Genelkurmaya 'biz hain miyiz?' dedi

Abdurrahman Dilipak: 'Genelkurmay'daki basın toplantısına çağırılanlar vatanın öz evlatları.. Gerisi! Peki gerisi? 2. sınıf vatandaş mı, yoksa vatan haini mi?' diye sordu.

Genelkurmaya 'biz hain miyiz?' dedi
Genelkurmaya 'biz hain miyiz?' dedi
GİRİŞ 13.11.2007 09:15 GÜNCELLEME 13.11.2007 09:15
Bu Habere 93 Yorum Yapılmış

Abdurrahman Dilipak'ın köşe yazısı  

Büyükanıt'ın Genelkurmay'daki basın toplantısına katılan gazeteciler şunlar:

1-Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila, 2-Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu, 3-Sabah Ankara Temsilci vekili Okan Müderrisoğlu 4-Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay 5-Radikal Ankara Temsilcisi Murat Yetkin 6-Posta Ankara Temsilcisi Hakan Çelik 7-Tercüman Ankara Temsilcisi Metin Özkan 8-Akşam Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya 9-Vatan Ankara Temsilcisi Bilal Çetin 10-Yeniçağ Ankara Temsilcisi Selahattin Önkibar 11-Türkiye Ankara Temsilcisi Nuri Elibol 12-Takvim Ankara Temsilcisi Mehmet Çetingüleç 13-Ortadoğu Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Karataş.


Bunlar bu vatanın öz evlatları.. Gerisi! Peki gerisi? 2. sınıf vatandaş mı, yoksa vatan haini mi?


Toplam 37 günlük gazete var ulusal olarak.. 13'ü akredite. Toplam yaklaşık 5 milyon tirajın 2.900.000'ini temsil ediyor bu grub.. 13 gazeteden doğrudan 4, toplam 6'sı Doğan mediaya aid.. Akredite grubun en düşük tirajlı gazetesi Ortadoğu 10.000 tiraja sahip.. Türkiye de Fox ortaklığından sonra o da rejim açısından hidayete erenler listesine dahil edildi.. Ortadoğu, Yeni Çağ milliyetçi, Radikal - Cumhuriyet solcu, Türkiye'de herhalde “dinci”leri temsil ediyor orada. Ötekiler de Merkez Media..


37 gazetenin birkaç tanesi spor, birkaç tanesi bulvar gazetesi. Ama mesela 550.000 tirajlı Zaman yok. Star yok, Bugün de. Vakit, Milli Gazete, Yeni Şafak, Yeni Asya da aynı şekilde.. Güneş niye yok?. Referans, Bir gün, Dünya ve daha başkaları.. Yani sayı olarak nerede ise yarısı yok.. Tiraj olarak da yarıya yakını.. İlk 5’in dışındakilerin toplam tirajı ancak Posta gazetesinin tirajı kadar bile etmiyor..


Aslında bu gazeteleri okuyanları fişleyip kamudan ihraç etmeli.. Kamunun bu akredite basın dışında basına abonesini de iptal etmeli.


İyi ki, Başbakan da aynı şekilde davranmıyor.. Neyse, Genelkurmay'ın bu tavrına da alıştık artık. Askerler dışında YÖK bile, CHP bile böyle davranmıyor çünkü..


Düşünüyorum da, Genelkurmay'ın bu tavrı hiç de normal PR kuralları ile örtüşmüyor. Onları kazanmak, ikna etmek varken neden kapılarını kapatıyor?


Sonunda zaten bu bilgiler gizli bilgiler değil, basına verilen bilgi, basın yolu ile kamuoyuna ulaşmayı amaçlayan bir bilgidir.. Basının yarısını karşısına alan bir Genelkurmay nasıl bütün bir kitleyi kucaklamış olur? Komuta ettikleri o birliklerdeki askerlerin en az yarısı bu gazeteleri okuyordu ve yarın da okumaya devam edecek..


Peki neden, niçin, nasıl oluyor bu kapıları kapatma işi.. Hayır bunun hiçbir mantıklı izah tarzı yok.


Bu insanlar asker, bu insanlar vergi veriyor.
Bu insanlar yurttaş.


Bu insanlar “Milli İrade”nin tecelligahı olan parlamentoyu şekillendiriyor.
O zaman bu durum neyin nesi?
Hangi hukuka sığar bu?..


Bu gazetelerde çalışanlarla, öteki gazetelerde çalışanlar çok farklı insanlar değil..


Gazeteler patronlarına göre mi klasifiye ediliyor, yayın kurullarına, yazarlarına, çalışanlarına göre mi akredite ediliyor, ya da dışlanıyor?.
Yoksa kriter “Vatan hainliği” mi?
Zaten belli kriterlere uymayanlara basın kartı verilmiyor.. Davet edilenler acemi muabirler değil. Yılların gazetecisi olan kişiler.. Suçlu olsalar zaten orada olmazlardı.. Yargı yolu ile hüküm giymişler dışında kim kimi suçlayabilir?..


Aslında diğer gazeteler boykot uygulayanları, davet edilen gazeteler boykot etmeli..


Hani herkes yasalar ve idare önünde eşitti?. Yoksa birileri daha mı eşit! Yoksa bu çağrılanların gazetecilik ikinci işleri mi? Kayıtdışı kamu personeli mi bunlar?.. Psikolojik harbin Truva atları, yani “bizim çocuklar” mı?


Bilgi edinme, bilgi verme hakkı ne oldu?
Belli gazeteler güya cezalandırılıp dışlanırken, arkalarında ülke nüfusunun yarısı da dışlanıyor..


Böyle bir ayırımcılık, dışlayanları yüceltmiyor, aksine şaibe altında bırakıyor.. Dışlananlara da bir zarar vermiyor.. Sadece can sıkıyor..
Akredite medianın ait olduğu grubların çoğu Holding mediası denen cinsten. Aynı zamanda dış bağlantılı. Kimi İsrail'le, kimi İtalya, kimi ABD, kimi İngiltere ile bağlantılı. Bu durumda olanların toplam tirajı akredite gazetelerin %80’i.. Bunların bazılarının yabancı silah firmalarının Türkiye temsilcileri ile özel ilişkilerinin olmasının bu ilişkilerde rolü var mı bilmiyorum.. Ha! Sahi, PKK'ya verilen silahların komisyonlarını da ödüyorlar mı yerli, temsilcilere acaba? Bu Media, silah tüccarlarının pazar stratejileri açısından servis edilen haberlere itibar etmiyorlardır umarım..


Akreditasyon uygulaması 28 Şubat döneminde basın - yayın kuruluşları ve çalışanları hakkında hazırlanan “andıç”a benzetilmişti bir ara. Genelkurmay Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nce hazırlanan, Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Salih Zeki Çolak'ın onayıyla Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'a gönderilen, “Akredite Basın ve Yayın Organları Yeniden Değerlendirmesi” konulu üç sayfalık yazıda, “akreditasyon uygulamasının 1997 yılında başlatıldığı” hatırlatılıyordu.. Eski hikaye yani.


Eee OYAKBANK rezaletinden sonra Genelkurmay'ın malum media ile böyle içli dışlı olmasının ne sakıncası var ki!?


Bu arada kafama takılıyor da, “salonda başörtülü var” diye resmi törene katılmayan askerler, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın eşlerinin başı kapalı diye ülkeden ayrılmayı düşünüyorlar mı acaba?!. Hani Cumhurbaşkanı aynı zamanda başkomutan sayılıyor da, TSK'dan da ayrılabilirler, değilse bu yaptıkları disiplinsizlik sayılmaz mı? Ya da darbe yapacakları günü mü bekliyor bu kişiler!..


Genelkurmay, gazeteciler arasında bir muhabir ya da yazar hakkında konuşulurken “akredite” kelimesinin küçümsemek için kullanıldığını biliyor mu acaba.. Akredite deyince kimi bunu istihbaratçı anlamına, kimi patronun adamı, kimi, dış bağlantı için kullanıyor. Yerine göre de anlam kazanıyor.. Bir de kriptolar var..


Sonuçta bu iş hedefine değil, yapana zarar veren, elde patlayan, geri tepen bir silaha dönüştü..


Birilerinin bu durumu yukarıdakilere anlatması lazım.  Çünki bu iş, milli vicdanı, mediayı ve TSK'yı yaralıyor. Kimseye faydası yok.. Hatta, akredite medianın tirajının nerede ise yarısına sahip olan Aydın Doğan’a bile.. Ona sorsanız o da istemez bu durumu.. Kim istiyor ve niye hâlâ bir yanlışta bu kadar ısrar edilir onu da bilmiyorum..


Ha sahi, o Genelkurmay'dan yayın kurulu aranan akredite gazete hangisidir? Akredite olmayan biri aynı şeyi yapsaydı ne olurdu?


Selâm ve dua ile.


(vakit)

YORUMLAR 93
  • kral necaşi 16 yıl önce Şikayet Et
    Kel en\'am belhum adal... Feraset penceresi açık olanlar bi bakıversin A\'raf suresinin 179 numaralı ayetine. İlla her havlayana kemik atma mecburiyetiniz yoktur. Dilipak güzel yazmıştır Vakit camiasına selam olsun. Okuyan ve okutanlarada.
    Cevapla
  • ali aydın 16 yıl önce Şikayet Et
    bu ulkade bır seyler duzeldı dıyenlere. buyur burdan yak arkadas ne duzeldı Allah aşkına ne duzeldı herkez bıldıgını okuyor bakın asker e bazı gazetele ayrımcılık yapıyor basbakan ekonomıyı duzeltebılır!(nasıl duzelmısse ben hiç göremedım) ama özgurluk adına bırsey yaptımı yapamaz cunku halk ılgılendırmıyor onu kendıne dokunan bırsey varmı yok o aynen sunu soyluyor bana dokunmayan yılan bin yıl yasasın unutmasın bu duzen bu haram yıyenlerın sayesınde yıkılacak basbakan unutma
    Cevapla
  • senol ünal 16 yıl önce Şikayet Et
    HAIN EVLAT. Yarin öbür dünyaya irtikal ettiginde ilk önce naasin yikanmak icin yobaz olarak gördügün bu irticacilarin önüne geliceksin ben olsam senin naasini yikayacak yada namazini kildiracak hocaya bu din düsmani diye yikamazdim ama ne yaparsan yap begenmedigin bu insanlarin kucagina oturmakla mükellefsin unutma senin yolun buralardan gecer
    Cevapla
  • Suat Güçlü 16 yıl önce Şikayet Et
    Anlamak mümkün mü. İnsanın müslüman olması, Türk,Kürt,Laz,vs.olmasını inkardanmı geçer.Ben müslümanım diyen insanları-Benim kadar müslüman değilsin-diye başka arayışlaramı sürmek gerekir.Kimde cennetin anahtarı var?Kim ticaretini yapıyor?Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım.Müslüman tevazu sahibidir.-Ben-bile demez.Hepimiz fetva makamı,hepimiz siyasetçi olup çıkmışız.Herşey önce insan olmaktan geçer.Kendimizi bir tamam edelim hele.Burada TSK.ya söylenen sözler bağcıyı dövmek içindir.Üzüm yemek için değil.Başka Türkiye yok...
    Cevapla
  • AkinciBey 16 yıl önce Şikayet Et
    Yobaz Hain evlat. Asıl buharlaşıp değilde defolup gitmesi gereken irtica yobazlık gericilik gibi bahanelerle müslümanlara saldıran,İslama hakaret eden,parti kapatan,28 şubatı yapan,cemaat liderlerine hakaretler eden beyinsizlerdir.Bu beyinsizler defolup gitmeden bize rahat yok.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı! Açık kapı bıraktı
Macron: Karşımızda çok büyük riskler var Avrupa ölebilir