Mini araç almaya gidip ciple dönmeyin

Memdud Taşlıcalı'nın haber-analizi

Türkiye'de otomobil şirketlerinde görev yapan yabancı yöneticiler son iki buçuk aydır pazarda yaşanan gelişmeleri algılamakta zorlandıklarını ifade ediyorlar. Tüketici psikolojisi, toplum sosyolojisi dersleriyle elde ettikleri şablonların bu ülkede kolay kolay tutmayacağını görmüş olmanın şaşkınlığını da yaşıyorlar. 

Malum ÖTV indirimi ile birlikte ortaya birkaç bin TL'lik bir avantaj çıkınca kısa süre içinde belli modelleri bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Hatta sedan bir model almaya gidip küçük sınıf bir mini otomobille dönenler ya da küçük bir model bakarken orta boyutlu bir SUV'la bayiden ayrılanlar bile var. Bu davranışın yanlış olduğunu söylemek kolay değil; ancak anlaşılan mutfak alışverişleri için bile market dolaşan tüketicilerin otomobil söz konusu olduğunda ortaya çıkan aceleci tavırları daha uzun süre şaşırtmaya devam edecek gibi görünüyor.

Peki ortalama gelire sahip bir çalışanın minimum 2-3 yıllık geliriyle elde edebileceği otomobilleri tercih ederken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi tür modeli neden öncelikli olarak satın almalı, hangi modeller için biraz daha temkinli davranmalı? Üreticiler bu yüzden giderek daha da zenginleşen yeni yeni sınıflar ortaya çıkarıyorlar. İşte sıfır ya da ikinci el bir otomobil satın alırken dikkat edilmesi gereken konular...

Bütçeyi doğru hesaplamalı, mümkünse borçlanmadan alınabilecek bir modele bakmalı. Sıfır otomobile yetişilemiyorsa ikinci el bir model seçenekler arasında olabilir.

Otomobili genel olarak kaç kişi kullanacağınızı dikkate alın. Yalnız mısınız, çocuksuz bir aile misiniz, yoksa 4-5 kişilik bir aile misiniz? Küçük sınıf otomobiller çocuklu aileler için özellikle tatil yolculuklarında ciddi rahatsızlık verebilir.

Daha çok hangi rotalarda kullandığınız çok önemli. Yılın 350 günü şehir içinde geçiyorsa asla irice bir pikaba ya da SUV'a para bağlamayın.

Bütçenizi ve kullanım alanlarınızı tespit ettikten sonra aynı bedel karşılığında yeni bir otomobil ya da az kullanılmış ikinci el üst sınıf model arasında kıyaslama yapabilirsiniz. Örneğin, 28 bin TL'ye B sınıfı otomatik şanzıman Fiesta, Polo gibi bir modeli de alabilirsiniz, 2006 model dizel otomatik D sınıfı Mondeo, Avensis gibi bir modeli de....

Motor seçimlerinde de (dizel, benzinli, LPG) şanzıman seçimlerinde de (otomatik, manuel) ekstra bir bedel vardır. Ancak ihtiyacınız olan neyse örneğin uzun yol yapıyorsanız, otomobil alacak birikmişiniz var ama aylık kazancınız yüksek değil ise dizel, yoğun trafik altındaysanız otomatik tercih edin, sonradan pişmanlık duymayın.

Bazı markalar (Alman, Japon) şu ya da bu sebeple daha üstte kendilerini konumlandırır, bazıları ise (Fransız, İtalyan, İspanyol, Güney Koreli) daha satın alınabilir fiyatlara sahiptir. Üst konumlandırmanın aynı zamanda kullanım maliyetlerine (servis, bakım vs.) de yansıdığını unutmayın!

Yine bu konumlandırmalardan faydalanarak üst konumdaki bir markadan B sınıfı (küçük) bir model yerine diğer markalardan C sınıfı (kompakt) bir otomobil alınabilir.

Özellikle uzun vadeli kredili otomobil almak çok tercih edilen bir durum değildir, çünkü otomobiller kullanırken de maliyete sahip oluyor ve zamanla değer kaybediyor.

Bütçe, kullanım alanı, model içeriği belirlenirken renk seçimini atlamayın. Zira kısa süre içinde bıkacağınız bir renk otomobilden soğumanıza da sebep olur. Gri, beyaz, füme gibi renkler genellikle araçların ikinci el olarak kolay satılmasını sağlar.

Giderek artan donanım seçenekleri aynı zamanda bir maliyet demektir. Güvenlik, konfor, teknoloji ekipmanlarında ihtiyacınızı doğru tespit edin, satarken aracın değerini çok etkilemeyen ve ilk satın alımda aracın fiyatını yukarı taşıyan donanımlara dikkat edin.