Eskişehir'de avukatlardan 'Milliyetçilik' tepkisi

Eskişehir Barosu avukatları basın açıklaması yaptı. Eskişehir Barosu Başkanı Avukat Rıza Öztekin, ''Milliyetçilik etnik bir yapıyı ifade etmez, vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür diyor anayasamız. Yurtseverliktir, ülkesini sevmektir, vatanını sevmektir. Bunun ayaklar altına alınması mümkün değildir. Her konuşmalarında, 'Biz milletten irademizi aldık' demelerine rağmen milleti bu şekilde değerlendirmelerini biz anayasanın açıkça ihlali olarak görüyoruz. Evet anayasa açıkça ihlal edilmiştir, zaten anayasa başka yönlerden de ihlal edilmiştir. Direneceğiz, yeni anayasanın çıkmasına izin vermeyeceğiz. Feodal yapıya, özerkliğe, Türklük kelimesinin çıkmasına, başkanlık sistemine, kuvvet ayrılığımızın yok edilmesine müsaade etmeyeceğiz'' dedi.

Ergenekon davasında yaşanan ağır hukuk ihlallerine değinen Öztekin, ''Duruşmalar alenidir. Türk milleti adına kara verir yargıçlar, ama Türk milletini oraya sokmadılar, engellediler. O mahkemelerle ilgili çok farklı tespitler verebiliriz; 100 binden fazla telefon izlendi, 60 bin telefon dinlendi, 3 bin kişi hakkında takip yapıldı, bin 360 kişi ifade verdi, 588 kişi tutuklandı, 71 sanık tutuklu yargılanıyor, dava 6 yıldır devam ediyor, 7 sanık ifadesini veremeden öldü, 7 sanık kansere yakalandı, cezaevlerinin revirlerinde tedavi gören 10 sanık bulunuyor, 19 iddianamenin toplam sayfa sayısı 17 bin, davanın ek klasör arşivi 5 terabyt büyüklüğüne ulaştı, bu ise 9 bin sayfa doküman demektir, davada 44 gizli tanık var. Bunu dava olarak nitelendirmemiz mümkün değildir. Biz o davada tahliye bekliyorduk en azından. Ölmek üzere olan Fatih Hilmioğlu var. En azından onun tahliyesini beklerdik, ama onu da ölüme terk ettiler. Dolayısıyla yaşanan bu hukuk cinayetlerine karşı barolar görevini sonuna kadar yapacaktır'' şeklinde konuştu.

Ardından söz alan Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu ise, ulus devletin vahşi kapitalizmin önündeki en önemli engel olduğunu değerlendirdi. Feyzioğlu, ''Ulus devlet, yabancıların ülkemize gelip, kapitülasyonlarla yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi ve insan gücümüzü sömürmesini engeller. Ulus devletler yabancı yatırımcılarla iş yaparlar, ama yabancılara teslim olmazlar. Kendi toplumlarının menfaatlerini başkalarının menfaatlerinden üstün tutarlar. Konu ulus devletle ilgilidir, çünkü ulus devletler üzerinde yaşadıkları toprak parçasını ülke olarak benimserler, parçalanmasına ve bölünmesine izin vermezler. Türkiye Cumhuriyeti bir ulus devlet olarak kurulmuştur. İşte zaten yapmak istedikleri de ulusu bölmek ve parçalamak yoluyla Türkiye Cumhuriyeti'ni, kaynaklarını ve topraklarını birilerine peşkeş çekmektir'' diye konuştu.
Protesto açıklamaların ardından son buldu.