İzmir

Soğuk algınlığı ve gribe karşı bitkisel çözümler

09:15 11 Kasım 2015
Soğuk algınlığı ve gribe karşı bitkisel çözümler

 Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, "Her bitkinin yan etkilerinin de olduğu bilinerek bilinçli ve dikkatli kullanılması gerektiği unutulmamalı ve kullanım miktarına dikkat edilmeli" dedi.

Dr. Fadıloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, bağışıklık sistemini güçlendirmek, vücut direncini arttırmak için mevsim sebze ve meyvelerinin her renginden ve çeşidinden faydalanılması gerektiğini belirtti.

Mevsim sebzelerinin tüketilmesinin önemli olduğunu bildiren Dr. Fadıloğlu, şunları kaydetti:

"Havuç, pırasa, ıspanak, lahana, karnabahar, kırmızı tatlı biber, domates, balkabağı, marul, roka, tere, maydanoz, limon, portakal, mandalina, kivi gibi metabolizmayı güçlendiren, antioksidan içeriği yüksek A ve C vitamini içeren gıdalar mutlaka tüketilmeli. Taze sıkılmış meyve suları da hastalıklara karşı direncin arttırılmasında önemli rol oynar. Meyve suyu sıkıldıktan hemen sonra tüketilerek C vitamini kaybının önüne geçilmelidir." 

Dr. Fadıloğlu, sebze ve meyvelerin yanı sıra kış aylarında daha çok yağlanan ve omega-3 içeren palamut, sardalye, somon, uskumru gibi balıkların da haftada 1-2 kez tüketilmesi gerektiğini belirterek, "Bağışıklık sisteminin iyi çalışması için yeterli protein alınmalı, çinkodan zengin kuzu eti, ıspanak, yumurta, mantar, deniz ürünleri, süt gibi gıdalar dengeli tüketilmeli. Gerek sebze, gerekse et ve yumurta olsun uygun pişirme yöntemleri ile pişirilirse gerekli vitamin ve besin öğeleri alınmış olur" dedi.

Hastalıklara karşı koruyucu etkisi olan ve probiyotik içeren yoğurt ve kefirin de tüketilmesi gereken gıdalardan olduğunu bildiren Dr. Fadıloğlu, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bunun yanı sıra bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde bitki çaylarından da destek alınmalı. Birçok faydalı bitkinin ve baharatın karışımından oluşan kış çayı, kış hastalıklarına, boğaz ağrısına, göğüs ağrısına, yorgunluğa, karın ağrısına iyi gelir, ayrıca sakinleştirici ve rahatlatıcı etkisi de bulunmaktadır. Bu çaylar genellikle zencefil, tarçın, papatya, kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, papatya, hindiba kökü, nane, ekinezya gibi bitkilerin karışımından oluşur. Her bitkinin yan etkilerinin de olduğu bilinerek bilinçli ve dikkatli kullanılması gerektiği unutulmamalı ve kullanım miktarına dikkat edilmeli.

Dr. Fadıloğlu, zencefilin öksürüğe, boğaz ağrısına, ishale, kansere karşı koruyucu etki gösterirken kan sulandırıcı etkisi nedeniyle kanamaya meyilli hastalarda problem yaratabileceğini, kekik ve biberiye çayının da yüksek tansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılması gerektiğini belirtti.

 

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.