İsmet Yılmaz'ın birinci önceliği
Çiçeği burnunda Meclis Başkanı İsmet Yılmaz, görevi boyunca birinci önceliğinin ‘yeni anayasa’ olduğunu vurguladı.
Önceki gün 4'üncü turda 258 oyla TBMM'nin 26'ıncı başkanlığına seçilen İsmet Yılmaz Yeni Şafak'a konuştu.
7 Haziran seçiminde yüzde 86 gibi büyük bir katılım gerçekleştiğini ve o seçim sonucunda bu Meclis'in oluştuğunu anlatan Yılmaz, “Seçimlere yüzde 86 gibi yüksek bir katılım yaşandı. Bu çok büyük bir katılım oranıdır. Bu oran hiçbir demokratik, Batılı ülkede yoktur” dedi.
Halkın temsil oranının yüzde 97 seviyesinde olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Bu demektir ki milletimiz sorunlarının çözüm yeri olarak Meclis'i görüyor. Bu demektir ki halkımızın en büyük umudu TBMM'dir. Halkımızın yüzde 97 oranında temsil edildiği Meclis'te herkesin 'bu anayasa benim' diyebileceği bir anayasayı yapabiliriz. Halkımızın tüm kesimlerini kapsayan demokratik ve çağdaş normlara sahip, temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alındığı bir anayasa yapmamız mümkün” ifadelerini kullandı. İşte çiçeği burnunda Meclis Başkanı'nın mesajları:
UMARIM MESAJI ALIRLAR
“Her partinin üstünde yeni anayasa için çalışma yükümlülüğü vardır. 4 parti de yeni anayasa yapmakla yükümlü olduğunu düşünerek hareket etmelidir. Meclis başkanı olarak partilerimizin bu mesajı aldıklarına inanıyorum. Milletimiz bize 'kavga edin' diye değil, 'uyum içerisinde devleti yönetin' diye yetki ve görev verdi. Milletimiz ümitvar olsun. Bu ülke Meclis başkansız kalmadı, hükümetsiz de kalmayacak.”
Ayrılık var kavga yok
“Anayasa'da çok açık bir hüküm var. 'Cumhurbaşkanı devletin başıdır ve devletin kurumlarının ahenk içerisinde yönetilmesini sağlar' diye. Devletin uyum ve ahenk içinde yönetilmesinden sorumlu merci Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Devleti oluşturan erkler nelerdir? Yasama, yürütme ve yargı. Bunların uyum içinde çalıştırılması görevi Cumhurbaşkanı'nındır. Kuvvetler ayrılığı hiçbir şekilde güçler kavgası değildir. Kuvvetler ayrılığı Cumhurbaşkanı'nın koordinasyonunda, belli devlet yetkilerinin kullanılmasından ibaret, bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliğidir. Bu uyumun sağlanması ve sürdürülmesi için de medeni bir işbirliğine ihtiyaç vardır.”
