Arınç: Sırrı Süreyya'ya kaldıysak yandık

Başbakan Yardımcısı Arınç "Hiçbir proje getirmeden, hiçbir haklı gerekçe bulmadan, 'O şunu yaptı ben de onu kaldıracağım, o yaptı ama ben bunu yıkacağım', bu çok eski bir sol mantıktır." dedi Sırrı Süreyya Önder'e tepki gösterdi.

Arınç: Sırrı Süreyya'ya kaldıysak yandık
Arınç: Sırrı Süreyya'ya kaldıysak yandık
GİRİŞ 19.03.2014 21:31 GÜNCELLEME 19.03.2014 21:31

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hiçbir proje getirmeden, hiçbir haklı gerekçe bulmadan, 'O şunu yaptı ben de onu kaldıracağım, o şunu yaptı ben bunu kapatacağım, o yaptı ama ben bunu yıkacağım', bu çok eski bir sol mantıktır. 'Köprüyü yaptırmayız.' Hatta açılışına bile katılmadılar. Şimdi üçüncü köprüye karşı çıkıyorlar. Sırrı Süreyya Önder'e kaldıysak yandık; 'Üçüncü köprüyü yıkacağım' diyor" dedi.

Bursa'da, AS TV'de canlı yayınlanan bir programa katılan Arınç, 30 Mart seçimlerine çok yaklaşıldığını, liderlerin meydanlara çıkmasıyla son haftalarda bir hareketlenme olduğunu ve artık geri dönülmez bir yola girildiğini söyledi.

Türkiye'de yaşanan olayların, günlük siyasetin de konusu olduğuna dikkati çeken Arınç, "Liderlerin tansiyonları yükselten açıklamaları, birbirlerine karşı cevapları, herkesin, 'Bir seçim var, bu seçim için bunlar konuşuluyor' herhalde diye farkına varması konusunda faydası oldu" ifadesini kullandı.

Mahalli seçimlerin çok önemli olduğunu vurgulayan Arınç, büyükşehir belediyesi sayısının 30'a yükseldiğini hatırlattı.

Seçimler hakkında bir heyecan veya ilgi eksikliğinin söz konusu edilebileceğine değinen Arınç, "Son zamanlarda artık herkesin adayları tanıdığını, seçimini belki şimdiden yaptığını, belki bir kısmının henüz kararsız olduğunu düşünüyorum. Böyle olmasını çok garipsemiyorum. Bundan sonraki seçimlerde belki sanal mitingler yapacağız, sanal duyurular yapacağız, birbirimize dijital ortamda ulaşacağız. Batıda olan şey bizde de olacak zannediyorum" diye konuştu.

Yerel seçimlerde adayların, daha iyisini yapma iddiasıyla hareket etmeleri gerektiğini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yoksa hiçbir proje getirmeden, hiçbir haklı gerekçe bulmadan, 'O şunu yaptı ben de onu kaldıracağım, o şunu yaptı ben bunu kapatacağım, o yaptı ama ben bunu yıkacağım', bu çok eski bir sol mantıktır. 'Köprüyü yaptırmayız.' Hatta açılışına bile katılmadılar. Şimdi üçüncü köprüye karşı çıkıyorlar. Sırrı Süreyya Önder'e kaldıysak yandık; 'Üçüncü köprüyü yıkacağım' diyor. Bu zihniyet, Türkiye'de iş yapmayan, aynı zamanda iş yaptırmayan ve bu tür şeyleri hala 'Malabadi Köprüsü bu durumdayken bu iş olmaz' düşüncesiyle eleştiren insanlar. Eskiden Zap'a yazılan şiirler vardı, Malabadi Köprüsü'nün şarkıları vardı. Yani çağ değiştiren bir dünyada, 14 milyon insanın yaşadığı bir İstanbul'da, 2 milyonun merkezde yaşadığı bir Bursa'da bu insanlar ulaşımı nasıl yapacaklar, işinden çıkıp evine nasıl gidecekler, can güvenliği nasıl olacak, trafikte rahatlık nasıl olacak, bunları düşünmek gerekirken 'Köprüyü yaptırmam, metroyu yaptırmam, ona karşı çıkarım' veya yanlış da olsa bir toplu konut yapılmış, 3-5 binden fazla insan konut sahibi olmuş, 'Ben bunu yıkarım' demek belki insanı meşhur edebilir. Arapların meşhur bir sözü vardır; 'Muhalefet et ki tanınasın' derler."

"Kendilerini bu işte mutlaka vazgeçilmez zannedenler var"

Arınç, halkın, hizmete baktığını, bu seçimleri bir fırsat olarak gördüğünü, insanların kötünün içinden iyisini değil, iyinin içinden iyisini seçmelerini sağlamaları gerektiğini dile getirdi.

Aday belirleme konusuna da değinen Arınç, şunları söyledi:

"Burada büyük bir beğeni kazandık ama bazıları çok eleştirdi. Yani benim kulağıma gelenler, kendilerini bu işte mutlaka vazgeçilmez zannedenler de var. 'Ben şu kadar hizmet ettim de niye gösterilmedim tekrar?' Teşekkür ederiz hizmetine. Bak ben de 2015'te Allah kısmet ederse gideceğim. Hiç üzülmüyorum. Sen niye üzülüyorsun kardeşim? Sen git, bir başka arkadaşın gelsin. Kötüsün diye söylemiyorum, iyisin ama başka iyiler de var. Tapulu malın değil ya bu. Mahkeme kadıya mülk değil kardeşim, Haydi bakalım sen git de bir başkası gelsin. Belki kızdılar, üzüldüler ama böyle bir anlayış da var. 'Ben hep burada olmalıyım, hep benim sözüm geçmeli, hep ben dinlenmeliyim, hep benim koluma girmeleri lazım', yok öyle bir şey. Bursa hepimizin, Bursa'da ayrımcılık olmayacak. 975 bin oy alan bir parti, Bursa'yı ne kadar kucaklarsa o kadar büyür. Burası belli bölgelerin insanlarına ait bir gecekondu değil, büyüsün hepimizin olsun."

Bu seçimlerde, Nilüfer ilçesinde belediye başkanlığını kazanmamaları için hiçbir neden olmadığını vurgulayan Arınç, bu kilidi açmaları gerektiğini ifade etti. Arınç, 2009'daki seçimlerde mevcut başkana, AK Parti'den de MHP'den de diğer partilerden de bir oy kayması olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bizim AK Parti açısından bulabildiğimiz şey şudur; bizde yerel seçimlerde 4 puanlık bir seçmenin genel seçimlerde AK Parti'yi desteklediği ama yerel seçimlerde mevcut başkana oy verdiği şeklinde. Onlar üzerinde çalışıyoruz, onları anlamaya çalışıyoruz. Merak ediyoruz, bunu çözmemiz lazım ama o kilidi açmak üzereyiz. Bu kilit açılırsa mesele kalmayacak... Bütün mesele, bizde olup AK Parti'yi sevip Tayyip beyin hayranı, genel seçimde oyunu veren ama mevcut başkanla da nasıl bir duygusal ilişki içinde olduklarını anlayamadığımız, şimdi anladığımız bir seçmen kitlesi var... Nilüfer'deki bu garip çelişkiyi çözen parti kazanacak. MHP kazanmaya uzak ama biz daha yakınız. Bizim için puan çok daha az. Biz çok şükür şu anda da çok iyi gidiyoruz, yükselme devam ediyor. O arkadaşlarımızı ikna etmemiz lazım... Nilüfer, Bursa'nın çok güzel bir örneği, kazanılması çok mümkün ve muhtemel ama mevcut başkanın farklı alanlardaki ilişkileri meseleyi bugüne kadar getirmiş. Yani siyasi hayatımın sonunda olmasaydı ben çıkardım Nilüfer'de karşısına. İlle bu işi kazanmak için benden daha iyisini bulduk; Mustafa Esgin adayımız orada."

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Adli tıp raporları ortaya çıktı! Katilleri başıboş köpekler
Diyarbakır Barosu petrol arama çalışmalarının iptali için dava açtı