hoca, ''Parçalananı yemek kolay olur'' diyerek, hutbesini şu sözlerle sürdürdü:

Kardeş kavgasının kazananı olmaz. Savaş sürdükçe, ölüm sürdükçe, ortak hafızaya kan, kin, intikam düşer ve buna ancak şeytan sevinir, melekler üzülür... Kan, kin ve intikamdan sadece düşman sevinir, dost ise üzülür. Düşman sevinir, çünkü kardeşler arasına kan ve kin girince birleşemezler, bütünleşemezler.

KÜSLÜĞE İZİN VERMEYEN BİR DİN KATLİAMA İZİN VERİR Mİ?
Küslüğe izin vermeyen bir dinin, insanların birbirini katletmesine de izin vermeyeceğinin altını çizen İslâmoğlu hoca, her türlü parçalanmanın barışı zedeleyeceğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; 

"Barışa tümüyle girin, bütünüyle girin. Parça parça, peyderpey girmeyin. Zira barış öyle bir şey ki, eğer tümüne talip değilseniz, bir parçanızı barışın dışında bırakırsanız, o hastalık gelir sizi bulur."

NEYİMİZİ PAYLAŞAMADIK ALLAH AŞKINA?
Bizi İslam bir araya getirmişti, İslam bizi kardeş kılmıştı, bu kardeşlikten biz razıydık, memnunduk, mutluyduk... Fakat ne oldu? Bir şeyler oldu, aramıza fitneler girdi, şeytanlar girdi ve sonuçta böyle olduk... Kime yaradı? Neye yaradı? Geldiğimiz noktada kim kazandı? Ne oldu? Bu toprakların çocukları düne kadar birbirinin kardeşiyken ne oldu da sırtımızı döndük, neyimizi paylaşamadık Allah aşkına? Dolayısıyla "barış hayattır" diyoruz, aziz dostlar. Zira barıştığınız zaman kan durur, kan durunca kin durur, kin durunca intikam durur, savaş biter...

İslam dininin önceliğinin her zaman barış olduğunu vurgulayan İslâmoğlu Hoca, savaşın kazananı olmayacağına ve barışı isteyenin asıl kazanan olduğuna dikkat çekerek hutbesini şöyle sürdürdü:

BARIŞAN GALİPTİR
Barış ki galip olasın, galipsen barış... Barışan galiptir, barışı isteyen galiptir. Dolayısıyla, eğer bana sorarsanız galip kimdir diye; barışan galiptir derim.

Barış zaferdir, gerçek zaferdir. Barışın galibi mağlup, mağlubu ise bence galiptir. Dolayısıyla kazanmak isteyen ilk önce barışa koşsun. İlk defa barışa o yanaşsın. İlk defa barış diyen, koşan ve yanaşan taraf kazanan taraftır...

Galibiyet, gerçek galibiyet insanın hürmetine, ihtiramına, kerametine, değerine saygı göstermektir. Çünkü insanı Allah yaratmıştır ve Allah'ın var ettiğini var tutmak, insana düşen mukaddes bir görevdir.

Yüz yıllar boyunca bir arada yaşayan iki toplumun arasına nifak sokulduğunu vurgulayan İslâmoğlu hoca, barış sürecinde eski defterleri karıştırmanın doğru olmadığına, sorunların sağduyu ile çözülmesi gerektiğine dikkat çekti.

BARIŞACAK OLAN ESKİ DEFTERLERİ KARIŞTIRMAZ
"Barış fedakârlıktır, barışacak adam eski defterleri karıştırmaz. Olmuş, olmuştur... Geçmiş, bitmiştir... Tabii, ocaklara yangın düşmüştür. Hiç şüphesiz ciğerler yanmıştır. Anneler ağlamış, babalar ağlamış, kardeşler ağlamış, yuvalar ve ocaklar sönmüştür. Peki şunu mu söylemek lazım? "Benim ocağım söndü, onun ocağı da sönsün!" Bencilliğin en kötüsü, benim ocağım söndü, onun ocağı da sönsün demektir..." diyen İslâmoğlu hoca hutbesinin sonunda Yunus Emre'nin dizelerini hatırlattı.

YUNUSU HATIRLAYALIM
Yunus'u hatırlayalım, Yunus'umuzu... Ne diyor? "Çerağıma kast edenin Hak yandırsın çerağını..." Ocağımı söndürenin diyor, Hak yandırsın ocağını... Yani, Hak onun da ocağını söndürsün demiyor, beddua etmiyor, dua ediyor... Budur, budur işte... Barış budur...

Barış umuttur, barışmayanların gelecekten umudu yok demektir. Barış biraz da gelecek nesillere umut vermektir. Gelecekten umudunu kesenler barışmazlar. Onlar bitmeyen bir savaşın ateşine tutunmuş ve cehennemlerini kendi elleriyle tutuşturmuşlardır.

Mustafa İslâmoğlu hoca, yıllar önce Ankara'da kapalı bir forumda sunduğu Kürt Sorununa İslami Çözüm başlıklı tebliğinden dolayı 1,5 yıl hapse mahkum edilmişti.

Hutbeye ulaşmak için lütfen linki tıklayın:

 

youtube linki: 

http://www.youtube.com/watch?v=YP7TsmqoxyQ

tefsirdersi linki 

http://www.tefsirdersi.com/1297_baris.html

medya.mustafaislamoglu.com linki

http://medya.mustafaislamoglu.com/medyaizle.php?haber_id=1477

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 106
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    mustafa islamoğlu,peygamber yazıları 4 adlı kitabında "sünnet ve hadis üzerine" başlığında. şöyle diyor:sünnet ve hadis bazılarımızın sandığı gibi kurana paralel akan mustakil bir nehir değildir.ALLAHın mesajını insana iletmekle yükümlü olan peygamber aleyhisselamın hayatında ve sözlerinde kuranın yankılanmasıdır...dahası,kuranın inşa ettiği bir insanda göz nasıl bakar,kulak nasıl duyar,akleden kalp nasıl çalışır,ağız nasıl konuşurun cevabını da yine onda buluruz...hadislere analitik değil de kategorik bir zihniyetle yaklaşan süpürücü her akıl,bilerek yada bilmeden ilahi vahyin yere basan ayaklarını kesiyor demektir.vahyin ayaklarını kesmek,aynı zamanda vahyin ayaklarını yerden kesmek demektir.ayakları yerden kesilen bir mesaj yeryüzünde "iz" bırakamaz.yeryüzünde iz bırakamayan ise "izlenemez".birine "izle" diyorsanız ona bir "iz" bırakmak zorundasınız.sünnet ve hadis işte bu izleri temsil eder diyor age:shf78-79..süpürücü olmadan ve izleri takip etmek.
    Cevapla
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    bazen kuran okuduğumuzda onu bir yerlere hediye ederiz ve deriz ki. "ya rabbi peygamberimizin mukaddes mualla ruhu şeriflerine hediye eyledim,bütün peygamberlerinde ruhu şeriflerine hediye eyledim vasıl eyle ya rabbi,hz.ebubekir,hz.ömer,hz osman,hz.ali,hz.hasan ve hz.hüseyin efendilerimizin ruhu şeriflerine hediye eyledim vasıl eyle ya rabbi,ali abanın,ehli beytin,ezvacı tahiratın,ensarın,muhacirin,şehidi kerbelanın,12 imam ve müctehid imamlarımızın ruhu şeriflerine hediye eyledim vasıl eyle ya rabbi..." bu liste uzar gider anarşist..yukarda saydıklarımız da benim pirimdir ve itimat ettiklerimizdir..yukardan aşağı listeye bakılınca ilk sırada biri var ki o kendisine ümmet olduğumuzdur,kendi nefsimizden daha çok sevmek durumunda olduğumuzdur..inşALLAH ona ümmet olma dairesinden çıkmayız.
    Cevapla
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    sayın anarşist, işin doğrusu sen dahi takibe değersin. yani birikimlisin güzel birikimlerin var fakat sünnete yaklaşım metodunu sürekli işliyorsun ve sünnete dayalı müphemlere sebebiyet veriyorsun..elbet her konunun bir usulü adabı ve metodu var fakat sen bu metotları biliyorsun ve nereye vardın yani çiçeğe ulaştın ise polen nerde..farz edelim biz arıyız ve sinekten farkımız var çiçekleri biliyor ve çiçeklere nasıl yaklaşılır biliyoruz iyi güzel,kilometrelerce yol da alamak gerekiyor tamam da eğer aldık ise polen nerde..yani sizin vardığınız menzilden bize ikramlarda bulunursanız emin ol yağlı ekmek gibi olacak..yani gördüğün güzellerden bahset derler ya onun gibi yani:)) seni seviyoruz anarşist fakat ikram diyoruz ikram..
    Cevapla
  • mustafa çınar 11 yıl önce Şikayet Et
    necmettin polat'a . hilal tv nin haberlerini izlersen bu cemaatin zalim esad'a ve suriye'ye bakışının nasıl olduğunu görürsün kulaktan doğma bilgilerle insanlara iftira atma
    Cevapla
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    turgut bey... mustafa hocaya hitabınıza bakılırsa yakın yaşlardasınız,haliyle aramızda nerden baksan bi 15 yıl vardır:) ağabeysiniz demektir..bendeniz aromalı falan derken latife etmiştim,müdrikisiniz lakin hakikaten halihazırda yaşayanlardan takip ettiklerinizden,itibar ettiklerinizden,derinlikli bulduklarınızdan bir kaç isim istirham etmiştim,istifade ederim de asla bir istihza değildi..bendeniz mustafa hocamla birlikte haksöz,iktibas,umran gibi bu minvalde dergileri,abdülaziz bayındır gibi,mehmet okuyan gibi ,ihsan eliaçık ,hayrettin karaman gibi (ekranda görünür oldukları için bunları zikrettim) hocaları titizlikle takip etmekteyim.her birinin her görüşünü tamamiyle benimsemiyorum,içime sinmeyen şeyleri olabiliyor lakin takibe değer buluyorum..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Katar'dan Türkiye açıklaması: Onurlu duruşu takdir ediyoruz
2 askeri helikopterler havada çarpıştı!