Türk'ten Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'na sert tepki

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Ahmet Türk, "Demokratik Özerklik" ve "İki dil" için "Çirkin tezgah" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert tepki gösterdi. “Başbakan samimi değil” iddiasında bulunan Türk, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına oynadığını öne sürerek, "Toplumu susturup, tartışmanın önüne geçerek, başa geçmek istiyor. Demokrasiyi kullanarak, bir diktatörlüğü uyguluyor” savlarını dile getirdi. CHP’yi de eleştiren Türk, "Aslında CHP'nin kolay değişmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Kendi kimliğine ve inancına sahip çıkmayan bir genel başkanın sorunun çözümü konusunda bir katkısının olmayacağını bilmemiz lazım. Bir Alevi'yi MYK'ya alma cesaretini göstermiyor" sözlerini de kullandı.

Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren Peyamner Haber Ajansının haberine göre, Roj TV’nin bir programına telefonla bağlanan Ahmet Türk, Kürtlerin adeta “tehdit” edilerek susturulmaya çalışıldığını, bunun 80 yıllık devlet mantığının değişmediğini gösterdiğini savunarak "Başbakana sormak istiyorum. Yeni anayasa, yine tek dil tek millet anlayışı ile yapılacaksa, bu yeni anayasa neyi değiştirecek. Değiştirmenin ne anlamı olacak" şeklinde konuştu. Türk şöyle devam etti:

-“BAŞBAKAN SAMİMİ DEĞİL”-

"Biz demokratik özerkliğini nasıl olacağına ilişkin düşüncelerimizi ortaya koyduk. Aydınları da çağırdık, görüşlerini aldık. Siyasi partiler ne diyor, öğrenmek istedik. Bir zeminin ortaya çıkması için bir çalışmadır. Ancak bunun önünü kesmeye yönelik, Kürtleri susturmaya yönelik bir çaba olursa, bir tartışma olmazsa, 'Kürt sorunu vardır' demekle, nasıl bir düşünce ortaya koyacak. Bu şunu gösteriyor ki Sayın Başbakan samimi değildir. Aynı mantığın, aynı anlayışın devam ettiğini gösteriyor.”

-“ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI OLMAK İSTİYOR”-

Ahmet Türk, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına oynadığını öne sürerek, "Toplumu susturup, tartışmanın önüne geçerek, başa geçmek istiyor. Demokrasiyi kullanarak, bir diktatörlüğü uyguluyor. Bunu açık yüreklilikle söylüyorum. Sayın Erdoğan'ın bu ülkenin sorunlarını çözecek kabiliyette, seviyede olmadığını yavaş yavaş öğreniyoruz. Başbakanın ipe un serdiğini halkımıza anlatmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Hep “Türk hassasiyeti”nden söz edildiğini, Kürtlerin de hassasiyetinin olduğunu vurgulayan Türk, "Hassasiyetleri anlıyorum, elbette ki toplumsal mutabakatı sağlamak için herkes üzerine düşeni yapmalı. Ancak hep sadece Türk hassasiyeti deniliyor. Bu olmaz, toplumun hassasiyeti, Kürtlerin hassasiyeti de var. Her türlü hakareti yapacak, ondan sonra da hassasiyetten bahsedecek. Hassasiyetleri ortaklaştırmamız lazım. Dili, kültürü yok sayılan bir halkın hassasiyetlerini de görmek gerek. Yoksa hassasiyetler tehdide dönüşür. Bunu görmek gerekiyor” dedi.

-“KILIÇDAROĞLU MYK’YA BİR ALEVİ’Yİ ALMA CESARETİNİ GÖSTERMİYOR”-

DTK Eş Başkanı Türk, CHP’ye de eleştirileri yönelttiği açıklamaları sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "özerklik" ve "İki dilli yaşam" için sarf ettiği "Onurumuza dokunuyor" sözlerine ilişkin de "Aslında CHP'nin kolay değişmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Kendi kimliğine ve inancına sahip çıkmayan bir genel başkanın sorunun çözümü konusunda bir katkısının olmayacağını bilmemiz lazım. Bir Alevi'yi MYK'ya alma cesaretini göstermiyor. Bu resmi ideoloji ile buraya gelen birisin halkçı bir politika izlemeyeceği bellidir” ifadelerini kullandı.

-“CUMHURBAŞKANI’NIN DİYARAKIR ZİYARETİ ANLAMSIZLAŞTI”-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Diyarbakır gezisini de değerlendiren Türk, Kürt sorununa ilişkin yapılan son açıklamaların, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır'a yapacağı ziyareti anlamsızlaştırdığını ve ziyaretten bir şey beklemediklerini savundu. Türk bu görüşleri de öne sürdü:

"Bizimle bir görüşme talebi olmadı. Bazı STK'ları ziyaret edecek. Kürtler arasında bir kargaşanın çıkarılmak istendiği gibi bir mantığın sürdüğünü biliyoruz. Tabi bir başbakanın söyledikleri ortada. Bir icra kurulu başkanının tehditkar konuşmalarından sonra, umutları tüketen görüşlerinden sonra Cumhurbaşkanı ne yapabilir ki. Eskisi gibi 'iyi şeyler olacak' demenin de anlamı kalmadı. Olması gereken doğru projelerin ortaya konulması ve adım atılmasıdır. 'İyi şeyler olacak' demekle iyi şeyler olmuyor. Ama böyle bir mantık yok. Hep bekledik, fakat bugün gördük ki, süreç ne olursa olsun mantık değişmiyor, eski mantık devam ediyor.”

ANKA