"Erdoğan, 2. Abdülhamit misyonunun takipçisidir"

Cemil Ertem, Erdoğan döneminin yarım kalan 2. Abdülhamit misyonunun tamamlayıcısı olduğu ve Batı’nın bu durumu hazmedemediğini söyledi.

"Erdoğan, 2. Abdülhamit misyonunun takipçisidir"
"Erdoğan, 2. Abdülhamit misyonunun takipçisidir"
GİRİŞ 20.11.2014 16:14 GÜNCELLEME 20.11.2014 16:14
Bu Habere 71 Yorum Yapılmış

İktisatçı Dr. Cemil Ertem, Recep Tayyip Erdoğan döneminin ekonomi politikasının, yarım kalan 2. Abdülhamit misyonunun tamamlayıcısı olduğunu ve Batı’nın durumu hazmedemediğini söyledi.

ERDOĞAN ABDÜLHAMİT HAN'IN TAKİPÇİSİDİR

Moral FM’de yayınlanan Sabah Gündemi programına katılan İktisatçı Dr. Cemil Ertem, "Erdoğan döneminin ekonomi politikalarına baktığımızda, Erdoğan 2. Abdülhamit Han’ın misyonunun devam ettiricisidir diyebilir miyiz" sorusunu cevaplandırdı.

PETROL YATAKLARINI TEK TEK TESPİT ETMİŞTİR

Ertem, "Şüphesiz diyebiliriz. 2. Abdülhamit Han’ın İstanbul boğaz köprüsü projesi var. Konya ovası sulama projesi var. Konya ovasını müthiş bir zenginlik olarak değerlendirilmiş. Kudüs’teki petrol yatakları, Musul ve Kerkük’teki petrol yatakları, Bağdat’taki petrol yatakları hepsi tek tek tespit edilmiş. Bir Neft Bakanlığı kurulmuş. Bütün bunlara bağlı olarak yataklar tespit edilmiş, haritalandırılmış ve millileştirilmesi doğrultusunda adımlar atılmış. Hatta şöyle bir şey daha yapmış. Çok ilginçtir ki, 2. Abdülhamit 1881 yılında Duyun-u Umumiye’nin Osmanlı Devleti’nin başına bela edilmesinden sonra bütün bu Musul, Kerkük, Bağdat ve Ortadoğu’daki petrol yataklarını kendi mülküne geçirmiştir.

ERDOĞAN KANAL İSTANBUL İLE LOZAN'I DELİYOR

Hatta o zaman 2. Abdülhamit’e ‘Sen Hırsızsın’ diye iftira atılmıştır. Bunun nedeni şudur: Duyun-u Umumiye bunlar el koymasın diyedir. Bunlar padişahın kişisel mülkü olmuştur ama 1909’daki devrim sonrasında tekrar bu yataklar hazineye devredilmiş ve hazineye devredildikten sonra Duyun-u Umumiye bunlara el koymuştur. Yani Musul ve Kerkük elimizden 2. Abdülhamit’in halledilmesinden sonra gitmiştir. Bir daha da hiçbir zaman geri alınamamıştır. Ve Lozan’ın en önemli şartlarından birisi Türkiye’nin Misak-ı Milli sınırlarına uzanmamasıydı; yani siz Musul ve Kerkük petrol yataklarına dokunmayacaksınız. -Onlar Türkiye’nin değildir, İngiltere’nindir- maddesi Lozan’ın baş maddesidir. Lozan’ın en önemli iki maddesi vardır. Bir tanesi Boğaz geçişleridir. Boğaz geçişlerinin Türkiye’nin egemenliğinde olmamasıdır. İkincisi ise Ortadoğu’daki petrol yataklarının Türkiye egemenliğinde ve denetiminde olmamasıdır. 1936’da Montrö ile biraz şekilsel olarak boğaz geçişleri denetimine verildi. Lakin boğazlar batı için her zaman yolgeçen hanı olmuştur. 1936’dak Montrö iyileştirilmesinde Fahri Korutürk itiraf eder: ‘Montrö esasında bir iyileştirmedir ama Stalin korkusu yüzünden Batı bunu yapmıştır’ der. Dolayısıyla Erdoğan şimdi ne yapıyor? Marmaray ve Kanal İstanbul projesi ile hem Lozan hem Montrö’yü deliyor. Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile petrol anlaşması yaparak Musul ve Kerkük’ün petrolünü denetim altına alıyor. İşte bu Batı’yı adeta çıldırttı ve deliye döndürdü. Gezi ayaklanması ve 17-25 Aralık operasyonlarına bu açıdan bakmak gerekir" diye konuştu.

YORUMLAR 71
  • canpolat 9 yıl önce Şikayet Et
    olsa olsa enver paşanın talat paşanın takipçisi olabilir.
    Cevapla
  • kolibri 9 yıl önce Şikayet Et
    kanal istanbulun her açıdan stratejik önemi olan Silivri güzergahından ve kanal istanbuldan niçin vazgeçildi.
    Cevapla
  • mehmet kardes 9 yıl önce Şikayet Et
    bu senin saydiklarin erdogandan öncede vardi.yani cumhuriyet zamanindada vardi daha beterdi.bu kadarina sükret be cekemeyen insan.erdogan en iyisini yapiyo bunca baskiya ragmen.kolaymi zanediyorsun bunca masonik baskiya karsi gelmek. unutma burda can derdi ve vs.rele ugrasmak var. buda yetmiyormus gibi SIZIN GIBI
    Cevapla
  • Kayhan ALTAN 9 yıl önce Şikayet Et
    Erdoğan'ın Abdülhamid Han benzetmesine muhalefet eden cemaatçi yada diğer bozguncular.. Akıl edemediğiniz şey bunca ulvi hedefler için cansiperane çalışan ve hatta savaşan hiç kimsenin kendi cebini kayıracak fikriyatta olması asla mümkün olamaz. Bu sadece bizde değil hiç bir toplumda ve hiç bir çağda olmadı.Zira böyle şey eşyanın tabiatına aykırıdır. Ulvi hedefler için canını ortaya koyan böyle dünya basitliklerine tevessül etmez.Ederse zaten böyle ulvi bir savaş için neden didinsin ki..İzan,insaf ve mantıkdan yoksun ve asla İslami olmayan sapıkça suçlamalarınıza kargalar bile gülüyor..Hemde ABD'li kargalar bile.....
    Cevapla
  • abdülhamid 9 yıl önce Şikayet Et
    bu ismi erdeoğan yan yana yakışmıyor türkiye işsizil intiharları işci ölüyor ceset toprak altında kalıyor ceset dahi çıkarılamıyor kuyruklu yıldıza araç indiriyor nasa türkiye yalınayak duırmak yola devam
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Bakan Kacır müjdeyi verdi! Türkiye'nin 'ilk ilaç adayı geliştirildi'
Yazar Dursun Ali Taşçı hayatını kaybetti