Erdem: Yeni anayasa Türkçe için bir fırsat

 Anayasanın Türkçe yanlışlarıyla dolu olduğunu aktaran Erdem, başlangıç bölümünün 26 satırdan oluşan tek bir cümle olduğunu, milletvekili yemin metninin ise başlı başına bir sorun teşkil ettiğini güzel ve sade bir dille yazılmadığını söyledi. Erdem, ayrıca anayasada bin 462 kez 've' bağlacının kullanıldığını, bunlardan bin tanesinin gereksiz olduğunu belirtti.

Eşref Erdem, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında yeni anayasa çalışmalarına farklı bir katkı sunmak amacıyla sempozyumun düzenlendiğini hatırlattı. Erdem, "Mevcut anayasanın çok önemli sorun ve açmazları var. Dil yönünden incelendiğinde; duru ve akıcı bir dilin kullanılmadığı ve yazım yanlışları, anlatım bozuklukları, kavram tutarsızlıkları, gereksiz kelime ve cümleler içerdiği görülmekte. Aynı zamanda pek çok mantık hatası da var. Türkçenin en güzel örneğinin Anayasa olması gerekirken, Anayasada neredeyse Türkçe açısından özürsüz tek bir madde dahi yoktur." diye konuştu.

Ekrem Erdem, sempozyum sonunda görüş birliği sağlanan maddeleri şöyle sıraladı: "Yeni anayasa sade anlaşılır, özlü ve toplumda genel kabul görmüş yaşayan bir Türkçe ile kaleme alınmalı. Bağlaçlar mümkün olduğunca az kullanılmalı. Farklı anlamlara gelecek kelimeler kullanılmamalı, gereksiz tekrarlara yer verilmemeli, mümkün olduğunca kısa bir metin olmalı. Yazım komisyonunda mutlaka dilciler ve edebiyatçılar yer almalı, bilim adamları ve edebiyatçılardan oluşan bir komisyonun denetiminden geçmeli. Yeni, anayasada, anayasaların özgürlüğünü sınırlayan başlangıç bölümü olmamalıdır. TBMM'de bir dil komisyonu kurulmalı, tüm kanun tasarı ve teklifleri komisyonun denetiminden geçmelidir."

Toplantı sonrası soruları cevaplayan Erdem, hukukçuların terminoloji konusunda ısrarının nasıl aşılacağı yönündeki soruya karşılık, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in konuya çok duyarlı olduğunu ve hukukçularla bu sorunu aşacaklarını düşündüklerini söyledi.

Dilin doğru kullanımı ve önemine vurgu yapan Erdem, aile ve sokakta yaşanan şiddetin temel nedeninin konuşamamak olduğunu, ifadede acze düşülen anlarda şiddetin ortaya çıktığını sözlerine ekledi.