İzmir

Mahalleli turizme "yes" dedi

11:25 16 Ocak 2016
Mahalleli turizme "yes" dedi

HALİL ŞAHİN - İzmir'in önemli turizm destinasyonları arasında bulunan Bergama ilçesine bağlı Kozak Yaylası'ndaki 145 nüfuslu Demircidere Mahallesi'nde İngilizce kursu açıldı.

Yaşları 33 ile 69 arasında değişen, ilkokul mezunu ya da sadece okur-yazar belgesine sahip kursiyerler, İngilizce öğrenerek, evlerinde misafir ettikleri yabancı turistleri daha iyi ağırlamayı amaçlıyor.

İzmir merkeze yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan Demircidere Mahallesi, Çanakkale ve Balıkesir'den İzmir'e geçen turistlerin yolu üzerinde bulunuyor.

Çanakkale'de şehitlik ve Truva Antik Kenti gibi tarihi yerleri gezen, Balıkesir'in Ayvalık ilçesindeki sahillerde denize giren turistler, İzmir'in Bergama ilçesindeki Pergamon Antik Kenti'ni, Akropol Ören Yeri'ni görmek için çıktıkları yolda, doğa güzelliğiyle dikkati çeken Bergama'ya bağlı Demircidere Mahallesi'nden geçiyor. Bazı tur şirketleri burada mola veriyor.

Doğası, yöresel lezzetleri ve el işi ürünleriyle her yıl 2 binden fazla turisti ağırlayan mahallenin sakinleri, turistlerle iletişim sorununu çözmek için İngilizce öğrenmeye başladı.

Büyükşehir Belediyesi Yasası'na ilişkin düzenleme sonrası köyden mahalleye dönüşen Demircidere'de, vatandaşların başvurusu üzerine harekete geçen Bergama Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bir İngilizce öğretmeni görevlendirdi. Öğretmen, ilçeye 40 kilometre uzaklıktaki mahallede haftada iki gün ders veriyor. Yaşları 33 ile 69 arasında değişen 30 kursiyer, dersleri ihmal etmiyor.

- "İngilizce ihtiyaç oldu"

Demircidere Mahallesi Muhtarı Hızır Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 60 haneli mahallede 145 kişinin yaşadığını belirtti. Balıkesir sınırındaki mahallenin Bergama ile Ayvalık arasında mola verilen bir yer olduğunu aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

"Yaklaşık 12-13 yıldır Bergama'nın tarihi yerlerini görmeye gelen, İzmir ya da Balıkesir yönüne giden yabancı turistler geliyor mahallemize. Turist grubu geldiğinde mahalle meydanında, yöresel kıyafetlerle karşılıyoruz. Önce mahalle fırınına götürüyorum, köy pidesi yapıyoruz onlar için. Pidenin yapılışını gösteriyoruz ve ikram ediyoruz. Tur operatörleriyle anlaştığımız şekilde turistleri altışar kişilik gruplar halinde yemek ikram etmek üzere evlere dağıtıyoruz. Tarhana çorbası, patlıcan çığırtma, yaprak sarması, yeşil zeytin, sareli tatlısı ikram ediyoruz."

Kadınların yaptığı el işi ürünlerin köy meydanında sergilendiğini ve bunları turistlere satarak gelir elde ettiklerini kaydeden Yıldırım, gelen turistlerin memnuniyeti üzerine mahallelerinin tur operatörlerince durak olarak belirlendiğini, yılda iki bin 500 - 3 bin turistin geldiğini, bundan dolayı İngilizceye ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Yıldırım, İngilizce kurs açma fikrini mahalle sakinleriyle paylaştığında olumlu yanıt aldığını dile getirerek, "Kurstan sonra turistlerle daha iyi iletişim kurabileceğiz. Welcome, thank you... Memnun kalacaklar. Daha güzel sohbet edeceğiz. Önce anlaşamıyorduk, rehberler yardımcı olmaya çalışıyordu, şimdi iyi kötü kendimiz öğreniyoruz" diye konuştu.

- 44 sene sonra eli kalem tuttu

Çiftçilikle geçinen, en yaşlı kursiyer 69 yaşındaki Yazgülü Aydın, 1972 yılında okur-yazar belgesi aldığını, 44 yıl sonra tekrar öğrenci olarak sıralara oturduğunu ve kalem tuttuğunu belirtti.

Turistleri ağırlarken dil konusunda zorluklar yaşadıklarını ve kurs açılmasından memnuniyet duyduklarını vurgulayan Aydın, "Turistlerle genellikle el işaretiyle, resimler göstererek, tarif yoluyla anlaşmaya çalışıyoruz. En azından İngilizce 'hoşgeldiniz', 'buyrun oturun' diyebilelim" ifadelerini kullandı.

"Bir dil bir insan, iki dil insan" diyen 54 yaşındaki ilkokul mezunu Sevinç Oktay da kafe işlettiğini, kursa da yabancı müşterilerine daha iyi hizmet edebilmek için katıldığını söyledi.

Oktay, lise öğrencisi torununun kendisine "Babaanne sen öğren bana da öğretirsin" diye şaka yaptığını aktardı.

65 yaşındaki Gülsüm Konur da "Bize 'çocuğunuz, torunlarınız var mı?' diyorlar. Ceplerinden çıkarıp fotoğraf gösteriyorlar, biz de gösteriyoruz. Kursta dillerini öğreniyoruz. 'Good evening', 'good night', 'welcome', 'good morning'. Torunumla telefonla konuştuktan sonra kapatırken 'haydi good morning çocuğum' dediğimde gülüyor" diye konuştu.

- Kurs sonunda sertifika alacaklar

İngilizce öğretmeni Selçuk Bulut ise derslerde özellikle selamlaşma, uğurlama, yöresel ürünlerin İngilizce isimleri, sattıkları ürünlerin fiyatları gibi konularda bilgi verdiğini ifade etti.

Yaşlarına rağmen herkesin çok istekli olduğunu ve kimsenin kursa devamsızlık yapmadığını kaydeden Bulut, yaklaşık 2 ay önce başlayan kursun 22 Şubat'ta sona ereceğini, başarılı olanlara sertifika verileceğini sözlerine ekledi.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.