Esed ve Rus güçlerinin Türkmenlere saldırıları

Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Bayırbucak Türkmen bölgesinde "terör örgütü DAEŞ ile mücadele" adı altında çalışma başlatıldığını ancak burada DAEŞ terör örgütüne ait hiçbir unsurun söz konusu olmadığını bildirdi.

Akar, Suriye'nin kuzeyindeki Bayırbucak Türkmen bölgesine yönelik saldırılarla ilgili Hatay'ın Yayladağı ilçesinde temaslarda bulundu. Akar, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, devam eden orantısız savaşta Bayırbucak Türkmenlerinin yardımlarının koordinasyonunu sağladıklarını söyledi.

Sınırdan top ve silah seslerinin rahatlıkla duyulduğunu belirten Akar, şöyle konuştu:

"Terör örgütü DAEŞ ile mücadele adı altında başlatılan bir çatışma var ama biz de kendi istihbarat kaynaklarımızdan biliyoruz ki orada DAEŞ terör örgütüne ait hiçbir unsur söz konusu değildir. Burada hedef alınan, Bayurbucak Türkmen kardeşlerimizdir. Biz onlara ilk başta dualarımızda Allah'ın yardım etmesini talep ediyoruz. Türk milletinin merhamet elini sınırın öbür tarafında yaşam mücadelesi veren kardeşlerimize uzatarak, yardım etmek istiyoruz. Yaklaşık 5 yıldan beri sınırın sıfır noktasından, 12 noktadan Suriye'nin içlerine kadar insani yardım malzemesi gönderiyoruz. İnsanların yaşamaları için her türlü yardımı yapıyoruz. Burada hiçbir ayrım yapmadan yardımlarımıza devam ediyoruz. Türk kardeşlerimize olduğu gibi Kürtlere, Araplara, Süryanilere, Keldanilere, ayırmadan hepsine yardımlarımızı ulaştırıyoruz."

Türkmenlerin orantısız güçle karşı karşıya olduğunu, evleri ve yurtlarından edildiğini vurgulayan Akar, "Yerinden edilmek, dünyanın en büyük felaketlerindendir. Düşünün, evinizden çıkıyorsunuz ve hiçbir yardım malzemesine ulaşamıyorsunuz. Dolayısıyla bunu nazara almak suretiyle konuşlandık. Evlerini terk etmek istemedikleri halde göçe zorlanan kardeşlerimize insani ihtiyaç malzemelerini ulaştırıyoruz" dedi.

Akar, tahsis edilen mobil fırında günde 10 bin ekmek ürettiklerini ve bunları sınırın diğer tarafına ulaştırdıklarını anlattı.

- "Yardımlarımıza 10 günden bu yana hız verdik"

Havanın soğumasıyla Suriye tarafında bulunan çadır kentlerde ısınmayla ilgili sorunun da ortaya çıktığına dikkati çeken Akar, şöyle devam etti:

"Çocukların süt, çocuk bezi gibi ihtiyaçları var. Kadınlar hijyen malzemelerine ihtiyaç duyuyor. Hayat devam ettiği müddetçe diğer ihtiyaçları da olacaktır. Yardımlarımıza 10 günden bu yana hız verdik. Yaklaşan kış şartlarına da uyumlu şekilde hazırlıklarımızı yapıyoruz. Devletimizin ve milletimizin bize emanet ettiği ihtiyaç malzemelerini karşı tarafa geçirip, ihtiyaç sahibi kardeşlerimize ulaştırıyoruz. Halkımızdan da hayat mücadelesi veren kardeşlerimize ulaştırılmak üzere Türk Kızılayına her türlü ihtiyaç malzemesini ayni ve nakdi ulaştırmalarını istiyoruz."

Türkiye sınırına yakın yerlerdeki çadır kentlere ilk belirlemelere göre 4 bin 500 kişinin geldiğine işaret eden Akar, şu anda yaklaşık 15 bin kişilik mobilize grubun olduğunu kaydetti.