İzmir

İzmir'de FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin dava

19:26 24 Nisan 2017
İzmir'de FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin dava

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen davada, tutuklu sanık eski Sahil Güvenlik Ege Bölge Deniz Komutanı Albay Murat Yılmazarslan savunmasına devam etti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya bazı sanıklar ve taraf avukatları katıldı.

Mahkeme heyeti, öğleden önceki oturumda savunmasını gerçekleştiren tutuklu sanık Yılmazarslan'a bazı sorular yöneltti.

Sanığın makam odasındaki aramada dolap içerisindeki çekmecesinde "F serisi" bir dolarlık banknotun ele geçirilmesinin hatırlatılması üzerine Yılmazarslan, tutuklu sanık eski Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural'ın da savunmasında belirttiği gibi bir doların İngilizce yayın yapan dergi tarafından, Kasım 2015 sayısındaki anketin doldurulması ve okuyucunun teşvik edilmesi amacıyla gönderildiğini iddia etti.

Yılmazarslan, anketi doldurmadığı için posta gideri olarak gönderilen bir doları geri yollamadığını, çekmecesinde unuttuğunu ileri sürdü.

Mahkeme başkanının, "Darbe teşebbüsünün yaşandığı gece, valiliğin sana ulaşma çabası var. 'Vali meşgul diye aramadım' diyorsun ancak valilik, makam odanı da aradıklarını söylüyor. Seni aradıklarında da aramaları iki kez meşgule düşürmüşsün. Bu duruma ne diyeceksin?" şeklindeki soruya Yılmazarslan, "İddianamede yer alan bununla ilgili bütün hususlar valilik özel kaleminin beni aramasıyla ilgilidir. Bunu da öğleden önceki savunmamda dile getirdim. Araç kullandığımdan meşgule atmış olabilirim. Özel kalemle de makama geçtikten sonra görüştüm. Valilikten arandığıma ilişkin bana daha sonra dönen olmadı." şeklinde savunma yaptı.

- "Sahil Güvenlik Radyosu'nda neden marş çalınması emrini verdin"

Yılmazarslan, mahkeme başkanının "Makam odana geçtikten sonra 'Ortalık karışık müzik yayınını keselim, marş çalalım sahil güvenlik marşı ve karışık marşlar çalalım.' emrini neden verdin?" sorusuna "Vatandaşları bilgilendirmek için, benim de çok önemsediğim Sahil Güvenlik Radyosu'nda ülkede böyle bir olay meydana geldiğinde ya da şehit haberi olduğunda tepki çekmemek için popüler şarkılar çalmasın diye marşlar çalar. Böyle bir hassasiyetim oldu ama yanlış anlaşılmış galiba. O esnada yayını da kesebilirdik. O gece hiçbir personelimi bir şeye zorlamadım." iddiasında bulundu.

Mahkeme başkanının, "Darbe girişimine ilişkin Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan meslekten ihraç edilen eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in ortada hiçbir şey olmadan sana haber vermesi pek olağan bir durum değil. Üstem'in bu kalkışmadan önceden haberdar olduğu belli. Bu durum normal bir durum değil." hatırlatması üzerine ise Yılmazarslan, "Tümamiral Üstem, beni aradığında Bolu'dan İstanbul'a hareket ediyor. Diğer arkadaşları da aramış. Yurtta Sulh Konseyi'nce de terfi ettirilmemiş. Şu anda olayları çözemiyorum. Bu rütbeye gelmiş biri olarak kafamda bir sürü soru işareti var. Üstem'i hükumetle ilişkileri iyi olan, iyi çalışan biri olarak tanıdım." ifadelerini kullandı.

Yılmazarslan, mahkeme başkanının "Sözde sıkıyönetim direktifi emrini uygunsuz ve saçma bulduğunu, masaya attığını söylüyorsun ama bu sıkıyönetim mesajlarının da ulaşması gereken yere de sen göndermişsin. İddianamede bunun üzerinde duruluyor. Buna yönelik savunmam ne olacak?" sorusuna ilişkin, "O mesajın başka yere gitmemesi gerektiğini tutuklandıktan 9 ay sonra değerlendirebiliyorum. Bu kadar konuşulacağını bilseydim, o mesajı çekmezdim. O mesaj herkeste bir farkındalık oluşturdu. Gelen mesajın imza kısmına bakanlar bunun uygunsuz olduğunu, Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen formata uymadığını fark etti. Bu yönde farkındalık oldu. Biz o mesajları yok farz ettik. Mesajı alıp da darbe yönünde hareket eden arkadaşım olmadı." savunması yaptı.

- "Başkası için suç olmayan eylem benim için neden suç oluyor?"

Tutuklu sanık eski TCGS Umut Gemisi Komutanı Kurmay Yarbay Bayram Zafer Yandık, darbe girişiminin yaşandığı gece, çağrılması üzerine göreve gittiğini, Aksaz Deniz Üs Komutanlığında demir alan gemisinin 65 personeliyle denize açıldığında sözde sıkıyönetim direktifi emrini görmediğini iddia etti.

Gece yarısından sonra gördüğü sıkıyönetim direktifi emrinde, meslekten ihraç edilen eski Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Namık Alper'in "Muğla Sıkıyönetim Komutanı" olarak görmesinin ardından Aksaz'a dönmediğini savunan Yandık, Bodrum Limanı'na uğramasının ardından Alsancak Limanının şehre yakın olması ve askeri hareketliliğin fazla olması nedeniyle İzmir'e gitmek istemediğini ileri sürdü.

O gece sürekli gemide olduğunu, kimseden tehdit almadığını, gemi komutanı olarak silahının olmadığını iddia eden Yandık, "Sahil Güvenlik Komutanlığında benim gibi hareket eden birçok komutan olmasına rağmen sadece ben yargılanıyorum. Başkası için suç olmayan bir eylem benim için neden suç oluyor? Bunu anlamaya çalışıyorum." dedi.

Darbeye destek vermek amacıyla hareket etmediğini, suçsuz olduğunu savunan Yandık, kurumunda hakkındaki algı nedeniyle mesleğinden atıldığını, yaklaşık 9 aydır tutuklu olduğunu kaydederek tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.