İzmir

Sığınmacıların zorlu umuda yolculuğu

11:14 07 Eylül 2015
Sığınmacıların zorlu umuda yolculuğu

EMRE UMURBİLİR - Ölüm tehlikesini göze alıp Çanakkale'den Yunanistan'ın Midilli adasının kuzeyine geçen sığınmacılar, kayıt altına alındıkları kent merkezine ulaşabilmek için iki günde yaklaşık 65 kilometrelik yolu yürüyor.

Çanakkale kıyılarından genelde kapasitesinin üzerinde botlarla denizi geçen çoğunluğu Suriyeli sığınmacılar, Mithymna kentinin Eftalou kıyılarında karaya ayak basıyor. Burada gönüllüler tarafından karşılanan sığınmacılar, öncelikle kent merkezine gidiyor.

Adanın önemli turizm merkezlerinden biri olan Mithymna'da temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra otobüs veya taksiyle yaklaşık 65 kilometre uzaktaki Midilli kent merkezine gitmeye çalışan sığınmacıların girişimleri ise kayıt altına alınmayanların hizmetlerden yararlanamayacağı gerekçesiyle genelde olumsuz sonuçlanıyor.

Kayıtlı olmayan sığınmacıları taşımaları durumunda alacakları cezayı göz ardı eden ada sakinlerinin araçlarıyla kendilerini taşımayı kabul etmesi dışında başka şansı bulunmayan sığınmacılar, Midilli'ye kadar olan yolu yaya olarak iki günde katetmek zorunda kalıyor.

İlk etapta dağlık bölgeden yürüyerek geçen ve 25 kilometre uzaklıktaki Kalloni'ye giden sığınmacılar, daha sonra nispeten daha düz yolu takip ederek yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki Midilli'ye ulaşıyor.

Sığınmacılardan genelde ailecek gelenler, Mithymna'da dinlenip denizden geçişte ıslanan elbiselerini yol kenarında asıp kuruttuktan sonra tekrar yola çıkarken, ıslak ayakkabılarını çantasına asıp bazen yalın ayak bazen de terlikle yürüyor.

Mithymna-Midilli karayolunu kullanan otomobil sürücüleri, neredeyse tüm seyahatleri boyunca yol kenarından giden sığınmacılar eşliğinde yolculuklarını yapıyor.

Midilli'ye ulaşan sığınmacılar, kayıt altına alınıp belgeleri hazırlanana kadar yaklaşık 3-4 gün bekliyor. Belgeleri hazırlanınca sığınmacılar bu kez de ana karaya gitmek için yaklaşık 10 gün de feribot sırasının gelmesini bekliyor. Bu süre, adaya gelen sığınmacılar yoğunlaştıkça artıyor.

- "Çocuklar, hastalar, yaşlılar yolda perişan oluyor"

Eşi, ailesi ve 9 aylık bebeğiyle denizden botla çıktıktan sonra yola koyulan sığınmacılardan Muhammed Kahya, yaklaşık iki yıl İstanbul'da yaşadığını belirterek, şunları söyledi:

"Yunanistan'a vardıktan sonra da zorluk yaşıyoruz. 2 gün yürüyeceğiz. Ne yapacağız, bilmiyorum. Bizim için otobüs, araba, devlete veya özel olsa iyi olur. Çocuklar, hastalar, yaşlılar yolda perişan oluyor. Botun geldiği yerde, işlerimizi kolaylaştırmak için karakol merkezi olabilir. Taksiler bile durdurduğumuzda, 'yasak, alamayız' diyor. Çok sıkıntı yaşıyoruz."

Yolculuk için kişi başı bin 200 dolar verdiklerini dile getiren Kahya, "Allah nasip ederse gideceğimiz yer, Almanya. Suriyeliler için orası, en avantajlı yer. İnsanlara ev, bakım, maaş yönünden kolaylık sağlıyorlar, sağlık güvencesi var. En önemlisi de oturum veriyorlar" dedi.

Ahmet Kahya da Yunanistan hükümetinin ne yapmak istediğini anlamadıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Araç yok, kimseye araçlarına bindirmeye izin vermiyorlar. Yardım etmek için dünyanın dört yanından gelen insanlar var. Onlara da yemek ve su dağıtırken bile 'vermeyeceksin, yasak' diyorlar. Suriye zaten yok olmuş, gitmiş. İnsanlar ölüyor, onca ölüm tehlikesi geçiyor. Yunanistan, sosyalist bir ülke. SYRIZA geldi diye sevindik ama yaptıkları, insanlığa sığmayan bir şeydir. Çocuk çocuk, hamileler, bacağı olmayan insanları yürütüyorlar. Yunan halkı yardım etmek istiyor, hükümet izin vermiyor. Bir yerde yarım saat bir saat oturunca, 'kalk' deniyor. Bu halde bu yolu nasıl yürüyeceğiz."

Civan Guli de İsveç'e ulaşmak istediğini belirterek, şansı olanın denizi geçtiğini ancak adaya vardıklarında da iki gün yürümek zorunda kaldıklarını anlattı.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.