Olumsuz haberler organ bağışını vurdu

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, Türkiye'de böbrek nakli bekleyen bin hasta olduğunu, organ bağışının ise yetmediğini söyledi. Sarıyar organ bağışı ile ilgili olumsuz haberlere de çattı.

Olumsuz haberler organ bağışını vurdu
Olumsuz haberler organ bağışını vurdu
GİRİŞ 13.11.2010 11:26 GÜNCELLEME 13.11.2010 11:26
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, Türkiye'de böbrek nakli olması gereken 50 bin hasta olduğunu belirterek, ''Bu hastaları diyalize sokarsak hiçbiri 10 yıl sonra hayatta olmaz. Oysa ki böbrek naklinde sağlıklı ve uzun yaşama şansı yüzde 98,5'' dedi.

Prof. Dr. Sarıyar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de halihazırda böbrek nakli olması gereken 50 bin hastanın olduğunu, bu sayıya her yıl 6 ile 10 bin arasında yeni hastanın eklendiğini, ancak bir yıl içinde bu hastalardan sadece 2 bin 500'üne nakil yapılabildiğini söyledi.

Nakil sayısının düşük olmasını organ bağışı yetersizliğine bağlayan Sarıyar, talebi karşılayacak miktarda organ olması halinde Türkiye'nin tüm nakilleri kısa bir sürede gerçekleştirebilecek merkezlere sahip olduğunu kaydetti.

Diyalize giren hastalardan yüzde 10'unun yıl içinde hayatlarını kaybettiğini belirten Sarıyar, istatistiklere göre, bugün diyalize ihtiyaç duyan 50 bin hastadan hiçbirinin 10 yıl sonra hayatta olmayacağını, bu sebeple insanların, bir can kurtarmak için üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.

''Oysa ki böbrek naklinde sağlıklı ve uzun yaşama şansı yüzde 98,5'' diyen Sarıyar, nakil yapılan hastaların diyalize bağlanan hastalara nazaran daha serbest yeyip içebileceğini, sosyal hayatlarının da daha aktif olabileceğini anlattı.

Türkiye'de nakil yapılan organların daha çok canlı insanlardan temin edildiğini kaydeden Sarıyar, ''Biz bugüne kadar yüzde 80 canlıdan, yüzde 20 kadavradan nakil yapıyorduk.

Son 2-3 yıldır kadavradan alınan organ oranı yüzde 30'a çıktı, organ sayısı da arttı. 5 yıl önce yılda 400 böbrek nakli yapılırken geçen yıl bu sayı 2 bin 300'ü, bu yıl da 2 bin 500'ü buldu.

Bu artış, Sağlık Bakanlığının konuya gereken önemi vermesi, Organ Nakli Koordinasyon Sistemi'ni kurması ve çeşitli kampanyalar düzenlemesiyle gerçekleşti'' diye konuştu.

Son birkaç yıldır yaşanan artışa rağmen organ naklinin Türkiye'de hala çok düşük olduğunu belirten Sarıyar, organ naklinde birinci sırada yer alana İspanya'da 1 milyon kişiden 35'inin organ bağışı yaptığını, fakat bu sayının Türkiye'de milyonda 1'e düştüğünü söyledi.

Sarıyar, Sağlık Bakanlığı ve çeşitli sağlık kurumları tarafından gerçekleştirilen organ bağışı kampanyalarının iyi yürütülemediği öne sürerek, konunun önemi halka iyi anlatılamadığı için organ bağışının Türkiye'de çok düşük olduğunu kaydetti.


OLUMSUZ HABERLER

Konuyla ilgili basında yer alan olumsuz haberlerin vatandaşları organ bağışından uzaklaştırdığını ifade eden Sarıyar, şöyle konuştu:

''Türkiye'de yapılan tüm organ nakilleri Sağlık Bakanlığının bilgisi dahilinde yapılır. Organ nakli bekleyen tüm hastalar bakanlıkta listeli.

Nakil yapacağımız kişiyi bize bakanlık söylüyor. Yani öyle hiç kimse organları gelişigüzel, istediği kişiye nakledemez. Kaldı ki biz, hayattayken organ bağışı yapan kişilerin organlarını bile ailesinin izni olmadan almıyoruz.

Ne zaman basın, halkı bilinçlendirmeye başlasa kadavra bağışlarında muazzam bir artış oluyor, fakat ne zaman kötü bir haber çıksa iyi niyetli insanların iğneyle kaza kaza oluşturdukları bu birikim aniden düşüyor.

Basında zaman zaman gördüğünüz negatif haberlerin gerçekleşmesinin imkanı yok. Bir arkadaşımız polise müracaat etmiş. Bugüne kadar Türkiye'de 'organ mafyası' adı altında gerçekleşmiş herhangi bir olay ne polis kayıtlarında, ne de savcılık kayıtlarında var. Bu haberler organ bağışlarını inanılmaz bir şekilde düşürüyor.''

KAYNAK: AA
YORUMLAR 2
  • abdullah birisi 13 yıl önce Şikayet Et
    organ mafyası da neymiş??. türkiye de organ mafyasının en organize şekli var.uzayda mı yaşıyor beyefendi.
    Cevapla
  • selim 13 yıl önce Şikayet Et
    koruyucu hekimlik şart. böbrek hastalıklarını meydana getiren sebepler ve bunların ortadan kaldırılması için çalışmak lazım.halkı böbreklerini nasıl daha iyi koruyabileceklerine dair sürekli(aslında sağlığı ilgilendiren her konuda bıkmadan usanmadan) bilgilendirmek lazım.testiyi kırmadan yol gösterilirse, tedaviden çok koruyucu hekimlik gözetilirse insanımız daha az hastalanır, hem devlet hem biz kazanırız.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
CHP kurultayı iptal edilebilir! Delege tezgahı ortaya çıkıyor
Biden ve eski ABD başkanlarının katılacağı bölgede olağanüstü güvenlik önlemleri alındı