10 Muharrem ve Ehl-i Beyt sevgisi

Yarın 10 Muharrem 1426. Yani peygamberimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin ve ailesinden 72 masumun şehit edilişinin 1325. yıldönümü. Bu günün anlamı nedir?

10 Muharrem ve Ehl-i Beyt sevgisi
10 Muharrem ve Ehl-i Beyt sevgisi
GİRİŞ 18.02.2005 13:00 GÜNCELLEME 18.02.2005 13:00

Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi Yazarı Mehmet Paksu, bugünün anlam ve önemini içerin yazısında Ehl-i Beyt sevgisi konusundaki görüşlerini de okuyucularına aktardı. Paksu yazısında şu görüşlere yer verdi:


Ehl-i Beyt, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den gelen nurlu neslin adıdır. Bugün yeryüzünde yaşayan en mübarek nesildir. Şeceresi (soy kütüğü) açık ve net belli olan en önemli bir kuşaktır.


Hz. Hasan ve Hüseyin, Peygamberimizin (a.s.m.) 'Benden bir parçadır' diyerek övdüğü Hz. Fâtıma'nın iki göz bebeğidir.


Peygamberimiz bu iki torununu canı kadar sever, gözü kadar korurdu.


Bazı zamanlar Peygamberimiz, Hz. Hasan'la Hz. Hüseyin'i kucağına alır, camiye gelirdi. Onlar kucağında iken namaz kılardı. Secdeye varırken yere koyar, secdeden kalkınca yine kucağına alırdı.


Peygamberimiz, birgün bir omzunda Hz. Hasan, diğer omzunda Hz. Hüseyin olduğu halde camiye geldi. Gelirken bir onu öpüyor, bir de diğerini öpüyordu ve diyordu ki:


'Kim bunları severse beni sevmiş olur, kim de onları sevmezse beni sevmemiş olur.'


'Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'denim. Allah'ı seven, Hüseyin'i sever.'


Hz. Hüseyin bebekti. Peygamberimiz onu kucağına aldı, sevmeye başladı. Bu sırada Hüseyin Peygamberimizin kucağını ıslattı. Almak için uzandıklarında, Peygamberimiz vermedi:


'Bırakın çocuğu, işini bitirsin.'


Daha sonra bir miktar su istedi ve ıslattığı yeri yıkadı.


* * *


Peygamberimiz Cennet güzeli torunlarını neden çok severdi?


Mübarek ve nurlu neslini devam ettirdikleri için mi?


Çocuk sevmede insanlara örnek olduğunu ifade etmek için mi?


Yoksa bu sevgisinde de bir peygamberlik görevi mi vardı?


Evet, hepsi de doğrudur, ama asıl olan son husustur.


Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, peygamberlik mirasının nurlu bir zinciri ve aydınlık bir ipidir.


Hasan ve Hüseyin'in neslinden gelen seyyidler nesli, kıyamete kadar İslamın taşıyıcısı ve aktarıcısıdır.


Peygamberimizin mübarek nesli bu iki insandan çoğalmış, günümüze kadar artarak ve bereketlenerek gelmiştir. Kıyamete kadar da kesilmeden, eksilmeden devam edecektir.


* * *
Ayrıca Peygamberimiz, Hz. Hasan'ın başını öpmesiyle onun neslinden gelmiş olan Abdülkadir Geylanî gibi büyük velilerin başını öpmüştür.


Peygamberimiz, peygamberlik gözüyle onları görmüş, iltifat etmiş, takdir etmiş ve teşvikte bulunmuştur.


Hz. Hüseyin'e göstermiş olduğu sevgiyle ve onun boynunu öpmesiyle de, aynı zamanda Hz. Hüseyin'in nurlu neslinden gelen Zeynelâbidîn ve Cafer-i Sâdık gibi ehl-i beyt imamlarının boyunlarını öpmüştür, açıkça onlara da sevgisini ulaştırmıştır.


Peygamberimiz (a.s.m.), bu yüce ve üstün insanların ileride İslâma yapacakları hizmeti Allah'ın bildirmesiyle bilmiş, görmüş ve böylece ileride gelecek torunlarını manen bağrına basmıştır.


Bunun içindir ki ehl-i beyti sevmek, Peygamberimizin neslinden gelen seyyidler neslini sevmek, onlara bağlılık göstermek, aynı zamanda doğrudan doğruya Peygamberimizi sevmektir.



Sonuç itibariyle Allah'ı sevmektir.


Ehl-i Beyti, Peygamberimizin sevgisine vesile oldukları için seviyoruz.


Peygamberimizi de, bizi Allah'ın sevgisine ulaştırdığı için seviyoruz.


Hz. Hüseyin, Peygamberlikten sonra en büyük mertebe olan şehitlik rütbesine ermesiyle Cennet gençlerinin efendisi olmuştur. Ona yapılması gereken bir yas merasimi değil, esas olan onun emanet olarak bıraktığı, iman şuuruna ermek, sünnet çizgisini korumaktır.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Binlerce kişinin emekliliği iptal ediliyor! Faiziyle geri ödeyecekler
MEB'den son dakika yeni müfredat açıklaması