CHP'nin büyük projesi Ahmet Davutoğlu'nun çıktı

Kılıçdaroğlu, CHP'nin yüzyılın projesini açıkladı. Bu projeyi 11 yıl önce Ahmet Davutoğlu Stratejik Derinlik kitabında anlatmıştı.

CHP'nin büyük projesi Ahmet Davutoğlu'nun çıktı
CHP'nin büyük projesi Ahmet Davutoğlu'nun çıktı
GİRİŞ 22.05.2015 11:32 GÜNCELLEME 22.05.2015 11:39
Bu Habere 4 Yorum Yapılmış

Haber7.com detay haber

Dün CHP genel başkanı yüzyılın projesi diye adlandırdığı Merkez Türkiye projesini açıkladı.

AK Parti'nin Sinop mitinginde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının kendi kitabından çalındığını söyledi. Stratejik Derinlik kitabında bunları 2004 yılında yazdığını söyleyen Davutoğlu Kılıçdaroğlu'nun hırsızlık yaptığını söyledi.

İşte Davutoğlu'nun o sözleri:

"2023'e doğru merkez ülke Türkiye'yi kuran biziz. Bugün Kılıçdaroğlu yüzyılın projesi dediği sözleri ben Stratejik Derinlik kitabımda yazdım. Kitabın arka kısmında 14 yıl önce ben yazdım. Afro-Avrasya tabirini biz yazdık. Bunlar yapıldı. Merkez ülke Türkiye oldu. Kılıçdaroğlu biraz oku, öğren. Bizi taklit ederek Türkiye'de siyaset yapılmaz."

Davutoğlu'nun Stratejik Derinlik kitabında geçen kısımlar şöyle:

Türkiye'yi çevreleyen yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta havzaları, coğrafî olarak dünya anakıtasının merkezini, tarihî olarak da insanlık tarihinin ana damarının şekillendiği alanları kapsamaktadır. Soğuk Savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslararası ve bölgesel konjonktürde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiye'nin stratejik derinliğinin yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

MERKEZ ÜLKE TÜRKİYE

Modernite Avrupa merkezli bir tarihî sürecin eseriydi. küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde başta Asya olmak üzere bütün insanlık birikimini tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsurlar taşımaktadır. Tarihî birikimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıkacağı bu süreçte Türkiye, tarihî derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafî derinlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Stratejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslararası konjonktürlere daha uygun şartlarda giren bir merkez ülke konumu kazanacaktır.

Politik yapıların fiziki çevre şartlarıyla olan ilişkisini inceleyen bir çok düşünür olagelmiştir Ratzel’in “(Lebenstraum) Hayat Sahası Teorisi”, Kjellen’in “Bir Organize Olarak Devlet”, Mackinder’in “kara hakimiyet (heartland) teorisi”, Spykman’ın “kenar kuşak teorisi (Rimland)”, Alfred Mahan’ın “deniz hakimiyet” ve A P De Seversky’ın “hava hakimiyet” teorileri bunların başlıcalarıdır

JEOPOLİTİK STRATEJİ

Türkiye jeopolitik açıdan tüm bu teorilerin merkezi konumunda bulunmaktadır Soğuk savaş parametrelerinin yok olduğu yeni uluslararası çevre içinde Türkiye’nin jeopolitik rolü yeniden yorumlanmalıdır Çünkü jeopolitik konum başlı başına bir değer değildir Bu konuma uygun tarzda ortaya konan bir dış politika stratejisinin etkin aracı olması halinde değer kazanır Jeopolitik konum, artık sınırları müdafaa dürtüsünün yönlendirdiği bir statükoyu muhafaza stratejisinin aracı olarak görülmemelidir

BÖLGESEL ETKİ ALANI

Türkiye’nin gelecek yüzyıla yönelik dış politika stratejisi güç merkezleri ile ilişkilerin alternatifli tarzda yeniden düzenlenmesi ve uzun dönemli kültürel ekonomik ve siyasi bağların sağlamlaştırıldığı bir bölgesel etki alanı “hinterland” oluşturulması şeklinde özetlenebilir

Türkiye bu dış politika stratejisini üç önemli jeopolitik etki alanı içinde taktik önceliklere dayandırmak zaruriyeti ile karşı karşıyadır

1 Yakın Kara Havzası : Balkanlar – Ortadoğu – Kafkaslar
2 Yakın Deniz Havzası : Karadeniz – Adriyatik – Doğu Akdeniz – Kızıldeniz – Körfez – Hazar Denizi
3 Yakın Kıta Havzası : Avrupa – Kuzey Afrika – Güney Asya – Orta ve Doğu Asya

AVRUPA BİRLİĞİ : ÇOK BOYUTLU VE ÇOK DÜZLEMLİ BİR İLİŞKİNİN TAHLİLİ

AB-Türkiye ilişkilerini anlamlandırmada karşılaşılan üç problem şunlardır (1) iki statik yapının varsayımı, (2) İlişkinin tek yönlü seyrettiği yanılsaması, (3) İlişkilerin tek düzlemde seyreden bir nitelik taşıdığı varsayımı

Türkiye’nin gelecekte AB ile diplomatik/siyasi düzlemde yürüttüğü ilişki sürecinde karşı karşıya kalacağı problem; AB’nin ortak dış politika yapımındaki bölgesel tercihler ile Türkiye’nin sürdüre geldiği tercihleri arasında uyum meselesi olacaktır Karşımızda tek bir batı bulunmadığı gibi her zaman tek Avrupa da olmayacaktır Bütün bütünleşme çabalarına rağmen karşımızda her zaman iç çelişkilere ve çıkar çatışmalarına yol açabilecek güçlü ulusal stratejilerin de yer aldığı bir Avrupa diplomasi geleneği vardır

Gümrük birliği ile Türkiye’yi ekonomik hinterlandı içinde tutan AB, Türkiye’nin demografik gücünün serbest dolaşım hakkı ile Avrupa üzerinden baskı yapmasını engellemeye çalışmakta ve ekonomik rasyonaliteye ve kendi ilan ettiği evrensel değerlere aykırı jeokültürel bir dışlama politikası takip etmektedir Ekonomik olarak Avrupa’ya tek taraflı olarak eklemlenmiş ancak jeokültürel olarak dışlanmış bir Türkiye, cepheleşme, bütünleşme sarkacının içine alınmaya çalışılmaktadır Bu kıskacın stratejik bir çıkmaza dönüşmemesi Türkiye’nin çeşitlendirilmiş bir yakın kıta havzası politikasını uzun dönemli bir stratejik planlama çerçevesinde devreye sokabilme kabiliyetine bağlıdır
Önümüzdeki yirmi yıllık dönemde Doğu Avrupa ile tümüyle bütünleşmiş bir AB karşısında, Türkiye’nin yalnızlaşmasını engelleyecek alternatif kıta havzası politikaları oluşturularak her türlü alternatife açık bir manevra alanı geliştirilmesi zorunluluğu Türkiye’nin yakın gelecekteki en temel stratejik parametrelerinden birisi olacaktır

 

YORUMLAR 4
  • okanx34 8 yıl önce Şikayet Et
    hükümetin projelerini çalmışlar iktidara hırsız diyorlar insan ne ise bakasını kendisi gibi görürmüş.seçimde boyunuzun ölçüsünü alacaksınız
    Cevapla
  • hassan 8 yıl önce Şikayet Et
    iyi ya işte sayın ahmet davutoğlu yazmış chp yapmış yapacakmış
    Cevapla
  • muratlı 8 yıl önce Şikayet Et
    Olan chp sıze ait bir proje bile uretemezken utanmadan başabakanımızın projesını kendi projen olrak acıklıyon hıc utanmadın yalanım cıkar dıye
    Cevapla
  • çç 8 yıl önce Şikayet Et
    helal olsun
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Denizde de karada da bozguna uğradılar - 25 Nisan 2024 gazete manşetleri
Türkiye nasıl diplomasinin merkez ülkesi oldu?