Kimyasallar erkekliği de bozuyor mu?

Bakımlı erkekler için kullanılan 'metroseksüel' tabirinden sonra yeni ve daha çok tartışılacak bir kavramla karşı karşıyayız: Femisation. Yani kadınsılaşan erkek. Suçlusu da kimyasallar:

Kimyasallar erkekliği de bozuyor mu?
Kimyasallar erkekliği de bozuyor mu?
GİRİŞ 21.03.2009 06:41 GÜNCELLEME 21.03.2009 06:41
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Gülizar BAKİ'nin haberi

Femisation... Erkeklerin kimyasallar sebebiyle kadınsılaşması demek. Yaklaşık 20 yıldır insanlar ve hayvanlar üzerinde araştırmalar yapan İngiliz Chem Trust Vakfı, kimyasalların cinsiyet kargaşasına yol açtığını açıkladı.

Elde edilen bulgular, şampuandan tıraş jeline, makyaj malzemelerinden sentetik kumaşlara kadar birçok ürünün cinsiyetlerde karmaşaya sebep olduğu şüphesini uyandırıyor.

Metroseksüel olmak son yılların en çok konuşulan konularından biri. Bakımlı erkekler için kullanılan bu tabirden sonra daha çok tartışılacak bir kavramla karşı karşıyayız: Femisation, yani erkeklerin kimyasallar sebebiyle kadınsılaşması. Tam tersi durumu ifade eden bir kelime daha var: Masculinisation, yani kimyasallar sebebiyle kadınların erkeksileşmesi. Ama konumuz bu kavramlar değil.

Hem erkeklere hem de kadınlara kötü bir haberimiz var: Yaklaşık 20 yıldır kimyasalların insan ve hayvanlar üzerindeki etkisini araştıran İngiliz Chem Trust Vakfı internet sitesinde yayınladığı raporla, kimyasalların cinsiyet kargaşasına yol açtığını açıkladı. WWF, Greenpeace gibi uluslararası örgütlerin ve İngiltere'den birçok hayırseverin maddi destek sağladığı vakfın elde ettiği bulgular şampuandan tıraş jeline, makyaj malzemelerinden sentetik kumaşlara kadar günlük hayatta çok sık kullanılan ürünlerdeki kimyasalların cinsiyetlerde karmaşaya sebep olduğunu tespit etmiş.

Son yıllarda erkek bebek sayısının azalmasının sebebi de kimyasallara bağlanıyor. Çünkü erkek bebekler, anne karnındayken çevre kirliliğinden kız bebeklere göre daha çok etkileniyor. Erkek bebeklerin sağlıklı doğum şansı kızlara göre daha az. Fakat kız ya da erkek fark etmiyor; yeni nesil anne adaylarının çok sayıda düşük yapmasının sebebi de bu kimyasallar.

Doğum oranının düşüklüğü yalnızca yoğun kimyasallara maruz kalan modern insanların problemi değil. Kuşlar ve balıklar da bundan muzdarip. Onlarda da doğurganlık oranı azaldığı gibi, yeni nesil kuş ve balıklarda cinsiyet karmaşası var. Dişilik özellikleri gösteren erkek balıklar veya erkeklik özelliği gösteren dişi kuşlar gibi... Tıpta buna hermafrodit yani ara cinsiyet formu deniyor.

Bilim adamlarının 1990'lardan beri yaptığı bu çalışmalar gösteriyor ki, hayatımıza giren kimyasallar, hava ve su kirliliği, kanser, davranış bozukluğu ve kadınlarda düşük yapmaya sebep oluyor.

Üreme sağlığını olumsuz etkileyen kimyasallar erkeklerde sperm sayısını, kadınlarda yumurtlama oranını azaltıyor. Şampuanlardan kozmetiklere, deterjanlardan sentetik halılara, su geçirmeyen ve leke tutmayan kumaşlardan bilgisayar ve TV'lere kadar kimyasalların olduğu her türlü obje, insan sağlığını işte böyle olumsuz etkiliyor. Hayatımızı kolaylaştırmak, yaşam kalitemizi artırmak için çıkan ürünlerin bize yine de bir katkısı var; ama hiçbir şeyden haberi olmayan canlıları olumsuz etkilemesi daha da korkutucu. Çünkü Avrupa'da büyük kentlerin içinden geçen nehirlerde yaşayan canlılarda femisation ve masculinisation vakalarına çok sık rastlanıyor.

Peki çözüm nedir? Temizlikten kozmetiğe kadar hayatımızda daha az kimyasala yer vermek, yediklerimize ve içtiklerimize dikkat etmek, çevre temizliği konusunda da gerçekten duyarlı olmak gerekiyor.

***

 

Kadınlar da büyük tehlike altında

Doç. Dr. Selçuk Dağdelen (Hacettepe Üniversitesi Endokrinoloji Bölümü)

"Kimyasalların oluşturduğu sinsi bir çevre felaketi yaşadığımız gerçek! Şöyle ki, cinsiyet genlerle tayin edilir. Dolayısıyla anne karnına düşüldüğü anda belirli bir cinsiyet şifresi genlerde vardır. Ancak cenin büyürken, hem dişi hem de erkeklik organ taslaklarına sahiptir. Doğuma kadar belli koşullar altında genlerinin belirlediği yönde bir cinsel olgunlaşma tamamlanır, böylece doğumda sağlıklı bir bebek, erkek ya da kız olarak doğar. Genlerin erkek veya dişi yönelimine rağmen, ceninin anne karnında maruz kaldığı bazı koşullarda bebek hem dişi hem de erkeklik organı taslaklarını birlikte olgunlaştırabilir ki; bu durumda doğacak bebek hermafrodittir. Suda yaşayan canlılar buna daha yatkındır. Saç boyası gibi bazı kozmetik ürünlerin, asıl kadın sağlığını tehdit ettiği, hatta saçlarda erken ve aşırı beyazlamaya dahi yol açtığı bilinmektedir."

(Zaman)

YORUMLAR 2
  • mevhibe inal 15 yıl önce Şikayet Et
    Sebep... "Para hirsi" ve herseye "ekonomik getiri" gozlugu ile bakmak. Amerika'yi ekonomik krize batiran, yagmur ormanlarini, tabii tohumlari katleden de bu hirs. Genleri ile oynanmis tohumlarin farelerle, bogalari bile kisirlastirdigi tesbit edildi. Tekelci uluslararasi tohum-ilac sirketleri gida stratejisini kontrol ederlerse, dunya nufusunu kontrol etmis olur. Yabanci ortakli medya sapikligi normal kabul eden filimleri, estetikle acaiplesmis tipleri model olarak beyinlere sokarsa, gencler anormalligi moda sanir
    Cevapla
  • Mürsel Yıldız 15 yıl önce Şikayet Et
    Yanlış. Sebep kimyasallar falan değil, sebep; Fıtrat dışı, Kur-an'ın öngördüğüne ters olan yaşam tarzının benimsenmiş olmasından başka bir şey değil. Tamami ile fıtrat meselesi. Allah'ın nizamının dışına çıkma onu (kendini) bozma ile alakalı. Bunlar bu gibi saçma sapan araştırmalar yapıp sebeplerini saçma sapan şeylere bağlamayı çok iyi becerir, hatta bilinçli olarak çarpıttıklarını bile düşünüyorum. Kendilerini, insanları kandırmaya çalışıyorlar, gizliyorlar diye düşünüyorum. Ne alaka kimyasallar???
    Cevapla
DİĞER HABERLER
MHP'den Yeniden Refah açıklaması! Dikkat çeken Milli Görüş çıkışı
Muharrem İnce'den Özgür Özel'e çok sert tepki! Flaş İzmir uyarısı!