BDDK Başkanı Bilgin'e yumurtalı protesto

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Tevfik Bilgin'e, Mersin Üniversitesi'ndeki konferansı sırasında, bir grup öğrenci tarafından yumurta atıldı. Sonunda Bilgin yine kürsüye çıktı cevabını verdi.

BDDK Başkanı Bilgin'e yumurtalı protesto
BDDK Başkanı Bilgin'e yumurtalı protesto
GİRİŞ 24.03.2010 15:00 GÜNCELLEME 24.03.2010 15:00

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Mersin Üniversitesi'nce gerçekleştirilen organizasyonda, üniversite kampüsünde, ''Finansal Kriz, Bankacılık Sektörü ve BDDK'' konulu sunumuna başladıktan bir süre sonra salonda bulunan öğrenciler tarafından yumurta atıldı.

Salonda kargaşaya neden olan olay sonrası Bilgin, konuşmasını yarıda keserek salondan ayrıldı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDKK) Başkanı Tevfik Bilgin, ''Bizim bankacılığımızda 1'e 3 kazandıran türev yok. Bizde gerçek bankacılığın istediği ürünler var'' dedi.

BDDK Başkanı Bilgin, Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin davetlisi olarak, üniversite kampüsünde gerçekleştirilen organizasyonda, ''Finansal Kriz, Bankacılık Sektörü ve BDDK'' konulu sunum yaptı.

Kapitalist sistemlerde, liberal ekonomilerde krizin her zaman yaşandığını, düz bir çizginin olmadığını, devamlı inişlerin çıkışları bulunan ekonomik bir yapının söz konusu olduğunu belirten Bilgin, ''Krizlerin tarihleri 400 yıl öncesine kadar gidebilir ama en belirgin kriz 1929 bunalımıdır. Ancak, son yıllarda krizler daha sık olmaya başladı, eskiden aralıklar daha uzundu'' dedi.

En son dünyada 2008'de başlayan global bir krizin yaşandığını ifade eden Bilgin, şunları söyledi:

''Maalesef hepimiz çok etkileniyoruz. Birçok veri bu etkilenmenin derecesini gösteriyor. Ama benim okuduğum, gözlemlediğim tüm krizler, bir şeylerin şişmesi ile çıkıyor. Bir şeyler şişiyor ve bir noktada patlıyor. İnsan vücudu gibi, çok fazla kilo alırsanız bir noktada ya sağlığınızı kaybeder ya da zayıflamak zorunda kalırsanız veyahut da düşünmek istemediğiniz sonuçlar olur. Dolayısıyla ekonomilerde eğer sağlıklı bir şekilde büyümüyor ise hacmine göre bir şişme söz konusu ise krizleri yaşıyoruz. Bunu Güney Amerika krizinde de görebilirsiniz, Kuzey Avrupa krizinde de son global krizde de görebilirsiniz.''

Türk bankacılığına geçmeden önce bununla ilgili kendi gözlemlerine de dikkati çekmek istediğini vurgulayan Bilgin, şöyle devam etti:

''Bizim bankacılığımızda 1'e 3 kazandıran kumara yakın türev yok. Bizde gerçek bankacılığın istediği ürünler var. Bizde şubecilik çok önemli. Müşterinin ayağına gidiyor, bankacılarımız. Yasak ama belki kampüste bile peşinizden koşup kredi kartı vermeye çalışıyorlardır. Ya da şehirde şubecilik veya müşteri ile ilişkiler çok kuvvetli. Bu Avrupa'da kaybolmuş durumdaydı. Merkezden düğmeyle, uzatan komutayla bir şekilde bankacılık yapılmakta, bu da müşteri güvenilirliğini ya da sadakatini engelliyordu. Bizim bu yönde artı avantajlarımız var çünkü geleneksel bankacılık yapıyoruz.

Diğer bir unsur tüketici kredilerinin önemli bir kısmı hatta yüzde 100'e yakını sabit faizlidir. Burası çok önemli. Amerika ve Avrupa'da tüketici konut kredilerinin önemli bir kısmı değişken faizlidir. Faizler düşükken konutu alırsınız ama faizler yükseldiği zaman onu karşılayamazsınız ve nitekim de aynen böyle oldu. Ama bizde faizler sabit olduğu için tüketicilerimiz bir anlamda bu riskten uzak kaldılar. Kendilerini riske karşı korudular.

Barış zamanında ülkeler yığınak yapar. Bizde bankacılık olarak iyi günlerde yığınak yaptık. Bir şeyleri kenara attık. Bunlara yedek akçe diyoruz. Aslında bir işletme mantığında cepte fazla para biriktirmek kardan mahrum kalmaktır. Ama iyi günlerde bu parayı harcarsınız. İşte bizim bankacılığımızın iyi yönü de yığınağımızın kuvvetli olmasıydı. Savaş yani kriz döneminde bu yığınak bize güven verdi.''

YUMURTALI TEPKİ

Bilgin, konuşmasına devam ederken, kendilerini ''Öğrenci KOLEKTİFİ'' diye tanımlayan grup adına söz alan Erdinç Arslan adlı bir öğrenci, ''sermayenin temsilcilerini dinlemek istemediklerini'' belirterek, şunları söyledi:

''Kriz güzellemeleri yaptınız. Krizi anlattınız. Çok da güzel tablolar çizdiniz. Ne kadar güçlü olduğumuzu anlattınız. Biz de sizi kendi tablomuzu anlatalım mı? Bizler krizden etkilenen öğrencileriz. Bizler evleri başlarına yıkılan, milyonlarca işçisi, memuru işten atılanlarız. Bizler okuyamayanlar, her gün yürüyerek okula gitmek zorunda kalanlarız. Bizler makarnaya muhtaç olanlarız. Üniversiteleri piyasalaştırılan öğrencileriz. Burada birçok öğrencinin cebinde belki otobüs parası bile olmayabilir.''

Erdinç Arslan, daha sonra arkadaşlarına seslenerek, ''Şimdi arkadaşlar hep birlikte davet ediyorum. Alkışlarımızla protesto edelim. 1 dakika 30 saniye süremiz var alkışlıyoruz. Siz 10 dakika konuştunuz'' dedi.

Öğrenciler daha sonra slogan atarak, Bilgin'e yumurta fırlattılar.

BİLGİN'İN OLAY SONRASI AÇIKLAMASI

Yumurtalı protestonun ardından güvenlik görevlilerinin araya girmesiyle yatışan olayın ardından sunumunu yarıda keserek, salonu terk eden Bilgin, gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

''6 yıl 4 ay bu görevdeyim, BDDK başkanıyım. Anadolu'da bir çok üniversiteye gittim. Hem doğuda hem batıda bütün üniversitelerde misafirperverlikleri de görüyoruz, bazen böyle olayları da görüyoruz. Bu genç arkadaşlarımızın, o gençliğin verdiği heyecanla yaptıkları bir olaydır. Kravatım yumurtalı olduğu için çıkarttım özür dilerim. Dolayısıyla böyle güzel bir üniversiteye gelmekten mutluyum inşallah başka zaman konuşmamızın kalan kısmına devam edeceğiz. Üniversitelerde deneyim kazanıyoruz.

Aslında arkadaşlarımız konuşmalarımın sonuna kadar dinleselerdi, onların söylemek istediklerini benim de anlatacağımı göreceklerdi. Dolayısıyla bazı şeylerde mutabık kaldığımızı görebilirlerdi. Biz eleştiriler de yapıyoruz, gerektiği yerde övgü de yapıyoruz. öğrencilerimize şunu söyleyebilirim; ben ODTÜ mezunuyum, okuldan mezun olalı 20 yıl oldu. 20 yıl sonra böyle bir yerde konuşmaya gidip, böyle bir olayla karşılaştıkları zaman, beni hatırlasınlar.''

Bilgin, 657 sayılı kanuna tabi devlet memuru olduğunu belirterek, ''Kurumumuzun, kanununda bize verdiği görevler, halkın çıkarlarını korumak artı bankaların mali bünyesinin sağlıklılığını devam ettirmek. Dolayısıyla ben bu halkın adına görev yapan bir memurum. Dolayısıyla ne sermayenin temsilcisiyim ne de sair bir tarafın temsilcisiyim. Dolayısıyla arkadaşımızın galiba bilgi eksikliği var'' dedi.

REKTÖR PROF. DR. AYDIN'IN SÖZLERİ

MEÜ Rektörü Prof. Dr. Süha Aydın ise Bilgin'in hak etmediği bir saldırıya uğradığını belirterek, ''Büyük üzüntü duyduk. Bu bu olayların sorumlusu Tevfik bey mi? İnsanları aydınlatmak için gelmiş, ama görüldüğü gibi olaylar oldu üzgünüm. Bütün üniversitelerde bu tür olaylar oluyor, bizim üniversitemizde de olması üzdü. Misafire karşı saygılı olabilirlerdi, sorularını sorup, cevabını alabilirlerdi. Tasvip etmiyorum'' dedi.

KAYNAK: AA