İstanbul

Bakan Soylu, canlı yayında

12:51 09 Haziran 2018
Bakan Soylu, canlı yayında

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleye ilişkin, "Elbette ki FETÖ ile mücadelede belli bir noktaya geldik. Türkiye, OHAL olmadan da bu mücadeleye devam eder. Burada birtakım iyileştirmeler yapmak gerekir. Yani mücadeleyi zemininden ayırmamak için iyileştirmeler yapmak gerekir. Onlar da yapılarak yola devam edilir." dedi.

Soylu, CNN Türk kanalında canlı yayınlanan ve Hakan Çelik'in sunduğu programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Soylu, dün vefat eden Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören'e Allah'tan rahmet diledi.

Demirören'in, iş dünyasının çok önemli bir ismi ve aynı zamanda bir duayen olduğunu aktaran Soylu, ailesine taziye ziyaretinde bulunduğunu söyledi.

Soylu, Türkiye'nin çok uzun zamandır terör konusunda yoğun bir kararlılık ortaya koyduğunu vurguladı.

Terör örgütlerinin yanı sıra uyuşturucu kaçakçılığıyla da mücadele ettiklerini belirten Soylu, "1,5 milyar dolar bir gelirle PKK'nın tekelinde olan bir organizasyon. 2017 rakamlarına göre bunu söyleyemeyiz ama 2015-2016 rakamlarına göre 1,5 milyar dolar gelir elde ettiği aşikardır. Uyuşturucu ticareti evrensel bir ticarettir. Bunun bir paydası olmadan bu geçişleri yapmanız mümkün değildir. Küresel bir ortaklığın da bir paydası olarak PKK orada durmaktadır." diye konuştu.

Soylu, terörle mücadeledeki başarının en önemli nedenlerinden birinin de teknolojik üstünlük olduğuna dikkati çekerek, yerli mühimmat ve silahların varlığına vurgu yaptı.

Bakan Soylu, Türkiye'nin önceden operasyon bazlı mücadele verdiğini, operasyona karşı operasyona yaptığını anlatarak, bunun tersine çevirildiğini, geçen yıl bin 800'ün üzerinde sığınak ve barınağın alındığını kaydetti.

Terörle mücadele konusunda doğu ve güneydoğudaki vatandaşların desteğine işaret eden Soylu, "PKK'ya karşı bir nefret oluştu. Özellikle bir kesimde çukur hadiselerinden sonra. Vatandaşın ortaya koyduğu güven bize çok ciddi destek sağlıyor. Burada şu cümle önemli; 'İç güvenlikte terörle bu kadar mücadele edilir ve bu demokrasi ve hukuk içerisinde kalır.' Biz bunu demokrasi ve hukuk içerisinde bırakmamış olsaydık, Allah korusun... Siz Avrupa'nın diğer ülkelerin bunu ne yakınlıkta izlediğini bilirsiniz. Türkiye'nin başında boza pişirirlerdi. Burada güvenlik kuvvetlerimiz ve arkadaşlarımızın o hassasiyetine teşekkür etmek lazım. Bu, vatandaşla devlet arasındaki güveni en üst seviyeye çıkardı." değerlendirmesinde bulundu.

- "FETÖ ile mücadelede belli bir noktaya geldik"

Soylu, OHAL'in kaldırılması durumu ve sonrasında güvenlik sürecine ilişkin bilgiler vererek, bu değerlendirmenin PKK terörizmiyle ilgili değerlendirmeden ziyade FETÖ ile ilgili yapılması gerektiğini söyledi.

PKK ile mücadele konusunda Türkiye'nin belli bir noktaya geldiğinin altını çizen Soylu, şöyle devam etti:

"Elbette ki FETÖ ile mücadelede de belli bir noktaya geldik. FETÖ ile mücadelede bunu sağlayabilecek birkaç değişiklikten sonra, elbette olağanüstü hal ilanihaye olabilecek bir şey değildir. Türkiye için de bunu hiç kimse istemez. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu değerlendirme bizim için talimattır. Hem de doğru değerlendirmedir. Bu konuda devlet kabiliyetlerini, hemen seçim sonrası oturur, değerlendirir ve konuşur. Türkiye, OHAL olmadan da bu mücadeleye devam eder. Burada birtakım iyileştirmeler yapmak gerekir. Yani mücadeleyi zemininden ayırmamak için iyileştirmeler yapmak gerekir. Onlar da yapılarak yola devam edilir."

Soylu, "FETÖ, Türkiye'nin gündemini etkileyebilecek suikastler düzenleme kapasitesine sahip midir? Böyle istihbarat var mı?" şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi:

"Bize gelen istihbari bilgiler, aralarında yaptıkları değerlendirmeler ve özellikle hedef aldıkları kişiler ve kitlelerle ilgili bugüne kadar eylem yapmış olsalardı, ki bunların birçoğunu biz engelliyoruz, gerek PKK'nın gerekse de FETÖ'nün bu konuda engellenen çok eylemi var. Bizim bunları kamuoyuyla sürekli paylaşmamamız doğru olanıdır. Bu dünyanın her tarafında var. Olmuş olsaydı Türkiye kaotik bir ülke haline dönerdi. Allah'tan çok konuşup az eylem yapıyorlar.

Burada cezaevleri, gaybubet evleri dediğimiz, yani biz FETÖ ile mücadelemizi bir, 15 Temmuz akşamı yakaladıklarımız var. İki, özellikle bu kendi aralarındaki 'ByLock' hattını kullananlar var, bir taraftan bu ankesörlü telefonlar, emniyet ve TSK mahrem imamları, gaybubet evleri... Bu operasyonlar üzerinden FETÖ ile mücadelemiz devam ediyor.

Burada bir şey daha var; adamı yakalıyorsunuz, yakaladıktan sonra tabii ki itiraflarda bulunuyor. Bu da bize yeni pencereler ve halkalar açıyor. Aralarındaki yazışmaları, bilgisayardı, telefondu bunların dijital ve siber incelenmesinden sonra elde edilen sonuçlara bakıyoruz ki bunlar kendi aralarında her şeyi düşünüyorlar. Yeni bir darbeyi ve suikast yapmayı düşünüyorlar. Bütün bunların tamamını kendi aralarında değerlendiriyorlar. Kuvvetleri, takatleri var mı? Kuvvetleri, takatleri şöyle; bunu da iyi ortaya koymak gerekir. Yani Avrupa'da, hatta Balkanlar'ın bir kısmında FETÖ yapılanması var.

Sadece içeride bir operasyon yapıyor değiliz. Aynı zamanda dışarıda da bu operasyonun özellikle lojistik ayağını ve aslında mental ayağını kesmeye çalışıyoruz. Çünkü Avrupa'nın bir kısmı hala FETÖ'nün terör örgütü olduğu konusundaki kabulü, kendisinde içselleştirmemiş ve bunu devam ettiriyor."

FETÖ'nün darbe de dahil olmak üzere her şeyi kendi içerisinde değerlendirdiğini yineleyen Soylu, "Her hafta terörist başı Fetullah Gülen oradan yayın yapıyor. Sözde sohbetlerde bulunuyor. Dini sohbetlerin ötesinde içerisinde birtakım hem subliminal hem de direkt mesajlar veren sohbetler. O subliminal mesajlardan darbe çağrısı yapıyor hem de daha da önemlisi bu düzenin tamamen yıkılacağını ve her şeyin kendi ellerine geçeceğini söylüyor. Sürekli olarak söylediği de bunu bazen rüyalara dayandırıyor, bazen dini terminolojiye dayandırıyor, bütün hepsine dayandırarak orada mümkün olduğunca kendi örgütünü sürekli ayakta tutmaya yönelik adımlar atıyor. Ekonomik destekler veriyor. Tabii bunlar gün geçtikçe azalıyor." diye konuştu.

Soylu, "FETÖ'nün bunları gerçekleştirme kapasitesi hala var mı?" sorusuna ise "Sadece şunu söyleyebilirim; bir vilayetimizde bundan 3-4 ay önce 90'ın üzerinde kamu görevlisiyle toplantı yapabilme kabiliyetine sahiplerdi. Biz bunları izliyoruz. Bazılarına müdahale ederiz, bazılarında ise olayın tam olgunlaşmasını bekleriz. Buradaki niyet şu; bunu yapabilme zihniyetleri var. Bu önemli bir şey. Demek ki bu konuda hala en üst noktada bir arzuları ve yönlendirmeleri söz konusu. Biz bunun çok az bir bölümü kamuoyuyla paylaşırız." cevabını verdi.

(Sürecek)

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.