Atatürk öldüğünde bu tabanca patladı

10 Kasım’da Dolmabahçe’de patlayan tabanca bulundu. Salih Bozok’un Atatürk’ün ölümü üzerine kalbine sıktığı Smith Wesson marka tabanca Yapı Kredi Bankası tarih arşivinde çıktı

Atatürk öldüğünde bu tabanca patladı
Atatürk öldüğünde bu tabanca patladı
GİRİŞ 10.11.2009 09:22 GÜNCELLEME 10.11.2009 09:22
Bu Habere 4 Yorum Yapılmış

Ünlü gazeticiu yazar Can Dündar, uzun zamandır peşinde olduğunu belirttiği “Sarı Zeybek”in final sahnesinde patlayan tabancayı bulduğunu açıkladı.

10 Kasım sabahı Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’un kalbine sıktığı tabanca, Yapı Kredi Bankası tarih arşivinde çıktı.

Yazar milliyet gazetesinde bugün yayınlanan köşesinde tabancanın bulunuş hikayesini, "Geçen ay Yapı Kredi Yayınları’na uğradığımda, “Biliyor musunuz, o tabanca bizde” dediler. İnanamadım. Az sonra bankanın zengin tarih arşivinin kasaları açıldı; içinde özenle korunan tabanca çıkarıldı. Smith Wesson marka, sedef kabzalı, 228411 seri numaralı bir silahtı bu...
Banka, tabancayı bir koleksiyonerden satın almıştı. Salih Bozok’un diğer bazı eşyaları, notları, kitapları, fotoğraflarıyla birlikte... Bu sayede Atatürk’ün çocukluk arkadaşı ve hayat boyu yoldaşı olmuş yaverinin şahsi tarihçesi, gördüğüm en düzenli arşivlerden birinde koruma altına alınmıştı" sözleriyle açıkladı.

Yazar, köşesinde söz konusu intiharın planlı olduğunu da açıklayarak bir başka sürpriz tarihi gerçeği daha şöyle açıkladı:

"Anıların eksik bölümü

Arşivden çıkan bir başka sürpriz, daha önce benim Salih Bozok’un oğlu Muzaffer Bozok ile birlikte yayıma hazırladığım anılar kitabının (“Yaveri Atatürk’ü Anlatıyor”, 2001) eksik olan giriş bölümüydü.

1 Nisan 1926 tarihli bu “Mukaddime” de Salih Bozok’un elyazısıyla bu arşivdeydi. Şöyle başlıyordu: “Küçük yaşdan beri Mustafa Kemal Paşa ile beraber bulunduğumu bilen arkadaşlarım, Paşa’ya ve onun özel hayatına ait bildiklerimi kaydedip etmediğimi bana sordular. Ve şayet şimdiye kadar bunu yapmamış isem tarihe bir hizmet etmiş olmak için hatıratımı yazmak hususunda beni çok teşvik ettiler. Ben de düşündüm arkadaşlarımın söylediklerini haklı buldum ve tekmil hatıratımı yazmaya karar verdim.”

Bir vasiyet

Hatıralarının 80 yıl ortaya çıkmayı bekleyen bu girizgâhında Atatürk’le tanıştığı çocukluk yıllarını anlatıyordu Bozok...
Yakında diğer anılarla birleşecek bu “Giriş” faslında Atatürk’le başlayan anılar, 10 Kasım 1938 gününe ait notlarla ve yine Atatürk’le son buluyordu.
Aynı koleksiyoner tarafından tabancanın yanında Yapı Kredi’ye devredilen “Cemil Salih” (Salih Bozok’un büyük oğlu) imzalı bir kartvizit üzerindeki elyazısı notta ise şu satırlar vardı:
“Bu tabanca ailemiz için çok kıymetli bir hatıradır. Atatürk öldüğü gün babam kalbine bu tabanca ile kurşun sıkmıştı. Oğlum Salih’in bunu hayatı boyunca saklaması vasiyetimdir.”

Planlı intihar

Bu, 10 Kasım’ın üzüntüsüyle o an karar verilmiş bir intihar girişimi değildi.
Planlıydı.
Atatürk’ün sağlığının hepten bozulduğu 1938’in sonlarına doğru bir gün Salih Bozok 17 yaşındaki oğlu Muzaffer’i Dolmabahçe Sarayı’na çağırtmış, karşısına oturtup şöyle demişti:
“Bak Muzaffer! Artık koca adam oldun. Atatürk ölüyor. Şunu bil ki eğer Atatürk ölürse ben de hayatıma son vereceğim. Sen artık koca adam oldun. Ailenin erkeği sensin. Annen, ablaların sana emanet. Aileye bakarsın. Oku, memleketine faydalı bir adam ol.”

Yürekteki iz

Muzaffer Bozok, intihar edeceğini açıklayan babası karşısında hiçbir şey söyleyememiş, sadece ağlamış, yüzünü saklamış ve bitik bir vaziyette eve dönmüştü.
Sonra bir sabah okula giderken babasını banyoda görmüş, tıraş olduğunu sanmıştı. Oysa Salih Bozok, elindeki tentürdiyotla Atatürk öldüğünde kalbine ateş edeceği yeri işaretliyordu.
10 Kasım sabahı Salih Bozok’un oğlunu okul müdürü çağırttı, “Derhal eve gidiyorsun” dedi.
Muzaffer yolda bayrakların yarıya indiğini görmüş, Atatürk’ün öldüğünü anlamıştı.
Ya babası?
O da planladığını yapmış, Atatürk’ün ölüm haberini alınca bir odaya kapanmış, tabancasını çıkarıp kalbine sıkmış, ancak kurşun kalbi bulmadığı için yaralı olarak Şişli Sıhhat Yurdu Hastanesi’ne kaldırılmıştı.

Can Dündar'ın yazısının tamamını bugünkü Milliyet gazetesinde okuyabilir, internet üzerinden makalenin tamanını okumak için bu linki kullanabilirsiniz..

(Haber 7)

YORUMLAR 4
  • SEÇKİN DAL 14 yıl önce Şikayet Et
    acaba neden. insan sevdiği için ölmez sevdiği için yaşar bence. belkide kendini öldürmesinin başka bir sebebi vardır. yazıda planlı bir intahar diyor intahar planlı yapılmaz. başka bir neden olabilir.. yazık etmiş dünya ve ahiretine.
    Cevapla
  • muratsay 14 yıl önce Şikayet Et
    sevmek en güzel duygu demek. seven sevdiğinin yolunda ölür.önemli olan sonununda sevimli olması.
    Cevapla
  • hakan özkan 14 yıl önce Şikayet Et
    komedi. atatürk bi gün savaş alanında gezinirken,bi top güllesi geldi atatürkün böğrüne.bi an yere düştü,sonra ayağa kalktı ve gezinmeye devam etti savaş alanında.evet bu bir mucizeydi.saati kurtarmıştı atatürkü.
    Cevapla
  • ali kıllı 14 yıl önce Şikayet Et
    vay be. bir insanı uğrunda ölecek kadar sevmek bu duygu nasıl bi duygu bazı arkadaşlar ülkeyi işgal eden komutanlardan çok komutanımız m.kemal atatürke öcü diye bakıyor......
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Bir ülkeden daha Filistin kararı! Resmen harekete geçildi
Mansur Yavaş'ın seçim şarkısı ile PKK marşı arasında şoke eden benzerlik!