Hale, Jale ve Lale kısmetlerini bekliyor!

Son yıllarda “Nesli tükenmekte olan” diye başlayan cümleleri daha fazla duyar hale geldik. Ne yazık ki bu cümlelerin öznesi ise genellikle yaşam mücadelesi vermeye çabalayan pandalar olmakta. Ancak bu karamsar tabloda insanın gülümsemesine sebep olabilecek gelişmeler de yaşanıyor. Geçtiğimiz sene, ikisi Danimarka’dan diğeri Fransa’dan getirilip Kocaeli Darıca İlçesi’nde bulunan Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı’na yerleştirilen Hale, Jale ve Lale ismindeki üç kızıl panda sevindirici bir haberin konusu oldular. 20 Eylül ‘Dünya Kızıl Panda’ gününde hayvanat bahçesi yetkilileri anavatanları Çin olan sevimli pandaların Darıca’daki sayısını artırmak için onlara Fransa ve Danimarka’dan eş aradıklarını duyurdu. Barınaklarında oynayıp keyiflerince ağaçlara tırmanan sevimli üçlü nesillerini devam ettirebilmek için yeni eşlerini bekliyor...

“Kızıl panda ülkeye ilk defa geldi”
 
Hayvanat bahçesinde yaşamlarına devam eden kızıl pandaların ikisi 3, diğeri ise 1,5 yaşında. Çin başta olmak üzere daha çok Uzakdoğu ve Asya ülkelerinde yaşam alanı olan kızıl pandalar, doğal koşullardan  ve hayvan ticareti gibi sebeplerden hayatta kalma savaşı veriyorlar. Hayvanat bahçesinin Eğitim ve Pazarlama Müdürü Gökmen Aydın, “Doğadaki yaşam süresi ortalama 12, hayvanat bahçelerinde ise 18 yıl olan kızıl pandalarda erkek nüfus dişi nüfusa göre çok daha az. Dişilere uygun erkek arıyoruz, uygun derken kastettiğimiz aralarında herhangi bir akraba bağının olmaması. Bu tür evlilikler insanlar arasında nasıl genetik bozukluğa sebep oluyorsa aynısı hayvanlar için de geçerli. Dolayısıyla dikkatli olmak zorundayız. Kızıl panda bizim için bir ilk oldu, önümüzdeki süreçte gergedan getirmek istiyoruz” diyor.
  
“İnsanların talebi çok yoğun”
 
Hayvanat bahçelerinin belirli bir standardı olduğunu söyleyen Aydın, “Maksimum 14-15 kiloya ulaşabilen kızıl pandalar gündüzleri bambu ağaçları üzerinde geziyorlar. Yiyecek arama sıkıntıları olmadığı için kas gelişimleri ideal seviyede devam ediyor. Sevimli ve minik yapılarından ötürü onları sahiplenip eve götürmek isteyenler ise çok fazla. Ancak yabani hayvanların doğa koşullarından koparılıp evlere hapsedilmemesi gerektiğini insanlara anlatamıyoruz. Evde beslenen hayvanların çoğu erkek olarak seçiliyor, bu da çok yanlış bir davranış. Böylece  hemcinsler arasındaki dengesizliği artırıyoruz, dolayısıyla çabalarımızın da bir manası kalmıyor” diyerek hayvanseverleri uyarmış oluyor.
 
Türkiye’de en çok tür barındıran hayvanat bahçesi
 
Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı, 80 dönümlük alanda 286 türde 3600 hayvanı ağırlarken bu alandaki rekoru (Türkiye’de) elinde tutuyor. Kafeslerin değil barınakların olduğu, her canlının kendine özgü bir yaşam alanı bulunan bir yer burası. 16 yıldır Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği üyesi olan parka alınan hayvanlar birliğe üye diğer parklardan geliyor. Park aynı zamanda Marmara Bölgesi Yaban Hayvanları için resmi kurtarma merkezi. Bu kapsamda bakanlığın getirdiği yaralı hayvanların tedavisi burada yapılıyor. Yılda yaklaşık 650 bin kişinin ziyaret ettiği parkta çocukların ilgisini en fazla eşekler çekiyor, yetişkinlerin ilgi odağı ise daha çok zürafalar. Aylık gideri 550-600 bin lira arasında değişen parkın tek gelir kaynağı ise giriş için alınan biletler. Ayrıca hayvanları evlat edinenlerin ödediği paralar var. Hayvanın ailesi olunuyor ve büyüklüğüne göre 500 ile 3 bin lira arasında değişiyor. Aslan için bedel 2300 lira. Evlat edinenlerin adları tabelaya ve kafese yazılıyor. Bu sembolik bir para...