Kaynak: Saldırı gizli servislerin işi

Çeteler Türkiye’de bu siyasi sonuç yaratamazlar. Bu kişiler aslında toplumda belirli bir etki yaratmak amacıyla eylem yaparlar.

Burada iki farklı istikameti görüyoruz. Birisi hükümeti irtica ile itham edip, onu yıpratmak isteyenler. Diğeri ise bu eylemleri ordu irtibatlı çetelerin yaptığını iddia ederek orduyu yıpratmak istiyenler.

Alparslan Aslan’ın Danıştay eylemine karşı taraf hemen bir çeteyi iliştirmiştir. Bu bir zorlamadır. Muhtemelen arasında organik bir bağ yoktur. Hemen arkasından da Eryaman’da çete ortaya çıkarılmıştır. Bu bilenen bir gruptur ve yakalanarak bu olayla ilişkilendirilmiştir.

Burada gizli bir servis mücadelesi söz konusunudur. Bu da Türkiye’nin dışındaki bir odaktır. Bir takım insanları tespit edersiniz, yeri geldiğinde bunları bir olayla bağlantılı hale getirirsiniz.

Bir taraf provokasyon yaptı. Hükümeti zor duruma düşürmek istedi. Diğer taraf ise derhal bunu Ordu ile ilişkilendirerek yön değiştirme operasyonu yaptı. Bu olayın içinde hem hükümet hem de ordu yok.

Aslan’ın kişiliği ve kimliği, Danıştay’a yapılan saldırıyla uyuşmaz. O zaman bir servis elemadır. Kimliğiyle eylemi kesinlikle uyuşmuyor. Taşeron olarak kullanıldı. Karşı taraf da ‘vatan millet için’ bir araya gelen insanları yakaladı. Bunlar ordu ile bağlantılı imajı yarattı. Ordu ve hükümet hedeftir. Taraf değildir.

Genelkurmay Başkanı, polisin ve emniyetin orduyu itham eden grubun içinde olduğunu görüyor. Onların tasfiyesini isteyebilir.

Gizli servis elemanları doğrudan eylem yapmazlar. Eylemciler gizli servise hizmet ettiğini bilmezler. Onlar ideolojileri için yaparlar. Ama bu eylemler gizli servisin amacına hizmet eder.

Mahir Kaynak / Star