Yıldız'ı yumruklayanın tutukluluğuna itiraz

Çakmak, itiraz dilekçesini Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliğine sundu.

Bakan Yıldız'a yumruk atmak suçuyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Beden Eğitimi Öğretmeni Şahin Şimşek'in avukatı Yusuf Çakmak, Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliğine bir dilekçe vererek müvekkilinin tutukluluğuna itiraz ettiklerini bildirdi.

Çakmak, itiraz dilekçesinde, müvekkilinin, tüm aşamalarda verdiği ısrarlı ve tutarlı anlatımlarında, olay günü şehit cenazesine gittiğini, tabutu görünce bir anlık duygu boşalması ile kendini kaybedip mağdura (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a) vurduğunu belirttiğini vurgulayarak, ''Müvekkile isnat edilen suç, (Kamu görevlisini kasten yaralamaktır). Ancak mağdurun görevi, yasama faaliyetidir. Yani bir şehit cenazesinde bulunmak kamu görevi icrası sayılamaz. Dolayısıyla olay tamamen basit yaralamadır'' dedi.

Avukat Çakmak, müvekkilinin tutuklanmasına itirazını içeren dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:

''Mağdurun kemik kırığının hayati tehlike oluşturduğu belirtilmiş, fakat alenen tüm toplum tarafından ve benim de olaydan birkaç saat sonra televizyonlarda gördüğümüz üzere mağdurun televizyonlarda ve ayakta olarak verdiği demeçlerde sağlık durumunun gayet iyi olduğu, hatta Meclis çalışmalarına katıldığı müşahede edilmiştir. Yani doktor raporu da gerçeği yansıtmamaktadır ve sırf mağdurun bakan olması hasebiyle alınan rapor nedeniyle müvekkilin tutuklu kalması, hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz.

Müvekkil, psikolojik bir rahatsızlık sonucu yıllardır bir tedavi süreci içindedir ve bu rahatsızlığının da etkisiyle fiili işlediğini belirtmiştir yani müvekkilin ruh hali olay yer ve şekli dikkate alındığında verdiği tepkiden dolayı cezalandırılmaması gerekir. Bu nedenle de tutuklama çok ağır bir tedbirdir. Şehit cenaze merasimlerinin tam bir duygu seli içinde olduğu bir gerçektir. O an içinde kişinin kendini kaybetmesi mümkündür. Bu nedenle sanığın içinde bulunduğu ruh hali dikkate alınmalıdır.''

Dilekçesinde, tutuklamanın amacının, delillerin karartılmaması, sanığın kaçmasının önlenmesi olduğunu ifade eden Çakmak, ''Oysa ki deliller toplanmış, sanığın delillere tesiri imkansız hale gelmiş, sanığın kaçması ise mümkün değildir. Sanık devlet memurudur, yeri ve yurdu belli bir kişidir, kaçması imkansızdır'' dedi.

Avukat Çakmak, ''Sanık, pişmanlığını dile getirmiş ve olayın üzüntüsü içindedir. Kanun önünde eşitlik ilkesi gereği mağdurun bakan olmasının bir önemi olmamalıdır'' ifadesini de kullandığı dilekçesinde, tutuklamaya itiraz ettiklerini ve müvekkilinin tahliyesine karar verilerek tutuksuz yargılanmasına karar verilmesini talep etti.