Hakan Şükür ilk parasıyla ne aldı?

Çocukken defterinin sayfalarını yırtıp yuvarlayarak top yapan, sahadaki ilk tekmeyi babasından yiyen Hakan Şükür, şimdi siyaset sahasına çıktı.

Hakan Şükür ilk parasıyla ne aldı?
Hakan Şükür ilk parasıyla ne aldı?
GİRİŞ 29.05.2011 09:35 GÜNCELLEME 29.05.2011 09:35

Kübra Doğru'nun röportajı

Milli Takım ve Galatasaray’ın eski futbolcusu Hakan Şükür, hayatında yepyeni bir döneme geçiş sürecinde. AK Parti İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı olan Şükür, siyasete iyiden iyiye ısındığını ve parti üyesi olmakla takım tutmanın birbirinden farklı olduğunu ısrarla belirtiyor. Geçmişte haksız yere çok eleştiri aldığı için siyasette alacağı eleştirilere de hazırlıklı olduğunu söylüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘ağabeyi’ gibi gördüğünü belirten Şükür “Hakan’dan siyasetçi olmaz” diyenlere “Başbakanımıza da muhtar olamaz diyorlardı” yanıtını veriyor. “Futbolla alakalı pek bir şeyim kalmadı. Bundan sonrasında futbolun değişen yüzünün, değiştirilen yüzünün özüne dönmesi için vargücümle çalışacağım” diyen Hakan Şükür, sorularımızı yanıtladı...

Çok varlıklı bir aile değildik

‘Hakan Şükür’ isminin marka olması üzerinizde bir ağırlık yaratıyor mu?

Marka olarak sizden çok şey beklenen bir statüdesiniz. Bu sorumluluğu alma adına siyasete karar verdim. İnşallah ülkem, milletim ve kendi çocuklarım için çalışacağım.

Babanız Sermet Bey siz küçükken  antrenmanlarınızda sahaya girip sizi tekmeleyerek “Hayatında bu acıtan tekmeler gibi çok yiyeceksin” demiş. Doğru mu?

Çok naif, çok duygusal bir çocuktum. Tekmelerden, ikili mücadelelerden çekinen bir yapım vardı. Babamın amacı sahaya girip o kaçtığım tekmelerden birkaçını bana sallayarak bundan fazla acımayacak diyerek bir hayat dersi vermekti.

Defterlerinizin sayfalarını yırtıp top şekline getirip oynarmışsınız. Her şey mi futboldu sizin için?

Süratli ve atletik bir yapıya sahiptim. Okuldaki sportif organizasyonlarda birçok branşta bunu değerlendirdim. Babamın ve aile bireylerimin eski futbolcu olması fikir olarak futbola daha yakın olmamı sağladı. Ama uğraştığım diğer branşların da çok etkisini gördüm.

Çocukluğunuz hep futbolla geçmiş. “Yaşanmamış bir çocukluk dönemi” diyebilir miyiz?

Çok erken yaşta hedef çizdim. Çok varlıklı bir aile değildik. Babamın iflas dönemlerinde kendime en yakın yol olarak kafamda pekiştirdiğim bir hedefti bu. En kolay ona ulaşabilirim, sevdiğim bir spor diye düşünürdüm. Çok çalıştım, emek verdim. İyi bir sporcu olmak istiyorsam bunun yolunun fedakarlıktan geçtiğini, herkesin yaptığından fazlasını yapmam gerektiği düşüncesini felsefe edindim. Çok iyi imkanları olmasa da insan gerçekten isterse çok çalışarak hedefine ulaşabilir.

Futboldan para kazanmaya başladığınız ilk yıllarda para harcamaya kıyamazmışsınız. Bugün alışveriş yaparken o günlerin etkisiyle savurganlık yapıyor musunuz?

Futboldan profesyonel olarak kazandığım ilk parayla anneme ve babaanneme çamaşır makinesi satın almıştım.

Aldıktan yaklaşık bir sene sonra babaannemin evine gittiğimde makinenin kurdeleli bir şekilde aynen durduğunu gördüm. ‘Bunu torunum aldı, eskimesin’ diye hiç kullanmamış. Ondan çok etkilenmiştim. Kazandıklarımı makul ve mantıklı değerlendirmeye çalıştım. Çok şükür kendime, yakınlarıma, akrabalarıma gücüm yettiği kadar yardım etmeye çalıştım. Ne kazandığınız değil nasıl harcadığınız önemli. Her zaman bir elin verdiğini öteki elin görmemesi gerektiğini düşünürüm.

Hayallerime fazlasıyla ulaştım

Bütün hayallerim gerçek oldu” diyorsunuz. Başka hayaliniz kalmadı mı?

Kendi adıma kurduğum hayallere fazlasıyla ulaştım. Bugün karşınızda sokağa çıktığında çok büyük teveccüh gören bir insan oturuyor ama bunu yeterli görmediğim için daha iyi bir gelecek için AK Parti ile birlikte devam eden değişim dönüşüm hareketinin içerisinde olmak gerektiğini düşündüm.

Dalkavuklar arasında gerçeği göremezsiniz

’Sanatçı, sporcu siyaset yapmamalı’ denir. Siyasete girmiş olmanızı sevenleriniz nasıl karşıladı?

İnsanın içinde hizmet aşkı olunca, geçmişte yaptıklarınız ileride neler yapabileceğinizi gösteriyorsa yaparsınız. İnsanların da olaya bu şekilde bakmasını istiyorum. Önceden spora siyaset girdi diye bakılırdı. Aslında şimdi siyasete spor girdi.

Bu konuda rahmetli Osman Yağmurdereli de çok eleştirilmişti...

İnsanlar birçok şey söyleyebilir. Siyasete girmenizi pek fazla kabul edemeyebilirler. Ülkenize hizmetse asıl amaç taraf olmak kötü bir şey değil. ön yargıların kafalardan kalktığı, ülkelerini düşünen gençlerin çoğunlukta olduğu bir ülke ve bu şekilde hareket edenlerin de doğru algılanması gerektiğini düşünüyorum.

Başbakan önümde iyi bir örnek

”Başbakanımızla hayat hikayemiz örtüşüyor” diyorsunuz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın en çok hangi özelliği sizi etkiledi?

Sayın Başbakanımız çok dik duran, ilk gün söylediğiyle son söylediği arasında uçurumlar olmayan, Türkiye’nin değişen, dönüşen yüzüne çok önemli katkılarda bulunan bir kişi. Sporcu geçmişi, bu kadar tempoya dayanıklı olması aslında örtüşen noktalarımız. Yorgunluk bilmeyen, kimseyi kırmadan her yerde olmaya çalışan, bir dakikası bile boş olmayan bir insan. Bu başarı tablosu kolay kolay ortaya çıkan bir şey değil, biz bugün onun sadece finalini görüyoruz. Yaşadığı sıkıntılar, zorluklar, ailesiyle görüşemediği anlar var. Ben de sporun içindeyken bunları yaşadım. İnsanlar işin süslü ve rekorlar tarafını gördüğü için arkada yaşananları bilmiyor. Sizi hep öven dalkavuklar arasında gerçeği görmeniz mümkün değil. Milletle bütünleşmek, onun söylediklerini iyi algılamak bugünkü başarıyı getiriyor. Bu anlamda önümde iyi bir örnek var.

Partide her takıma gönül veren var

AK Parti’den milletvekili adayı olduktan sonra internet ortamında sizinle ilgili birçok eleştiri yapıldı. Bunları takip ediyor musunuz?

Bunlar yazılacaktır, doğaldır. Herkesin takım tutar gibi taraf tutma ilkesi olduğu bir dönemde bunların olması da doğaldır, önemli olan seviyeyi elden bırakmamak. Bunlara çok fazla takılı kalmak hedeften alıkoyar.

Tescilli bir Galatasaraylı olarak, gittiğiniz seçim gezilerinde Fenerbahçeli taraftarlar tarafından nasıl karşılanıyorsunuz?

İnsanlar, ülke için bir şeyleri yapabildiklerine inandıkları kimse, ona oy verirler. Başbakanımızın Fenerbahçeli, temsilcilerinin Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Trabzonlu olduğu farklı mozaiklerin bir arada yaşamasını öngören ve bunun için çabalayanların oluşturduğu bir partiyiz.

Hakan Şükür, sporun beyefendisi olarak bilinir. Meclis’e girebilirseniz bu beyefendi tutumunuz oraya nasıl yansıyacak?

Bir insan neyse odur, yapısı çok fazla değişmez. Sabırlı bir yapım var, düzgün bir model olmaya, sporcu ruhunu da oraya taşımaya kendi adıma söz verebilirim. Yaramıza tuz basıp aklıselim düşünüp insanlarımızın görmek istediği modeli ortaya koymayı amaç edineceğim.

Çocuklarımı biraz ezik yetiştirdim

Eşiniz Beyda Hanım, hep arkanızda duran kanatsız bir melek gibi. “İdeal eş” kavramınız Beyda Hanım ile mi örtüşüyordu?

Hayattan aldığımız zevkler, yaşadıklarımız, ailelerimiz birbirini çok tamamlar nitelikte. Onun desteği benim için çok önemli.

Çocuklarınızın babalarının ismine sığınıp şımarık olmalarından kaygı duyduğunuzu ifade etmiştiniz. Bunu nasıl çözdünüz?

Şunu düşünüyorum zaman zaman; bu güzel unvanı çocuklar ziyadesiyle yaşayamadılar. Yani ‘Siz Hakan Şükür’ün çocuklarısınız, hareketlerinize dikkat edin’ diyerek çocukları biraz ezik yetiştirdik. Bunu çocuklarımız ayrıcalıklı olmasın, zarar gelmesin hassasiyetiyle yaptım ve memnunum.